!!!When you’re finished changing, you’re finished.!!!
(Değişmen bittiği zaman, sen de bitmişsin demektir.)
🔱 Ji Woo 🔱
Jungkook sırrımı öğreneli tam tamına 1 hafta geçmişti. Bu zaman zarfında çok konuşmamıştık. Sadece arada bir beni sıkıştıeıyordu ama sonra sanki elektirik çarpmış gibi benden yzaklaşıyordu. Şuan ona boyun eğmekten başka bir seçeneğim yoktu. Ben bunları dülünürken yanımdaki kız omzhma dokundu
"Hey Ji Woo, iyi misin? Dalıp gittin de." hızla ona doğru döndüm
"İ..iyiyim." dersimiz güçlerimizi ölçmek için yapılacak bir dersti. Aslında bende vampirlerin yanında güç denen şeyden yoktu ama büyü ile buda haledilmişti. Sınıftan çıkıp üzerimi değiştirmek için soyunma odasına gitmiştim kapıyı kapatıp. Ders için olan kıyafetleri elime alıp üzerimdekileri çıkartmıştım ki bir ağlama sesi duymuştum. En aon sıradaki dolabın arkasından geliyordu. Yutkunarak ilerlemeye başlamıştım, son sıraya geldiğimde yavaşça eğlip baktım. Bir kız dolaplara yaslanıp ayaklarımı kendine çekmişti ve ağlıyordu. Kıyafetleri sarı gruptan olduğunu gösteriyordu
"Hey iyi misin?" bana yaşlı gözlerle bakmıştı
"Hayır iyi değilim. Bıktım bu okuldan." yanına yaklaşıp onun hizasında eğildim
"Bana anlatmak ister misin? Dinleyebilirim." yanına oturup ona daha bir güven verdim
"İsmin ne? Benimki Ji Woo."
"Be..ben Young Mi."
"Tamam anlat bakalım." göz yaşlarını biraz sildi
"Zorbalık görüyorum sürekli, sınıftaki kızlardan." gülümsedim
"Bilyor musun? Bende." şaşkınlıkla bana baktı
"Cidden mi?" kafamı evet anlamında salladım.
"Ama hiç bir zaman oturup bebek gibi ağlamadım bu yüzden sen de ağlama hem arkadaşın yoksa ben seninle arkadaş olurum." gülerek bana sarıldı
"Tamammm." bende ona sarılarak karşılık verdim. Zil çalınca telaşla ayağa kalktım
"Geç kalacağım." üzerimi hızlı hızlı değiştirip kapıdan çıkacakken Young Mi'ye döndüm
"Görüşürüz tatlım, teneffüste yanına gelirim ya da sen benim yanıma gel." kafasıyla onaylamıştı. Koşarak sınıfımın yanına gittim herkes sıraya girmişti bir tek ben eksiktim. Sıraya geçip hocayı beklemeye başladım. Jungkook şuan arkamdaki kızın arkasındaydı. Bu biraz beni rahatlatıyordu derken arkamdan biri kulağıma bir şeyler fısıldamıştı. Tahmin etmek zor değildi kesinlikle Jungkook'tu
"Neredeydin bu saate kadar?" sorusuyla ve tenime değen nefesiyke titremişti
"Bir kız ağlıyordu ona yardım ettim."
"Tamam." öğretmen gelince hepimiz sus pus olmuştuk. Yanımıza geldi ve bizi incledi
"Nasılsınız çocuklar."
"İyiyiz."
"Bugğn aetık ciddi anlamda bir savaş varmış gibi hazırlanmalıyız. Ne de olsa bir melez çıkabilir." dedikten sonra kahakaha atmaya başlamıştı. Herkes bu nasıl öğretmen diye adama bakıyordu
"Neyse komikliği bırakalım da işimşze odaklanalım. Karşınızdaki duvarı görüyor musunuz?" hepimiz başımızı sallamıştık.
