EXO'DA BİR KIZ

~ 13. BÖLÜM ~

Duyuru : Yeni bir aile kurdum. KKAEBSONG AİLESİ. Katılmak isteyenler profilimden ( Park_JiRan) kitaba ulaşabilir. O kitapta güzelce eğleneceğiz ve tuhaf şeyler paylaşıcam. Katılmanızı tavsiye ederim...

👒❤️💛İyi Okumalar 💛❤️👒

Ona en kötü bakışlarımı göndermiştim. Düşsem bile asla onun elini tutmazdım. Ve durumu anlamış gibi Baekhyun kankim geldi ve beni kaldırdı. Chanyeol ile göz göze geldik. Hemen bakışımı başka bir yere sabitledim. Ona sinirlenmiştim. Sırf Jimin'i yenmek için gözünü hırs bürümüştü. Ve artık bu oyunlardan kaçmak istiyordum. Hele Jimin'nin olduğu ortamdan.

Çekimler nihayet bitmişti. Biz de eve dönüyorduk. Chanyeol 'e hala sinirim geçmemişti. Ve bende ne kadar ısrar edip dil döksede onun arabasına binmedim. Lay' in arabasıyla gidiyordum. Suhomma da garip garip beni izliyordu.

B: Bir şey mi diceksin.

Suho : Evet, Chanyeol ile sana ne oldu. Soğuk duruyorsun. Yoksa kavga mı ettiniz.

B: Önemli bir şey değil yine her zamanki gibi Chanyeol'un dengesizlikleri.

Suho : Önemli bir şey değilse sorun yok. Kendiniz halledebilirsiniz. Aah omzum tutulmuş. Eve gidince masaj yapıver.

B: Benim işim var. A bak geldik. Sen zahmet etme ben önden inerim.

Diyip koşar adımlarla odama çıktım. Hem Chanyeol'u görmek istemiyordum. Yatağın üstüne atladım. Ve biraz uzandım. Çok geçmeden telefonuma mesaj geldi.

" Adresini attığım yere gel. Seninle konuşacaklarım var. Gelmezsen olucaklardan sorumlu değilim. Sana ait video, fotoğraf ne varsa var ona göre."
                                                                            Park Jimin

Ahhh Park gıcık Jimin. Peşimi ne zaman bırakıcaksın.

Mecbur gitmeliydim. Çünkü bu sefer ciddi gibiydi.
Ardından gideceğim yerin adresini gönderdi.

Kimden: Park gıcık Jimin

"Geliyorsun değil mi?"

Kime: Park gıcık Jimin

" Geliyorum Allah'ın cezası geliyorum."

  Aceleyle tekrar evden çıktım. Ve taksiye adresi verdim. Adrese geldiğimde minik bir kafe olduğu gördüm. İçeriye girdiğimde köşede oturuyordu. Beni görünce gülümsedi. Ama hiç istifini bozmadı.

JM : Sevgilim hoşgeldin.

B: Bana sevgilim diyip durma. Senin hiçbir şeyinim.

JM : Lafı uzatmayacağım. Chanyeol'dan ayrıl ve  benimle sevgili ol eskisi gibi.

B: Hah sen ne dediğinin farkında mısın? Ondan ayrılıp asla sana gelmem.

JM : Tabiki de boş bir teklif değil. Elimde bir sürü şey olduğunu sana söyledim.

B:  Ya sen nasıl bir insan oldun. Hem sen evlenmedin mi?

JM : Bana bu kadar çok güvendiğini bilmiyordum. Hem evlenseydim buraya gelemezdim. Kendime daha iyi hedefler buldum diyelim. Sonra yeteneğimi keşfedince tak burdayım. Evet şimdi Chanyeol'u ara ve ayrıldığını söyle.

B: Jimin nolur bırak beni hayatıma devam edeyim. Hem sen ünlü olduktan sonra bir sürü hayranın olucak. Benden daha fazlasını kazanıcaksın.

JM : Hiçbiri umrumda değil. Sadece seni istiyorum.

B: Ben istemiyorum seni.

JM : Her şey bir tuşa bakar. Bir bakmışsın Chanyeol her şeyi öğrenmiş.

B: İyi o zaman bas o tuşa öğrensin herşeyi. Bıktım artık. Zaten üzerimde yük olmuştu bana iyilik yapmış olursun.

Eşyalarımı hızlıca toparladım. Ve kapıyı çarpıp çıktım. Eve gitmeyecektim. O yüzden Han Nehri'nin oraya gittim. Nehri izliyordum sakinliğini. İçimden deli gibi bağırmak geliyordu. Dayanamadım bağıra çığıra ağlamaya başlamıştım.

B: Ben ne yapıcam?