G.Y - GİRİŞ

115 21 32
                                    


   Gecenin soğuk koynunda ilerliyordum. Rüzgar  sanki soğuğu hissetmemi ister gibi sert esiyor,içime   işliyordu. Ay tüm saflığı ile parlarken gökyüzündeki kara bulutlar onu kendi karanlığına çekmek isterçesine ayı gölgeliyordu .

   Elimde ekmek poşetiyle ilerliyordum .Bundan tam birkaç yıl  önceki yaşantımı düşündüm. Hayatımdaki tek maraton mimarlık okumak için mücadele verdiğim dersler , abim Feza ile olan tatlı ve küçük atışmalarımız .Annemin yaptığı yaprak sarmaları kim daha  çok yiyecek için babamla yaptığımız savaşlar .Babam .... Babam benim bu hayatta kahramanım, ilk aşkım diyemem çünkü benim babamla çok farklı bir bağım vardı.Biz iki arkadaştık, iki dost ,birbirini için canlarını ortaya koyabilecek iki insandık. Ta ki o lanet güne kadar ...Daha fazla düşünüp sinirlenmemek adına kafamı gökyüzüne  çevirdim .İşte orada ! Benim küçük ve bir o kadar da uzak hayallerim ve umutlarım. Babam umudu olmayan insanın hayatı olmaz derdi .Benim tüm umutlarım, tüm hayallerim oydu zaten. Onunla gerçekleştirmek istediğim birçok şey varken o...gitti .Daha doğrusu gitmek zorunda kaldı. 

  Evimizin önüne geldiğimde demir kapıyı iterek , bahçeye girdim. Birkaç adımla evin kapısının ziline  bastım. 5-10 saniye sonra kapıyı üstünde önlükle abim açtı. Anlaşıldığı üzere abim yine  mutfakta şaheserler yaratıyordu. Abim ,diğer erkeklere nazaran mutfakla çok içli dışlıydı.Ben bile bu kadar mutfakla ilgilenmezdim.

   Abim kocaman gülümsemesi ile bana baktı. "Yemekler oldu ,masa bile kuruldu abicim sen neden bu kadar geciktin ,merak ettim seni ." Abimin beni bu kadar merak etmesine karşı bende onun yanaklarını sıkarak cevap verdim ."Merak etme abicim , seni yalnız bırakmaya niyetim yok." Abim bu hareketime gülerek,  kapıyı kapattı.  Elimdeki poşeti mutfağa koydum . Abimde benimle birlikte mutfağa girmişti. Ekmekleri eline alarak , doğrama tahtasına koydu .Bana dönerek : "Ee sen orada öyle dikilmeye devam mı edeceksin yoksa koşarak ellerini yıkamaya  mı gideceksin? " Abime  'tamam hemen ellerimi yıkıyorum ' bakışı atarak  mutfaktan çıktım. Mutfağın sağ kısmında merdivenlere yöneldim. Evimiz üç katlı idi . Dış kapıdan girince direk salon karşılıyordu sizi .Salon ; bordo ,siyah ve beyaz renklerden oluşuyordu. Salonun yanında mutfak vardı.Daha fazla oyalanmamak adına merdivenlerin başında olan banyoya girdim.Ellerimi ve yüzümü iyice yıkayarak aşağı indim .

    Abim sofrayı mutfak masasına koymuştu .Masanın üstünde olan yaprak sarmayı  gördüğümde, aklıma babamın gelmesi ile yüzüm düştü. Abim omzumu sıvazlıyarak, " Merak etme abicim , bunun bedelini babamın ölümüne sebep olanlardan soracağız. Sadece biraz sabret , hem yemekten sonra seninle konuşacaklarım var ,çabuk bitirirsen yemeğini senin için iyi olur."  abimin bu sözlerinden sonra hemen masaya oturup ,yemeğe başladım.  Abim bu halime gülerek karşılık verdi . 

