halfblooded (Jeon Jungkook)

👑Kapı👑

Hoseok şoka girmiş bir şekilde yerdeki cesetleri inceliyordu

"B..bu nasıl olur?" Jungkook bir kaç dakika sonra kendine gelmişti. Yoongi yaralarının gitmelerini bekliyordu. Bir vampir tarafından açılmış yaralar olduğu için kolayca yok olmuyorlardı

"Melez olduğunu bizden neden gizledin?" Yoongi'nin sorusu üzerine Jungkook sinirle ona baktı

"Gizlemedim, çünkü bende bilmiyordum." Yoongi ağaya kalkıp Jungkook'un yakalarından tuttu

"Ne demek bilmiyordum, o zaman az önce melez olduğunu söyleyen ben miydim?" Jungkook Yoongi'nin ellerini itip hepimize teker teker baktı

"Son bir kaç aydır garip garip rüyalar görüyordum, sanki hafızam kaybolmuşta hatırlamadığım anılar gibi silik silik geliyorlardı. Zaten her gariplik benim üzerimdeydi işaretimin ortaya çıkacağı zaman bayılmam, garip garip rüyalar. Ama dün akşam gördüğüm rüya her şeyi anlatıyordu." Hepimiz nefesimizi tutmuş bekliyorduk. Jimin devam etmesi için konuştu

"Rüyanı anlatsana." kafasıyla onayladı

"Jimin ben ve Ji Woo üçümüz birlikte kumdan kale yapıyorduk. Jimin babası ve benim babam çok yakın arkadaşlardı. Sonra annem bizi içeri çağırdı sanırım doğum günümdü. Masada beni bekleyen bir pasta vardı. Her şey güzel gidiyorken kapı çalmıştı. Annem açtığında iki kişi annemi öldürdü sonra da babamı. İki adamın gözleri üçümüz üzerinde gidip gelirken Ji Woo'yu kolundan yakaladılar. Onlara engel olmaya çalışsam da başarılı olamadım sonra senin baban geldi ve ikimizi oradan çıkardı. Bu yüzden hep ikimiz birlikte büyüdük, sonra da baban hafızamı sildi çünkü melez olduğumu bilerek yaşamam kötü olabilirdi. Sonra da sanırım şimdiki aileme verildim Ji Woo'yuda kötülerin elinden satın aldı diye düşünüyorum." Jimin kafası karışmış bir şekilde Jungkook'a bakıyordu. Aslında buna herkes dahildi

"O adamlar kim di?" Jungkook kafasıyla bilmediğini belirtti. Yoongi elleri ile oynadı

"Jungkook."

"Efendim?" kollarını açıp Jungkook'a sarıldı

"Melezde olsan bokda olsan sen hâlâ bizim dıvşanımızsın." Jungkook gülerek sarılmasını karşılık verdi. Yoongi onu yere yatırıp üzerine çıktı

"Hadi bakalım altta kalanın canı çıksın." Hepsi birer birer Jungkook'un üzerine atlayınca ortaya çok eğlenceli bir ortam çıkmıştı. Hepimiz gülüşürken yan tarafımızdan bir ışık süzmesi çıkmaya başlamıştı. Gözlerimi kısarak ne olduğuna bakmaya başladım bir kapıydı ve yere doğru açılıyordu

"Hey çocuklar!" herkes yanıma gelip açılan kapıya baktı

"Bu da ne böyle?" Hoseok'un sorusu üzerine Jin kafasına vurdu

"Seni aptal görmüyor musun? Bir kapı." yüzünü düşürüp Jin'e baktı

"Neden hep ben aptal oluyorum." Yoongi ona bakıp

"Çünkü aptallar her zaman aptaldır." Hoseok Yoongi'ye dilini çıkarttı. Jimin'de kapıya biraz daha yaklaşıp

"Oraya gidecek miyiz?" Jungkook kafasıyla onayladı

"Düz devam etmemiz için bi neden yok." Jungkook kapıya yaklaştı

"Hadi gidelim." içeri ilk giren Jungkook olmuştu sonra Jimin ve Yoongi. Diğerleri de girince Hoseok'a baktım

"Hoseok sen girmeyi düşünmüyor musun?"

"Be..ben burada durup dışarıyı gözleyeceğim." sanki uzakta bir şey görmüş gibi yaptım

"Lan ayı değil mi o?' der demez Hoseok'u kapıdan içeri girmiş buldum. Bende kapıdan içeri girdim. Gördüklerim beni ciddi anlamda şaşırtmıştı. Eski zamandan kalmış gibi duvarlarda bir şeyle vardı, vampirler ile ilgili görseller. Her zaman melez dediğimiz vampirler tarafından yapılan zulümler anlatılıyordu.  Koridor gibi bir yerde ilerlerken. Karşımıza büyük bir kapı daha çıktı, çocuklar açmaya çalışsada  başarılı olamamıştı

"Bu kapıyı nasıl açacağız?" Jimin'in sorusu üzerine hepimiz bir şey bulmaya çalıştık belki bir anahtar ya da başka bir şey bulabilirdik. Daha sonra hepimiz Namjoon'un sesini duyduk

"Hey kapının üzerine bakın." kapıya yaklaşıp üzerine baktım iki tane el izi vardı biri diğerine göre büyüktü

"Bunlar belki kapının anahtarıdır." Jin'in dediği şey hepimize mantıklı gelmişti ama bir sorun vardı

"Ama biz çok fazlayız, kimin eli gelecek ki?" Sorum üzerine herkes birbirine bakmaya başladı. En sonunda Yang Gi konuşmuştu

"Bence Jungkook ve Ji Woo. Çünkü farkındaysanız kulübedeki kadın sizin için eş demişti ve de gelecek olan melezin eşi insandı." ciddi anlamda mantıklıydı

"Denemek bir şeyi kaybettirmez." Hoseok'un dediği şeyin üzerine Jungkook ile birbirimize baktık

"Deneyelim o zaman." dedim ve elimi küçük elin içine yerleştirdim. Tam uymuştu. Jungkook'da benim gibi elini diğer kalıba yerleştirdi. Gözlerimi kapattım kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu...

Lütfen vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın, 😊😊😊