Sexy Daddy | KookTae

13- Masked Man

Yorum yapsanız diyorum hani ;))

#

Ensemi kaşıyarak yürürken kocaman esnemiştim. Okuldan nefret ettiğimi söylemiş miydim?

Topallamamaya çalışsam da biliyordum ki az çok belli oluyordu. Malum, gece pestilim çıkmıştı. O anları hatırladıkça yanaklarıma hücum eden kandan dolayı nasıl kızardıklarını tahmin edebiliyorsunuzdur.

Eh güzel geceydi inkar edemem hehehe.

Kimi kandırıyorum Tanrım yaşadığım en güzel geceydi!

Jungkook gel alnından öpeceğim.

Fakat peri masalı son bulup da okula gelmek zorunda olmak koyuyordu işte.

Jungkook hazırlanmam için beni eve bırakmış, sabah sabah o enfes yakışıklılığıyla günaha davet eden dudakları bana mükemmel bir öpücük bahşetmiş ve sonrasında gitmişti.

Harika.

Anneme Jimin'lerde kaldığım bahanesini uydurarak azarlardan kaçmaya çalışsam da günlük azarımı yemiş ve kıçımın üstüne oturmuştum, gerçi durun oturamamıştım.

Zaten anneme bir şeyleri belli etmemek için evden alelacele çıkmış ve okula 1 saat erken gelmiştim. Buyurun Kim akılsız Taehyung'un yaşantısından kesitler..

1 saat boyunca tek başıma ne yapacağımı bilmiyordum bu yüzden kütüphanede takılmaya karar verdim, çünkü bomboş sınıfta ne yapabilirdim ki.

Telefonumu şarja takmaya vakit bulamamıştım zaten, yeterince sinir bozucuydu durumum.

Kütüphaneye ilerleyip içeri girdim.
Sabah erkenden ders çalışmak için gelen tek tük kişi dışında kimse yoktu ve ortam çok fazla sessizdi. Adımlarımın ses çıkarmasını istemediğimden yavaş yavaş yürüdüm ve kendimi fantastik kitapların olduğu kısma attım. Okumayı sevdiğim tek tür fantastik kitaplardı.

Raflara göz atarak kitaplarda göz gezdirdim.

Bir tanesini gözüme kestirip almak için uzandım fakat diğer taraftan da çekildiği için kitabı elime alamamıştım.

Arka taraftaki kişiyi görmek için kitabı bıraktım. Diğer kişi alınca boşluktan Yugyeom'u görmüştüm.

"Günaydın Taehyung."

Elindeki kitapla bana doğru ilerlerken sırıtıyordu. "Hyung,"diye düzelttim. "Bu konuyu konuştuğumuzu sanıyordum. Neyse, ve sana da günaydın."

Diğer kitaplara göz atarken adım adım diğer raflara yanaşıyordum ve o yanımda dikiliyordu. "Dün gecen hareketli geçmiş hyung, topalladığına bakılırsa."

Gözlerim birden büyürken bozuntuya vermemeye çalıştım. "Ne alakası var, topallamak falan ayıp oluyor Yugyeom."

"Bir şey demedim farzet."diye konuştu gülüşlerinin arasında. İlk başta fazla durgun ve masum bir çocuk gibi görünmesine rağmen öyle bir değişmişti ki kimsenin göründüğü gibi olmadığına o an karar vermiştim.

"Pekâlâ, peşimde dolaşmaya devam mı edeceksin?"diye sordum sakince.

"Peşinde dolaştığımı kim söyledi, fantastik kitapları seviyor olamaz mıyım?"

Az önce yürüdüğüm ve o da peşimden geldiği için değişen yerimize baktım. "Şuan romantik kitapların olduğu kısımdayız ama?"

"Ah hyung, romantik de severim. Tek bir çeşitle sınırlı kalacak değilim ya. Hem şu kitabı uzatır mısın?" Arkamdaki kitabı işaret ederek konuşmuştu.