Multimedia : " Emre Turğut "
Sevgili okuyucum Sueda , bu bölüm sana ! İyi okumalar tatlım !
* Alyadua Mera
Gözlerim kocaman olmuş bir şekilde Birant 'a bakarken , o benim boynundaki kollarımı çözüp , ayağa kaldırdı . Birden beni kendisinden ayırmasına şaşırmıştım doğrusu . O benim şaşkın halimden , faydalanarak konuştu :" Bende fazla yakın temas sevmiyorum , aynı senin gibi ." Beni az önceki olan olayla kapak ederken , Oya kıs kıs gülüyordu . Ona öfke ile bakınca elini ağzına koyup , kafasını çevirdi . Diğerleri de sessizce gülmeye başlayınca , Birant 'ı boğma isteğim baş gösterdi . Ona dönerek dişlerimi sıkarak konuştum :"Ben bilerek yakın temasta bulunmadım , yanlışlıkla oldu . Yoksa senin iğrenç vücuduna dokunacak değilim ."
Herkes dediğim şey ile gözlerini büyütünce , ben kollarımı birbirine bağdaştırdım . Birant gülünce , verdiğim poz bozuldu . Ama bunu sinirden kudurması lazımdı , böyle güzel gülmesi değil . Birden gülen suratı donunca şok oldum . Hızlı tepkilerinden ister istemez korkuyordum .Alaylı sesini duyunca göz devirdim :"Bu vücuda dokunmak için , nelerinden vazgeçmek isteyen kızlar tanıyorum . "
Allahalla ! Sanki bana dünyadaki tek erkek ! Öyle olsa bile , yine de sana dönüp bakmam be koçum ! Tabii ki bunu içimden dedim . Olayı uzatmaya gerek yoktu , zira ağabeyimin sinirli alış veriş nefeslerini duyuyordum . Yanından geçerken kimsenin duyamayacağı şekilde fısıldadım :"Sen bittim oğlum ."
Ağabeyim Feza ile sıramıza geçince , Birant 'a baktım . Sırıtarak sırasına geçti . Ağabeyim kolumu dürtünce ona döndüm . Sinirle bana bakıyordu : " Şununla fazla samimi olma , daha ilk gün bismillah ."
Onu daha fazla kızdırmamak adına kafamı salladım , aklıma gelen soru ile onu döndüm : " Annem , bugün mü dönüyor Adana 'dan ?" Annem , kafasını toplamak için memleketine gitmişti . Bizde ağabeyim ile Adanalı 'ydık . Babamın ölümü bizi sarssa da , annem bizden daha kötü olmuştu . 23 yıllık hayat arkadaşını kaybetmişti . Onlar herkesin gıpta ile bakılacak türden birbirine aşıklardı .
Ağabeyimin sesiyle gerçek ve acımasız dünyaya döndüm :" Evet annem biz okuldan çıktıktan sonra evde olacak . Annem , artık mutlu olacak , ona istediği intikamı vereceğiz." Haklıydı . Hem babam , hemde annem huzur bulacaklardı sonunda . Yaptığımız şey kötü olabilirdi ama hükümet adalet vermiyorsa bizde suç değildi maalesef . Kaç tane dava açmıştık , sayısını unuttum . Hepsi başarısızlıkla sonuçlandı . Kimse bize hakkımızı vermedi. Bizde zorla almaya karar verdik .
Gelen hoca ile ayağa kalkıp , bütün düşüncelerimden silkelendim .
------------------------
" Benim annem mi gelmiş , hoş gelmiş !"
Okuldan çıktığımız gibi , hemen eve gelmiştik . Annemi çok özlemiştim . Babamdan sonra ona daha düşkün olmuştum . Annem , üstündeki mutfak önlüğüne , ıslak ellerini silerek bana kollarını açtı : " Evet ben geldim , iki küçük afacanım beni özlemiş de ." Annemin kollarına atlayarak , ona kocaman sarıldım . Ağabeyim , hemen yanımıza gelerek ikimize birden sarıldı : " Bensiz sarılma olmaz hanımlar ."
Birbirimize iyice sarıldıktan sonra kollarından çıktım . Mutfaktan gelen kokular ile çantamı hemen fırlattım ve içeri koştum . Masada ağabeyim ile en sevdiğimiz yemekler duruyordu . Fırında tavuk , salata , pirinç pilavı . Hemen mutfak lavabosunda ellerimi yıkayarak masaya oturdum . Etrafıma bakınca derin bir oh çektim . Annem o lavaboda yıkadığımı görse , beni öldürürdü . Önümdeki servis tabağını doldurduktan sonra yemeğe başladım .
" Bari büyüklerini bekleseydin ." Ağabeyimin sesiyle kafamı kaldırdım . Annem ile bana kızgın bakışlar atıyordu . Hemen tatlı yüz ifademle onlara baktım :" Ama çok acıktım ne yapayım ?"
Annem ve ağabeyim masaya oturdular . Annem kafamı okşayarak konuştu :" Tamam ama bir daha böyle yapma tamam mı ?" anneme kafamı sallayarak onaylayınca yemeğimize kaldığımız yerden devam ettik .
Yemeklerimiz bittikten sonra ben hemen çay koydum . Yemekten sonra midemizi bastırsın diye mutlaka çay içerdik . Masayı toparladıktan sonra , çay bardaklarını ayarladım . Çayın kaynamasını beklerken salona geçtim . Ağabeyim ile annem sohbet ediyordu . Tam bende onlara katılacak iken kapı çalmıştı . Onları durdurarak konuştum :" Ben bakarım , siz devam edin ."
Kapıya doğru yürüdüğümde kapının deliğinden baktım . Kimse gözükmüyordu , simsiyahtı . Kapıyı açtığımda gördüğüm yüz karşısında , ellerimi yumruk yaptım . Yine , ne için gelmişti bu şerefsiz ! Sinirime hakim olamayarak , bağırarak konuştum .
" NE İŞİN VAR SENİN BURADA PİSLİK ?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALYADUA - Gökyüzünün Yakarışı
Mystery / ThrillerKimse bu dünyaya nefret ile gelmez ya da acılar içinde. Kaderin oyunlarıyla şekillenir hayatımız... Bizi bu hâle getiren ya yediğimiz kazıklar ya da kaderle olan savaşımızdır. Biz gardımızı indirerek savaşmaya hazır hâle geliriz lakin kader bize bey...