👉 3. BÖLÜM 👈

163 10 7
                                    

Ve döndüğümle kalakaldım.

Karşımda duran adam resmen bir kusursuzluk abidesi gibi öylece dikiliyordu.

1,90 olan boyu, siyah saçları ve o beyaz teniyle o kadar mükemmeldi ki her kızın aklını başından kolayca alabilirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1,90 olan boyu, siyah saçları ve o beyaz teniyle o kadar mükemmeldi ki her kızın aklını başından kolayca alabilirdi. Dönüp arkama baktığımda o üç sevimsizin de ağızlarını beş karış açmış baktıklarını görünce, bu kahraman olmaya meraklı şeyin fazla hayranı olduğunu anlamak zor olmamıştı. Anında kendimi toparlayıp konuşmaya başladım.

Size bana dokunma hakkını kim veriyor beyefendi? Bu yaşınıza gelmiş olmanıza rağmen haddiniz olmayan şeylere karışmamayı öğrenemediniz mi hala?

Daha az önce kahraman olmaya çalışan öküzdüm ne ara beyefendi oldum küçük hanım?

Elleri cebinde umursuzca konuşması kendine olan güvenini resmen gözüme gözüme sokuyordu ama ona pabuç bırakacak değildim.

Benim kahraman olmaya çalışan bir öküze ihtiyacım yok ama tam arkamda duran o üç sevimsiz sanırım o beyefendi maskenizin altındaki öküzü henüz fark etmemişler. Gerçi edecek beyni taşıdıklarından da şüpheliyim ama olsun. Hah işte gidip onlara kahramanlık etmeye ne dersin?

deyip sert adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Ne demiştim ben bu öküz için daha demin, kusursuzluk abidesi mi? Halt etmişim tam bir kusurlu öküzdü bu adam.

Küçük hanımmış! Bide kibar olmaya çalışıyor. Gerizekalı, öküz, danga...Ahh! Bu neydi lan! İçimden saydırmaya devam ederken birine çarpmamla yeri boyladım. Hayır tabi ki iyi değilim. Şu an kalçamı kesinlikle kırdım. Kafamı kaldırdığım da çarptığım kişinin bir kız olduğunu ve onunda benden arta kalır bir yanının olmadığını gördüm. Biz böyle birbirimize şaşkın şaşkın bakarken karşımdaki kız kalkma zahmetine bile girmeden kahkahalar atmaya başladı. Kızın bu haline dayanamayıp bende kahkahalarımı salıverdim.

Aramızda geçen kısa gülüşme faslımızdan sonra kahkahalarımızı zorda olsa durdurmayı başardık. Kız yüzündeki tatlı gülümsemesini silmeden ayağa kalkıp elini bana uzattı. Beni de yerden kaldırır kaldırmaz boynuma atlayıp sıkıca sarılması bir oldu. Ben şaşkınlıktan karşılık dahi veremeden benden ayrılıp konuşmaya başladı.

Merhaba Simirna. Ben Elisya. Karşıdaki villada yaşıyorum. Annem geldiğini duyunca sana tarçınlı kurabiye yaptı. Bende hem kurabiyeyi getirmek hemde seninle tanışmak için gelmiştim ama seni evde bulamadım. Asım dede semti gezmeye çıktığını söyleyince sana bakmak için dışarıya çıkıyordum ama seni aramama gerek kalmadı. Doğrusunu söylemek gerekirse seni yolda ararken yerde buldum. Tanıştığımıza memnun oldum.

Pardon. Konuşmaya başlamamış. Makineli tüfek gibi saydırıyordu. Konuşmasını nefes almadan tamamladıktan sonra derin derin nefesler almaya başladı. Onun bu haline gülerek cevap verdim.

SİMİRNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin