👑 Gerçek düşman 👑

6.3K 372 137
                                    

Jungkook'un korkunç yüzünü görünce korkuyla bir adım geriledim o ise tam tersine burukça gülümsedi

"Çok mu korkutucu gözüküyorum?" zorla gülümsemeye çalıştım

"O kadar da değil. Hâlâ yakışıklısın." bana arkasını dönüp çıkmamı işaret etti ben de tam tersine içeri girip arkadan ona sarıldım

"Sadece biraz şaşırdım Jungkook, bunların geçeceğini biliyorum ve seni bu halinle de seviyorum." yavaşça bana döndü

"O öldü mü?"

"Kim?"

"Ka..kardeşim." gözleri dolu dolu olmuştu, kafamla yavaşça onayladım. Yere çömelip   ayaklarıma kapanıp ağlamaya başladı

"J...Jungkook."

"Be..ben sadece içimden bi..bir gün bile olsa o..onunla cidden kardeş gibi olmak istedim Ji Woo, son ana kadar buna in..inandım." ağlamaları ardından dökülen itiraflar benimde ağlamama neden oldu

"Be..ben üzgünüm Jungkook, bilmiyordum. Ona içten içe sevgi duyduğunu bilmiyordum." ağlamaları kesilmişti sadece kafasını bacaklarıma yaslamış öylece duruyordu. Gözlerini gözlerime dikti

"Be..ben yalnız kalmak istiyorum." kafamı onu anladığımı belirtircesine salladım ve odadan çıktım

🔱 Jungkook 🔱

Ji Woo odadan çıkınca biraz mermerin üzerinde uzandım ama daha sonra kalkıp odanın içerisindeki yatağa uzandım. Artık bütün taşlar yerine oturmuştu savaş hariç. Aklımda binlerce soru vardı ve hepsinin cevabını şuan almıştım. Ji Woo ve diğerlerinin akıllarını okuyabiliyordum tıpkı kırmızı gruptaki gibi, ağaçların benim hakkımda dediklerini duyabiliyordum tıpkı yeşil gruptaki gibi daha bir sürü şey yapabiliyordum. Bununla birlikte daha ilk doğduğum andan beri aklıma bütün anılarım gelmişti. Hiç gelmesini istemeyeceğim anılar. İlk doğduğum anda annem ve babamın beni diğer kardeşimin yanına koymasını ikimize sevgi dolu bakmaları ve daha niceleri. En çok da öldürüldükleri zaman kalbimi parçalıyordu, onları öldürenim aslında en yakın arkadaşımın babası olduğu gerçeği beni gebertiyordu. Ayağa kalkıp yavaşça kapıdan çıktım kapının önünde Taehyung, Namjoon, Jin vardı

"Jimin nerede?" Jin eliyle benden iki oda uzaktaki odayı gösterdi ilerlemeye devam edip kapıdan girdim. Young Mi, Jimin'e yemek yediriyordu. Jimin'de onu gülerek izliyordu, ikisi de bana baktı. Jimin mutlulukla ayağa kalkıp bana sarıldı

"Dostum çok iyi gözüküyorsun." ona cevap vermeden Young Mi'ye baktım

"Dışarı çıkabilir misin?" hızlıca odadan ayrıldı çünkü zihnimden ona baskı uygulayıp çabuk olmasını emretmiştim

"Ne oldu? Önemli bir şey mi?"

"Evet."

"Anlat Jungkook." yere çömeldim

"Biliyormuydun?" anlamamazlıkla gözlerime baktı

"Neyi?"

"Ailemi babanın öldürdüğünü." ilk başta hiç tepki vermemişti ama sonra kalın dudakları şaşkınlıkla aralanmıştı

"Bu o..olamaz babam böyle b..bir şey yapamaz o bize yardım etti." dişlerim titiremeye başlamıştı ağlamak istemiyordum

"Öyle değildi Jimin. O hep bizim düşmanımızdı tıpkı şuan kocaman bir vampir ordusuyla üzerimize geldiği gibi." şaşkınlıkla etrafına bakındı

"Nasıl anladın bunu?"

"Seslerini duyuyorum, yaklaşık dokuz bin kilometre uzaklıktalar." şaşkınlığını gizlemeden beni inceliyordu

"Vay canına! Bu cidden inanılmaz ama babam neden senin ailene bunu yapmış ki?" gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı

"Çü..çünkü annemi seviyormuş, ama annem onu değil babamı seçmiş o da intikamını alacağına ant içmiş ama işler ters gitmiş kardeşimin ve benim melezlerimizin değişmesi gerekiyordu çünkü eğer bizi öldürmeye çalışırsa sürekli yeniden dirilecektik." gözlerimi kapattım ve etrafı dinlemeye başladım

"Ormanın içinde biri bizi izliyor." hızlıca ikinci katın penceresinden atlayarak çalılıkların arasına daldım tırnaklarım git gide uzarken aniden durdum çünkü karşımda korkudan ağaca yapışmış bir Hoseok beklemiyordum. Aklıma yaptıkları gelince tekrar saldıracaktım ki Jimin gelip beni durdurmuştu

"Dur Jungkook, görmüyor musun? Korkmuş, ayrıca o senin arkadaşındı." Hoseok öyle korkmuştu ki ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Yüzünü maske ile örtmüştü

"Burada ne arıyorsun Hoseok?" kafasını öne eğip cevap vermedi

"Hoseok bir soru sordum." Ağzından hafif bir inilti çıkmıştı yanına gidip onun hizasında eğildim

"Çabuk bana cevap ver." sadece gözlerime bakıyordu. Sinirle ağzındaki maskeyi avuçlayıp çıkarttım ama gördüğüm manzara hiç iç açıcı değildi. Jimin biraz ilerleyerek kusmaya başlamıştı

"Hoseok kim yaptı bunu sana? Kim senin ağzını dikti."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
halfblooded (Jeon Jungkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin