Bundan sonra deniz yolu kullanacağız!
Gemi gerekti.Ve bunun için Kumsal'daki birkaç aile ile görüşme gerekiyordu.Melek ve Mert görüşmeye giderken,Aylin ve ben eşyaları topluyorduk.Aytaç ve Semih yolculuk hakkında plana devam ediyorlardı.Eşyaları topladıkdan sonra,bizde plana dahil olduk.Semih'in dövmesi dikkatimi çekti.Bileğindeydi.Bir dakika!
"Ateş'lerin kasabada iken,bir fotoğraf bulmuştum.Aynı yerde,aynı desen?Kafam karıştı." İçimden düşünürken, Semih,"Nerelere daldın Su?"diye düşüncelerimi duraklattı.
-Evet Mert ve Melek'te geldiğine göre, Ha bir dakika!Gemi işi ne oldu?
-Hallettik.Bu gece yolcuyuz!
-Hah!Bu çok iyi oldu.Eee o zaman plana gerek kalmadı.
Yemekte su ile elma yemek zorunda kaldık.Kuru bir menü olsa da,şuanlık idare eder gibi görünüyordu.Saat 3'e gelirken,bizde hazırlanmak için çabalıyorduk.
~
"Daha kaç saat var?" dedi Aylin.Haklıydı.Üçden beri yoldaydık ve saat sekizdi.
-Bir saat sonra kara görünmüştü. Ve Semih patavatsızca,"Kara görün- düü!"diye bağırıyordu.
Fazla turistlik bir bölge.Ege'de olabiliriz.Ama nerde olduğumuzu bilmiyoruz.
-Derin'in hayalini görüyor gibiyim.
Saçmalama Melek!
-Mert ve Melek,siz şurdaki balıkçılara sorun.Semih ve Aylin,siz Gemide kalın.Bizde Su ile Eren denen çocuğa bir bakacağız.
Ayrıldık.
-Nerde olabilir ki?
-Buralarda oturan bir arkadaşım var.O bize yardım edecek.
-Hangi arkadaş?
-Tanımassın Su.
-Bir sorun mu var?
-Bilmem.Sence?
-Aytaç eğer bir sorun varsa, benim fark etmemi bekleme.Gel ve çöz.
-Tamam anne.
Çok komik.
Mert ve Melek geldi.
-Bizde bişey yok.Gemiye dönüyoruz.Bence Eren'e yarın bakarız.Şimdi karnımızı doyuralım.
-Evetten başka seçenek var mı?
-Maalesef kalmadı.
Küçük bir tebessüm yerleşmişti yüzlere...