   Yemeklerimiz bitince mutfağı abimle toplayıp salona geçtik . Abime 'hadi anlat ' bakışları attım. Abimde anlamış olucak ki bakışlarımı: " Evet, artık harekete gecmemizin vakti geldi ve çattı. Sözümü kesme ,lütfen. İlk  olarak yarın yeni okulumuza başlıyoruz. " Nasıl yani okullar açılalı 1 ayı geçti ve daha biz yeni okula mı başlayacağız ? " abime şaşkın ördek gibi bakıyordum. Abim bakışlarımdaki şaşkınlığıanladığı üzre konuya açıklık getirmek için konuşmaya başladı. "Buradaki Güzelyalı Anadolu Lisesi'ne başlayacağız. İkımızde 12.sınıf öğrencisiyiz. Aynı sınıfta olacağız ,merak etme ." Ne yani bizim aradığımız kişiler birer liseli mi? Şaka gibi birde lise bebeleri ile uğraşacağız ! Sakinleşmek adına derin bir nefes aldım. " 12.sınıfPeki buna da tamam ama basit bir anadolu lisesinde olacaklarından emin miyiz ? Onlar kesinlikle anadolu lisesi gibi bir yer seçmezler. Nasıl desem ? Kolej daha makul onlara ." 

  "Zaten sana basit bir anadolu lisesi diyen olmadı Kendilerini saklamak adına kamufle etmek gayesi ile oradalar .  Okul Devlet Koleji gibi .Neyse daha fazla uzatmayalım .Işte aç dosyayı bak , ilk hedefimiz bu  ." Abimin önüme ittiği mavi kapaklı dosyaya baktım. Kalın kapağını kaldırarak ,önümde tüm bilgileri toplanmış olan kıza  baktım. Oya Ceylan adlı kız , sarışın ve kahve gözleri olan bu kızın bize ne faydası ya da yararı olabilir ki ? Bu sorumu abime karşı sesli bir biçimde sordum :"Bu kız bize ne kazandıracak ki ? Baksana bayağı masum bu !" Abimin önüne ittim kalın dosyayı. Abim bilmişlik gülümsemesi ile konuşmaya başladı. "Ah miniğim ,bu kadar  aceleci olma .Birden yok etmeye çalışırsan zinciri ,zararlı ve başarısız olan her zamansen olursun. Önce zincirin zayıf halkasını bulmalı, onu kendine çekmeni ve adım adım ilerlemeyi öğreneceksin. Sonra yavaş yavaş hedefe yaklaşacaksın. Lakin güven önemli...Bir insanın en hassas noktasıdır güven. Önce sana güveni olacak , akılda kuşku kırıntıları bırakmayacaksın. Ve sonra ...bum... İşte asıl yıkıma başlayacaksın ." abimi dinledikten sonra fevri davrandığıma karar verdim.Bu planda başarılı olmak istiyorsam eğer adım adım gitmeli ,mantıklı ve zeki ataklar yapmalıydık. Abime zekice gülümsedim. 

"Haklısın öfkeyle kalkan zararla oturur ." abim bu cümleme ' işte benim kardeşim ' der gibi  baktı. Plânımızın ilk adımlarını atıyorduk. Bu zamana kadar onlar güldü. Biz her gece kan kustuk. Her gün içimizdeki acılar çığlık çığlığa bağırıyordu. Her gün biraz daha yalnızlığı ve kimsesizliği öğreniyorduk .İçimizdeki sevgi bir yaprak misali rüzgarda uçuyor ve geri gelmemek üzere savruluyordu .Nefret ve intikam duyguları yağmur damlaları gibi bulutlardan düşüp,  kanımıza karışıyordu .Artık içimizde yanan o kor ateşi güçlendirme vakti geldi ve çattı da .Abime elimi uzatarak konuştum. O da cümleme elimi sıkarak karşılık verdi.

  "Onları  sırtlarından değil, hayallerinin ve umutlarının tam ortasından vuracağız!"




ALYADUA - Gökyüzünün YakarışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin