🔱 Ji Woo 🔱
Gelen sesle hızla arkamızı dönmüştük ama sesi çıkaran savunma hocamızdan başka biri değildi. Bize hikaye anlatan matematik öğretmeni bir adım öne çıktı
"Acaba ne yaptığınızı sorabilir miyim? Bay Sang?" Bay Sang birden gülmeye başladı
"Yüzünüzdeki ifade çok komikti." birden arkadan Suga'nın sesi gelmişti
"Hocam, Hoseok bayıldı." Jungkook ve Jimin ansızın gülmeye başlamıştı
"Bu çocuk cidden ödlek." Jungkook gidip J-Hope'u omzuna aldı
"Hocam biz onu uyandırırız." diyip J-hope'un çadırına girdiler. Öğretmende bize baktı
"Neyse çocuklar siz de uyuyun." hemen öğretmenin yanına gittim
"Öğretmenin sizden bir şey isteyebilir miyim?" kafasıyla onayladı
"Young Mi ile birlikte kalabilir miyim? Biliyorum farklı gruplardanız ama tek arkadaşım o." gülümsedi
"Tabiki de ama senin Jungkook ile yakın olduğunu sanıyordum, neden onunla kalmıyorsun?" birden yanaklarım kızarmaya başlamıştı
"A..ama o erkek." birden kahakahalar içinde gülmeye başladı
"Şaka yapıyorum Ji Woo neyse hadi git." Young Mi'nin koluna girip çadırımıza girdik. Uykum yoktu Young Mi ile konuşmaya başlamıştık
"Hey dökül bakalım, hoşlandığın bir çocuk var mı?" sorumla birlikte Young Mi utanıp başını eğdi
"Saçmalama Ji Woo ya biri duyarsa. Okulun en tanınmışlarından biri." sinsice gülümsedim
"Yani Namjoon'un tayfasından." hemen ağzını tutu bir şeyler kaçırdığı için şuan kendini öldürmek istiyordur muhtemelen
"Tamam be kimseye demem yok. Hele Jungkook'a hiç söylemeyeceksin." kafamla onayladım
"Jimin." birden bağırmaya başlamıştım, beni kolumdan sıkı sıkı tutarak susuturdu
"Sus seni aptal biri duyacak."
"Pardon ansızın söyleyince böyle oldu ben Taehyung'u sanmıştım." yanakları yanmaya başlamıştı resmen
"Biliyorum imkansız ama yine de sevmek istiyorum onu." başımı salladım
"Evet imkansız." Jungkook ve ben de öyleydim bana sadece bir iki defa dokunmuştu ama hâlâ etkisinden çıkamamıştım. Young Mi esnemeye başlamıştı
"Neyse artık uyuyalım ağzım yırtılacak yoksa." kafamla onayladım ve uzandım ama uykum hâlâ yoktu sürekli bir sağa bir sola dönüp duruyordum. Biraz gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım ama bu zeferde feci derecede tuvaletim gelmişti. Doğrulup Young Mi 'nin koluna dokundum ama horuk horul uyuyordu
"Young Mi, uyansana tuvaletim geldi." tepki bile vermemişti. Altıma kaçırmak üzereydim kendimi hızla çadırdan dışarı attım. Tek başıma gidemezdim ama başka da şansım yoktu. Etrafıma bakarken Jungkook'un çadırının lambasının yandığını gördüm. Yardım istesem eder miydi acaba? Yavaşça çadırına doğru ilerledim ve seslendim
"Jungkook uyanık mısın?" birden çadırının kapısı açıldı ve iki sinirli gözle karşı karşıya geldim. Terlemişti ve aşırı denecek şekilde sinirliydi
"Ne oldu?"
"Be..ben tuvaletimi yapmaya çıktım ama tek başıma gidemedim, benimle gelir misin?" kaşaları iyice çatılmıştı
"Neden çadırındaki arkadaşınla gitmiyorsun?"
"Çünkü uyanmadı da ondan. Neyse sanırım cevabımı aldım sana iyi geceler." sinirle ayağa kalkıp ayakkabılarını giyindi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
halfblooded (Jeon Jungkook)
FanfictionLise hayatımın ilk günü kendi grubumdaki insanlara bakıyorum. Herkes birbirleriyle konuşup anlaşırken O elindeki kitabı sessizce okuyordu yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Buradaki herkesten bağımsız gibiydi, farklıydı buna emindim... Belki de Yeşi...