*Alyadua Mera
İnsan her zaman yeni bir umut ile güne başlar . İşte ben bugün bunu yapacağım, planım bu ,hayalimdeki mesleği kazanmak için şu puanları almam lazım gibisinden . Benim umudum da o lanet liseye gitmek . Sırf babamın intikamını alabilmek için bu sabahı iple çektim . Dün heyecandan uyuyamamıştım bile . Şuan sadist gibi görünüyorumdur siz de öyle düşünebilirsiniz ama benim ne yaşadığımı bilemeden bunları demeniz zerre umurumda değil zaten . Hiçbir zaman insanların , daha doğrusu sizin tabiriniz ile ;" ELALEMİN" ne dediği ne düşündüğü umurumda değil . Çünkü bu benim hayatım , onların değil . Yaptığım her davranış , her hata beni bağlar onları değil . Neyse lafı daha fazla uzatmadan yeni okulum için hazırlanmaya başlasam iyi olacak . Bizim için okulun ilk günü olacağından serbest gidecektim . Birde okulun ilk günü hayatta forma giymem . Yatağımdan nihayet düşüncelerimden silkelenerek kalktığımda soluğu gardırobumun başında aldım . Fazla abartmaya gerek yoktu . Hemen elime geçen siyah keten pantolonumu aldım . Onun üstüne giymek için beyaz bisiklet yaka üzerinde siyah renkte amour yazan tişört giydim . Hepsini üzerime giyince pantolonum belime biraz bol geldiği için siyah gri tokalı bir kemer taktım . Aynanın karşısına geçince hazır olduğuma karar verip , yönümü banyoya çevirdim . Elime aldığım tarak ile bismillah çekerek saçımı taramaya başladım .
Saçım ile geçen zorlu mücadelenin ardından lavaboya dökülen saçlarıma sinirlenerek söylenmeye başladım : " Ne vardı yani zorluk çıkartıp taramamı zorlaştırıyorlarsa ? Ellerine ne geçiyor sanki ?" Bir gülme sesi gelince kafamı saçlarımdan çekip , kapının pervazına baktım . Feza abim bana bakıp gülüyordu .Onun bu gülmesine anlam veremeyerek saçlarımı çöpe attığım gibi banyodan çıktım . Hala güldüğünü görünce acaba bende mi gariplik var diye geçirdim içimden .Bunu kendisine sormaya karar verdim :"Abi ne oldu da gülüyorsun bu kadar söyle de bizde gülelim, diye bir öğretmen repliği söylememek istiyorum ama beni buna sen itiyorsun ağabeyciğim." Abim sonunda gülmesini durdurarak :"Sabah sabah iyi güldüm . Sen banyoda saçların ile mi kavga ediyordun yoksa ben mi yanlış algıladım ?" Şimdi neye güldüğü anlaşılmıştı işte buna mı gülmüştü ? Ben bu konuşmayı saçlarımı her taramamda yaşıyordum zaten : " Abi senin de benim gibi uzun ve zor açılan saçların olsun da sende gör hanyayı konyayı." Abimi odamda tek başına bırakarak , mutfağa geçtim . Her zamanki gibi kahvaltı hazırdı .Bazen ben mi kız , yoksa o mu diye düşünmekten alamıyordum kendimi. Abim her ev işi konusunda benden yetenekliydi maşallah .Abimde geldiğinde o da siyah bir kot pantolon seçmiş , üstüne gri, v yaka, sade bir tişört giymişti . Kahvaltımızı yaptıktan sonra beraber masayı toplayarak , kirli tabakları bulaşık makinesine yerleştirdik .Daha sonra vestiyerden çantalarımızı alarak okula gitmek için yola koyulduk .
Okula abimin arabası sayesinde vardığımızda , şöyle bir göz attım . Gerçekten kolej gibiydi okul . İçindeki insanlara bakınca hepsinin formalı oluşu bizim serbest gelmemizden dolayı yadırganmıştı .Abime döndüğümde o da insanları inceliyordu . Galiba birilerini arıyordu :"Abi onları mı arıyorsun yoksa ?" Abim bana bakmadan başı ile onayladı . Daha sonra kolumdan tutup beni kenara çekti :"Bak bankın oradaki altılı grup !" Oraya baktığımda 3 kız , 3 erkek vardı . Uzaktan fazla göremiyordum .Artık tanıştığımızda nasıl olduklarını görürüz . Abime dönerek : "Abi biz ne zaman sınıflara gireceğiz." Benim dememim ardından hemen zil çalmıştı bizde abimle bu duruma gülerek , okula girdik .
Abim dün müdür ile görüşmüş sınıfımızın 12-F olduğunu öğrenmiştik . Şimdi ise tahminimizin üzerine en üst kata yol almıştık . Merdivenden çıktığımızda köşedeki sınıfın 12 olması tahminimizde yanılmadığımızı göstermişti . Sınıfa girdiğimizde içerideki uğultuda kesilmişti . Hemen boş ve arkalarda yer aramaya başladı . Öğretmenler masasının olduğu grubun en arkası boştu ağabeyimin de kolundan çekerek oraya ilerlettim . Masamıza oturduğumuzda birkaç kafa bize hala dönüktü . Buna bizim aradığımız Birantgil de dahildi . Şimdi onları inceleyebilirdim işte . Oya denilen kız çakma sarışındı , kahverengi gözlere sahipti . Uzun boylu , ince , zayıf bir kızdı .duvar kenarında oturuyordu tayfaları . en arka üçlü sıra onlarındı . Oya , Emre ile oturuyordu . Onların arkasında ise Sema ile Cem oturuyordu . En arkada ise Sinem ile Birant oturuyordu . Sinem ile Cem renkli gözlüydü .
Onları incelemeye o kadar dalmışım ki hocanın geldiğini fark etmemiştim . Abim beni kolumdan tutarak kaldırdı . Gelen hoca kahverengi saçlı ve kahverengi gözlüydü . Siyah kalem elbise giymişti . Saçı ise topuzdu . Küçük bir selamlaşmadan sonra hocanın bakışları bize dönmüştü ."Siz yeni öğrenciler misiniz ?" Hocanın bu sorusuna abim cevap verdi : "Evet yeni öğrencileriz ." Hoca bize : " Kendinizi tanıtın o zaman ." Abim hemen konuşmaya başladı : "BEN FEZA MERA BU DA KARDEŞİM ALYADUA MERA ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALYADUA - Gökyüzünün Yakarışı
Mystery / ThrillerKimse bu dünyaya nefret ile gelmez ya da acılar içinde. Kaderin oyunlarıyla şekillenir hayatımız... Bizi bu hâle getiren ya yediğimiz kazıklar ya da kaderle olan savaşımızdır. Biz gardımızı indirerek savaşmaya hazır hâle geliriz lakin kader bize bey...