Jungkook doktorun yanından ayrılınca hızlıca odamdan çıkıp doktorun odasına girdim adam hızlı açılan kapıya şaşkınlıkla bakmaya başladı
"Bana her şeyi anlatın sizinde nırmak biri olmadığınızı biliyorum bu bebek nedem doğamaz?" adam gözkerini benden kaçırmaya başlamıştı
"Şe..şey anlatamam Jungkook'a sorsan daha iyi olur." elimi hızla masaya geçirdim
"Anlatamayacağını biliyorsunuz?" elleriyle sakin olmamı işaret etti
"Tamam tamam önce bir otur ve sakinleş." yavaşça masanın kenarındaki deri ve geniş koltuğa oturdum
"Oldu mu? Şimdi her şeyi baştan sona anlatın."
"Jungkook bir melez ve onun çocuğu da bir melez olursa Jungkook ölür. Bir dünyada aynı anda iki meleze yer yoktur."
"A..ama Jungkook'un ikizi var o da melez değil mi?"
"Hayır o saf kan kırmızı grup. Jungkook'un güçleri kızıl ay çıkana kadar onda ama sonra güçler Jungkook'a geçince durdurulamaz bir güç ortaya çıkacak. Umarım sonunda sana kötü bir şey olmaz kızım. Ben uzun yıllar meleklere öncülük etmiş biriyim ama sonunda hep gelinler ölür. Kendine dikkat et." yerimden kalkıp kendimi hastane gibi ama küçük olan yerden dışarı attım. Eyrafta kimseler yoktu birden çalılıkların arasından gelen hışırtıyla hızla yerimden doğruldum
"Ki..Kim var orada?" ses gelmemişti ama bir süre sonra tekrar bir hışırtı duyulmuştu yavaşça oraya dopru ilerledim tam çalılıkların oraya gelmiştim ki Yoongi hızla çalılıkların arasından kanlı bedeniyle çıkmıştı bağırarak kaçmaya çalıştım ama Yoongi'nin sessizce yerde yattığını götünce koşarak yardıma gittim. Jungkook etrafta yoktu. Ne yapacaktım şimdi ben derken aynı yerden Jungkook'da çıkmıştı ve elleri kan içindeydi. Bir kaç saniye sonra olanların farkına varabilmiştim
"Ona ne yaptın." Jungkook gülümseyerek jendini gösterdi
"Ben mi?" ayağa kalkıp önünde durdum
"Yoongi'yi öldürmeye mi çalıştın?" hiç bir şey olmamıl gibi kafasıyla onayladı
"Neden yaptın bunu?"
"Canım istedi Ji Woo sanane." dedikten sonra ilerlemeye başladı bende koşarak koluna yapıştım
"bana her şeyi anlat. Ne yapmaya çalışıyorsun?" bir an durup bana baktı
"Seni ilgilendirmeyen konulara burnunu sokma yoksa canın yanacak."
"Kes sesini zaten sen böyle davrandıkça canım daha çok yanıyor." kolunu daha çok sıkmıştım ama birden beni kaldırıp ağaçların arasına doğru fırlattı tam bir ağaca yapışacakken jiminarkamda belirmiş ve beni yakalamıştı
"Ji Woo iyi misin?" ağlamaya başladım
"DeğilimJimin. Şuna baksana Yoongi'ye neler yapmış." Jimin beni desteklemek için omzuma elini koyup okşadı tam o sırada Jungkook yanımıza gelip beni ayağa kaldırmıştı
"Bir şeyin var mı?"
"Yok! Ama az kalsın ikimizde ölüyorduk." elimi karnıma atıp okşadım Jimin şaşkınlıkla bana ve Jungkook'a bakıyordu. Birden Jungkook'a fopru hamle yapıp onu yere düşürmüştü
"Bilerek yaptın değil mi seni siktiğimin melez vampiri." Jungkook hızla Jimin'i üzerinden atmıştı ama Jimin pes etmemiş ve Jungkook'u tekrar yere yapıştırıp yumruklamaya başladı
"Sen sırf o bebek öldün diye az önce Ji Woo'yu da öldürecektin" ne yani Jungkook az önce beni bilerek mi ağaca itmişti kafadı yerinde olmadığından yapmasını tercih ederdim. Ağlayarak Yoongi'nin yanına gittim hâlâ derin derin nefes alıyordu. Young Mi'ye haber verip Yoongi'yi içeri taşıdık. Doktor'a onu iyileştirmesini söyleyip koridora çıkıp kendimi duvara yasladım gözlerimden yaşlar hızlı hızlı akıyordu. Birden omzuma biti dokunmuştu bu Taehyung'du
"A..ama sizin savaşta olmanız gerekmiyor muydu?" gülümseyerek yanıma eğildi
"Jungkook'un neler yapacağını biliyorduk. Bu yüzden Bay Park bize sihirli bir viski içirdi etkilenmedik biz de size yardım için geldik Jungkook Yoongi'yi görünce ona saldırdı
"Neden Taehyung neden? Jungkook kendine gelmeyecek mi?"
"Ben inanıyorum dıvşancık yine eski dıvşancık olacak." gülümseyerek kafamı omzuna yasladım
"Bende inanmak istiyorum."
"Ji Woo biliyor musun? İçimde o bebek Jungkook'un sonu değil başlangıcı olacakmış gibi bir his var." Yavaça kalkıp dışarı çıktım ve kendimi çimenlerin arasına bıraktım az sonra yüzüme bir gölge düşmüştü Jungkook bana bakıyordu ayağa kalkıp yanından ayrılacaktım ama birden arkamdan beni elleri arasına almıştı
"Gitme! Yanlızım Ji Woo sende gitme! Özür dilerim bana kız, bağır ama gitme!"
Söz verdiğim gibi yb attım hadi şimdi sizde yorum ve vote atınnn ❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
halfblooded (Jeon Jungkook)
FanficLise hayatımın ilk günü kendi grubumdaki insanlara bakıyorum. Herkes birbirleriyle konuşup anlaşırken O elindeki kitabı sessizce okuyordu yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Buradaki herkesten bağımsız gibiydi, farklıydı buna emindim... Belki de Yeşi...