"O duvar elinizle yumruk atacaksınız. Duvar sihirli olduğu için birinin yumruk derecesini ölçtükten sonra tekrar eski haline gelecek. İlk kim başlayacak?" kimse ilk başlamak istemiyordu.
"Tamam ben seçeyim." içimden dua ainlerine başlamıştım. Lütfen ben olmıyım! Lütfen ben olmıyım! Derken öğretmenin ağzından kendi ismim dökülmüştü
"Kim Ji Woo." bacaklarım titremeye başlamıştı. Jungkook'a baktım umursamazca omuz silkti. Duvarın dibine gelip yumruğumu kaldırdım ve duvara sertçe vurdum ama sadece hafif bir oyuk oluşmuştu. Bu taoikide büyünün taktiriydi yoksa bu bile zordu benim için. Hoca bana şaşkınlıkla bakıyordu
"Mavi gruptakilerin skorları bile daha yüksek Ji Woo ama olsun geliştireceksin." dedikten sonra omzuma keyif verircesine vurmuştu. Sırama geçip beklemeye başladım. Skorum toplam yetmişdi ne güzel ama. Sıra Jimin'e gelmişti sert bir şekilde duvara vurdu bin olmuştu skoru ohh ne güzel bana vursa o yumruğu tahtalı köyü boylamıştım. Hoca Jungkook'un ismini seslenince sebepsizce heyecanlanmıştım. Umursamzaca ilerleyip duvara hafifçe vurmuştu ama bu bile yerin sallanmasına yetmişti. Hoca şaşkınlıkla skoruna bakıyordu
"Hey, Jungkook bunu nasıl yaptın? Kırmızj gruptaki en güçlü kişinin ki bile üç bin." herkes yanındaki ile konuşmaya başlamıştı çünkü Jungkook'un skoru tam olarak dokuz bindi ve bu skorun melezlere ait olduğuna inanılıyordu aam onlar yoktu ve skorlarıda yoktu bu yüzden Jungkook'un o rekoru kırmasına şaşmamalıydım. Elimi kaldırdım
"Öğretmenim belki kırmızı gruplarda benim gibi kendilerini geliştirecek ve Jungkook'u geçeceklerdir." hoca kafasıyla onayladı ama yüzünde bir endişe vardı.
"Bende öyle düşünüyorum Ji Woo."
***
Zil çalınca koşarak Jungkook'a yetiştim
"Hey, Jungkook bunu nasıl yaptın?" lafasını bilmiyorum anlamında salladım
"Cidden bunu nasıl yaptığımı ben de bilmiyorum. Ne oldu yoksa sende mi yapmak istiyorsun?" gözlerimi devirdim
"Bir kere de beni ciddiye alsan şaşardım." çekici bir şekilde bana gülümsedi.
"Tamam ciddiye alıyorum, bunu sorduysan cevabını verdim." kafamı hayır anlamında salladım
"Bunu sormayacaktım. Bu skor hakkında ki düşünceleri biliyorsundur umarım."
"Hayır, bilmiyorum?"
"Ah! Cidden Jungkook bundan bin yıl önce bu skoru kıran vampirleri öldürülerdi nedeni ise melez olduklarından şüphlenmeleriydi." birden kulaklarımda bir çınlama sesi oluşmaya başlamıştı ve git gide fazlalaşıyordu. Kendimi daha fazla tutamayarak dizlerimin üzerine çöktüm. Ji Woo telaşla bir şeyler söylüyordu ama duyamıyordum
"Jungkook, Melezler gerçekler bebeğim sende onlardansın ama unutma bu bizim aramızda kocaman bir sır!" bir kadının sesi kulaklarımda yankılanmıştı ama yerini tekrar kulak yırtıcu bir çınlama aldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
halfblooded (Jeon Jungkook)
FanficLise hayatımın ilk günü kendi grubumdaki insanlara bakıyorum. Herkes birbirleriyle konuşup anlaşırken O elindeki kitabı sessizce okuyordu yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Buradaki herkesten bağımsız gibiydi, farklıydı buna emindim... Belki de Yeşi...