👉 10. BÖLÜM 👈

63 9 0
                                    

Simirna bu sabah dedesinin alnına kondurduğu sıcak öpücükle uyandı. Gülümseyen gözlerle dedesine bakarken onu son günlerde ne kadar ihmal ettiğinide aklından geçirmiyor değildi. Bunu telafi edebileceğine olan inancıyla gülümseyerek dedesiyle konuşmaya başladı.

Günaydın dedeciğim.

Asım Bey mutlulukla torununun o melek yüzüne bakmaya başladı. Ne kadarda oğluna benziyordu. İlk zamanlar ona olan davranışlarından buralara gelebilecekleri aklının ucundan dahi geçmezdi. Ama şükürler olsun ki hayatındaki tek varlığı da onun gibi sevgi besliyordu ona. Bu düşüncelerinin içindeki mutluluk barındıran sesiyle torununun saçlarını okşayarak konuştu.

Günaydın güzel torunum.

Dedeciğim son günlerde pek vakit geçiremiyoruz. Birlikte bir şeyler mi yapsak hafta sonu? Ne biliyim orman yürüyüşü bile olur mesela.

Asım Beyde şikayetçiydi zaten kaç gündür torunuyla vakit geçiremediği için. O yüzden bu fikiri sıcak gülümsemesiyle onayladı hemen.

Haklısın kızım. Son günlerde pek iyi şeyler yaşamamıştık. Toparlanman için zaman tanıyordum aslında. Hafta sonu o zaman hem ormanda yürüyüş yaparız hem de küçük bir piknik yaparız dede torun ne dersin?

Çok güzel olur dedem. Bu arada saat kaç okula geç kalmayayım.

Dersinin başlamasına bir saat var hazırlanda aşağı in güzelce kahvaltını yap.

Tamam dedem kahvaltıda görüşürüz.

Asım Beyin odayı terk etmesinin ardından Simirna kendine bolca özen göstererek hazırlanmış ve aynada son kontrollerini yaparak aşağıya inmişti. Normalde bu kadar uğraşmazdı okul için ama muhtemelen yine Barlas bırakacaktı onları okula ve Simirna ona güzel görünmek istiyordu.

Aşağıda dedesiyle bir güzel bol sohbet eşliğinde kahvaltısını yaptıktan sonra kapının çalmasıyla Elisya'nın geldiğini anlayarak ayaklanıp dedesini öptü ve kapıya yürüdü.

Günaydın bebeğim.

Günaydın Elisya.

Bebeğim bugün abim erken çıkmak zorunda olduğu için bizi o bırakmayacak. Bende Asım dedenin şoförüyle gitmek yerine bugün yürüyelim diyorum ne dersin?

Barlas nereye gitti ki?

Elisya arkadaşının asılan yüzüyle keyiflensede bunu belli etmemeye özen gösterdi.

Hastaneden çağırdılar canım. Neden sordun ki?

Hiiç. Merak ettim sadece. Neyse tamam o zaman hadi yürüyerek gidelim.

İki genç kız kol kola girip okula doğru dedikodu kazanını kaynatarak yürümeye başladılar. Ama Simirna'nın aklı hala Barlastaydı. Sabahları onu görmek gününün güzel başlamasına sebep oluyordu. Ne yazık ki bu gün güne hiçte güzel başlamamıştı. Yine de arkadaşına çaktırmamaya çalışarak söylediklerini dinlemeye çalışıyordu.

Okulun yolunu yarılamışlardı ki yanlarında duran arabayla ikiside oraya döndüler. Arabadan geçen günlerde Barlasların evinde mutfakta tanıştıkları Alp ve yine o gün orada bulunan gençlerden biri inerek yanlarına doğru yürümeye başladı.

Kızlar günaydın nasılsınız?

Günaydın Alp abi. Teşekkür ederiz siz nasılsınız?

Bizde iyiz Elisya. Okula mı gidiyorsunuz?

Evet.

Simirna ikilinin sohbetini sesini çıkarmadan dinlerken arkadaki genç hareketlenerek onun önünde durdu ve elini tokalaşmak için uzattı.

SİMİRNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin