👉 2. BÖLÜM 👈

174 10 3
                                    

Kapıyı görünce bir anda sanki Amerika'da ki kapımızın önündeymişim gibi hissettim kendimi ama öyle değildi o yüzden bu ayrıntıyı atlayıp bir kaç adım daha attım ve bahçeye girdim. Bizim geldiğimizi gören çalışanların hepsi kapıya çıkmış, gülen gözlerle bakıyorlardı. Güler yüzlü ve iyi insanlar oldukları her hallerinden belli oluyordu.

Hoş geldiniz küçük hanım bizde sizi bekliyorduk.

dedi yaşlı ve tonton bir kadın. Saçlarını kapatan beyaz bir örtü vardı başında, üzerinde ki lacivert üstüne pembe beyaz çiçek desenli boydan elbisesi de oldukça yakışmıştı. Diğer çalışanların hepsi takım elbise giymiş, önleri ilikli sert duruşlu adamlardı.
Neden hiç kadın çalışan yok diye düşünmeden edemedim.

Tonton kadının hala bana baktığını görünce cevap vermemiş olduğumu farkedip gülümseyerek gözlerine baktım.

Hoşbuldum.

dedim sevimli çıkarmaya çalıştığım sesimle. Tonton kadın;

Biz içeri geçelim çantanızı getirirler.

deyip tuttuğu kolumdan beni eve sürüklemeye başladı.

Şaşkın gözlerle arkama baktığımda Asım Beyin gözleri bendeydi ama bir yandan da dışarda kalan çalışanlara bişeyler anlatıyordu. Kaçacağımı filan düşünüp öğüt mü veriyor diye aklımdan geçirmeden edemedim. Şaşkın adam buraya kendim isteyerek gelmiştim, farkında değil miydi bunun. Hem kaçacak olsam Amerikadayken kaçardım değil mi, tanımadığım bir şehir de nereye gidebilirdim ki sonuçta.

Evin en üst katına çıktığımızda ben daha sormadan tonton kadın anlatmaya başladı. Ne enerji vardı ama kadında.

Adım Pamuk, bu evdeki tek kadın çalışanım. Sende fark etmişsindir zaten diğer çalışanlarımızın hepsi erkektir. Neyse bunları zamanla öğreneceksin zaten.

deyip gülümsedikten sonra eliyle bir yerleri gösterip anlatmaya devam etti.

Asım Bey bu katı rahatça vakit geçirebilmen için sana ayırdı. Bak şu en başta ki oda resim atölyesi olarak hazırlandı, ortada ki yatak odan içeride sana özel bir banyon var ama ayrı olarak koridorun sonunda da bir banyo var. Bu en sonda ki de çalışma odan.
Sen istersen gezmeye başla bende sofrayı hazırlamak için aşağıya ineyim olur mu kuzum?

Gülümseyerek peki anlamında kafamı salladığım da merdivenlerden inmeye başladı.

Ruhu oldukça genç kalmıştı Pamuk teyzenin, ben onun yaşına geldiğimde kim bilir nasıl olacaktım. Başımı gülümseyerek sağa sola salladıktan sonra söylediği gibi yapıp bana ayrılan katı gezmeye başladım.

Koca bir katın tek bir kişiye ayrılması pek mantıklı gelmese de bu durumdan şikayetçi değildim, aksine oldukça mutlu olmuştum.

Merakıma yenik düşüp ilk önce resim atölyesine doğru ilerledim. Küçüklüğümden beri resim yapmayı hep çok sevmişimdir. Annemde resim yapmayı çok severdi, bu yeteneğim ondan geliyordu sanırım. Bir konuşmamız da bana resmin insanların iç dünyasını yansıttığını; kalbimden geçenleri, sıkıntılarımı, üzüntülerimi ,sevinç ve mutluluklarımı resimle çok güzel ifade edebileceğimi söylemişti. Tam olarak neden olduğunu bilmesemde bu cümlesi beni çok etkilemişti. Her resim yaptığımda annemin o sözü aklıma gelir.

Gözümden ne zaman aktığını bilmediğim yaşı silip atölyeyi incelemeye başladım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SİMİRNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin