1. Bölüm: Deodorant Şişesi ve Şemsiye

12.2K 471 365
                                    

Merhaba! Hoş geldiniz!

Buraya başladığınız tarihi yazabilirsiniz ->>

İyi okumalar!

----

Marinette

Evde, odamda, yatağımda çılgınlarca dans ediyordum. Elimde bitmiş bir deodorant şişesi vardı, mikrofon olarak kullandığım.

Arkadan "Drag Me Down" çalıyor, ben de klasik şemsiyeli dansımı yapıyordum ki pencerem sertçe açıldı.

Dışarıdaki fırtınadan olduğunu düşündüm, dansıma devam ettim.

Şemsiyemi açtım ve döndürmeye başladım. O sırada ise Kara Kedi içeri uçtu. Ardından da bir akumalı.

Ben tuvalete kaçtım, (şemsiyem ve deodorant şişem Kara Kedi'nin altında can çekişirken 😣) dönüştüm.

Tuvalet penceremden dışarı çıktım ve sonra odamın penceresinden tekrar içeri girdim. 😑

Kara Kedi'ye destek çıktım, akumayı yendik. Yey...

Kara Kedi bana, daha doğrusu Uğur Böceği'ne salakça ve ergence davranırdı. Genellikle neşeli davranır, gereksiz şakalar yapardı. Hala da yapmıyor değil.

Ancak onun diğer yüzünü görme fırsatı da bulmuştum.

Akumayı yakaladıktan sonra kursağımda kalan eğlenceme devam etmeye karar verdim.

Bu eğlenceyi bir üst kata çıkarmak istiyordum, ben de kendinkendime evdeki malzemeleri kullanarak bir disko topu bile yaptım.

Boş kola kutularını kestim, top şeklinde yapıştırdım. Topa üstten bir delik açtım, içine evde bulduğum beş paket simi ve yılbaşı süslemelerinin içinden çıkardığım bir renk değiştiren lambayı (ince küçük olanlardan) attım.

Son olarak delikten bir ip geçirdim ve asabileceğim kadar yükseğe astım.

Telefonumdan son çalılanlara girip 'Drag Me Down'u açtım ve rahmetli şemsiyem ve şişem sanki elimdeymiş gibi hayal ettim, eğlendim.

Pencerem tıklatıldı, ben duymadım. Bağırarak şarkı söylediğim için hiçbir şey duymuyordum.

En sonunda Kara Kedi odamı bastı, müziği durdurdu.

'Yeter artık Marinette son on dakikadır hayvanca pencereni tıklatıyorum artık daha sert vursaydım kırılcaktı yani.'

'Affedersin, bugün eğlencemi böldüğün içindir. 😋'

'Özür dilerim, ne dinliyordun?'

'Duymadın yani? Drag Me Down.'

'Drag Me Down muydu? Anlaşılmıyordu. Biliyorum ben o şarkıyı.'

*Multideki şarkıyı başlatın

'I've got fire for a heart' *m*

'I'm not scared of the dark' *kk*

'You've never seen it look so easy' *m*

'I got a river for a soul' *kk*

'And baby you're a boat' *m*

'Baby you're my only reason' *kk*

***
'All my life,' *m*

'You stood by me' *kk*

'When no one else was ever behind me' *m*

'All these lights' *kk*

'They can't blind me' *m*

'With your love,' *kk*

'Nobody can drag me down' *m*

'Güzel söylüyorsun.'

'Teşekkürler Kara Kedi, bu arada ne için gelmiştin?'

'Ben,... geçiyordum. Özür dilemek istemiştim... Şey için,... şemsiye ve deodorant şişesi için... Bu arada onlarla ne yapıyordun?'

'Im... bilmek istemezsin...'

'Merak ettim?'

'Dans ediyordum. Ve şarkı söylüyordum...'

'Şemsiye ve deodorant şişesiyle mi?'

'Evet...?'

'Peki..., anlıyorum o zaman.'

'Emm... o zaman iyi geveler. Yani... iyi geler. İYİ GECELER!'

'İyi geceler. 😊'

İşte o yüzü. O yüzünü bana gösterdi. Onu anlamaya başlamıştım ama aynı zamanda yaptığımız düet hoşuma gitmişti...

----

Merhaba arkadaşlar! İşte yeni hikayem. Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

450 kelime

Bilmiyorum (Marichat) ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin