Yeni yer için plan yapmamız gerekti. Yaklaşık yarım saattir Aytaç'ı bekliyorduk.Melek sinirlenmeye başladı.
-Nerde bu?!
Gelir şimdi diye düşünürken,Aytaç geldi ve eli kanlıydı.Ve daha acısı,acınacak halde ağlıyordu.
Hep bir ağızdan;
-Aytaç!
-b-ben...
Atladım;
-Gel otur.Şimdi sakince anlat.Ne oldu?
-B-Birini ö-öldürdüm!
Yüzler şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırdı.
-Balık tutmaya çıktım. Bir kız taşın üstünde oturarak ağlıyordu.Yanına gittim.Saldırdı.Bıçak çekti.So-Sonra bir anda kendimi kurtarmaya çalışırken,bıçak kıza saplandı.Nabzına baktım.A-Ama atmıyordu!Anlıyormusunuz?Atmıyordu!
-Bize yerini söyle.
-Yada beraber gidiyoruz,hadi!
Aytaç bizi oraya götürdü.Olay yerini işaret ettikten sonra kızın nabzına baktım.
Aytaç;
-Su?Su?A-Atıyomu?Su atıyomu!
Hayır şeklinde baş salladım.
Polise gitmem gerek!
-Saçmalama!Bak daha çok gençsin.Hem burası ıssız bir yer!Eğer ailesi olsaydı onu çoktan bulurlardı.Onu alıp gömmeliyiz.Tabi sonrada kaçmak kalıyor.
Melek;"Ona asla elimi sürmem!O bir ölü!"
Gözlerini açarak "Sus!"dedi Mert.
Mert ve Semih onu taşırken,ben ve Melek Aytaç'ın kolunda yürüyorduk.Aylin önden gidiyordu.
Suskunluğa son vererek;
"Burası iyi bence."dedim.Diğerleri kabullendikten sonra Semih kulağıma;"Siz Aytaç'la mağaraya dönün."
-tamam.
Mağaradaydık.Merakla bekliyorduk.
Geldiler.
Atladım;
-Ee ne oldu?
Semih;
-Ne olacak Su?Gömdük bitti.
Aytaç;
-Ben biraz hava alıcam.
"Bende geliyorum!"dedim.
Kumsal'a oturduk.
Deniz'e taş atıyorduk.
-Kendini suçlamayı bırak.
-Hayat...
-Aslında bakarsan ikimizde suçluyuz.
-Nasıl yani?
-Derin de benim yüzümden öldü.
-Öldüğünü kimse bilmiyor.Sen suçsuzsun.
-Sende.
Omzuna başımı koyarak uyudum.Sabah bizi bizimkiler uyandırdı.
-Oturarak uyunur mu hiç?
-En son konuşuyorduk.
Gülüştüler.
Hadi toplantı!