halfblooded (Jeon Jungkook)

👑 Zarar 👑

°Jungkook'un dediği şeyi anlamaya çalışırken Jimin beni kolumdan tutup yere yatırmıştı o da üzerime çıkıp bana kandini sper etmişti kolunun izin verdiği kadar etrafa bakındım duvarlardan yedi tane uzun bıçak çıkmıştı ama bunların normal bıçaklar olmadığı belliydi. Hızlı hızlı havada dönüyorlardı bir tanesi bize çok yaklaşmıştı hemen gözlerimi sıkıca kapattım. Açtığımda Jimin'in titrediğini farkettim

"Jimin yaralandın mı?"

"Ha..hayır benim bir şeyim yok." teni her zamankindem daha soğuktu

"Emin misin?"

"Evet sessiz ol." bunu diyince biraz içimdeki endişe kaybolmuştu ama bir şeyler olduğu kesindi. Bıçakların sesleri kesilince önce Jungkook daha sonra da Jimin ayağa kalmıştı. Jimin beni kolumdan tutup kaldırdı

"O da neydi öyle?"

"Buraya biri tuzak kurmuş mücevher gerçek mücevher değildi."

"Nereden anladın?" kollarını göğsünde birleştirdi

"Çünkü bütün renkler birleşince benim rengim olan melez rengi oluşuyor." Jimin ve ben Jungkook'un dediği şeyden hiç bir şey anlamamıştık

"Melez rengi ne?"

"Gri." kaşlarımı çattım

"Sen bütün bunları nereden biliyorsun?"

"Sanane."

"Ee şimdi ne yapacağız buraya girmeden öncede elimizde sıfır bilgi vardı şimdi de öyle."

"Hayır sıfır bilgi yok."

"Ne demek yok?" Jimin ve ben bu soruyu birlikte sormuştuk. Jungkook'ta bize evlenin bakışı atıp devam etti

"Keşiş bana uzun zamandır buraya uğramadığımı söyledi ve beni tanıyordu ama ben keşişi hayatım da hiç görmedim bile." kafam iyice karışmıştı

"Jungkook kafamızın içine ettiğinin farkındasındır umarım." diyerek Jungkook'a çıkıştım o da gözlerini devirip devam etti

"Ben buraya daha önce hiç gelmedim ama birisi benim adıma buraya çok uğramış gibi gözüküyor."

"Ama sen adamla nasıl konuşacağını nereden anladın." biraz düşündükten sonra cevaplamıştı

"Biliyor musunuz? Kardeşimin buraya geldiği zamanı kendi gözlerimle gördüm. Yani gözlerim bana önceden kardeşimin burada ne yaptığını gösterdi." ağzımızdan çıkan tek kelime yuh olmuştu. Melezlerin daha bilmediğim nasıl özellikleri vardı

"Jungkook belki de melez güçlerin git gide sana geçiyordur." Jimin'in yorumu hepimize mantıklı gelmişti. Ben de Jungkook'a yaklaşarak

"O şeyi nasıl yaptığını hatırlıyor musun?"

"Hayır sen tapınağın olmadığı hakkında konuşuyordun ama ben seni bir süre sonra duymamaya başladım işte o anda her şeyi gördüm."  sızlanarak geri çekildim

"Neden her şey bu kadar karışık?" ikisi de derin bir nefes alınca birlikte keşişin baygın bir şekilde yattığı yere geldik. Jungkook keşişi sandalyeye bağlayıp uyanmasını bekledi ama uyanmayınca bir kova soğuk suyu üzerine boşalttı

"He..hey noluyor?" Jungkook gülümseyerek adama baktı

"Anlamsız bir şekilde bayıldınız keşiş."

"Ah nasıl olur işimin ortasında yaşlanmaya başladım sanırım."

"Öyle değildir ya. Keşiş biliyo musun bir hafıza sorunu yaşıyorum bana yardımcı olabilir misin?" anlamsız gözlerle bize bakmaya başladı