halfblooded (Jeon Jungkook)

👑 Gri Mücevher 👑

Jimin sürekli terleyip sesler çıkarıyordu bende sürekli terlerini siliyordum ama uykusuzluğa daha dayanamayarak yanında uyuya kalmıştım

***

Sabah uyandığımda yanımda kimse yoktu telaşla kalkıp odadan çıktım ama çıkınca kapının tam önünde Jimin ile burun buruna gelmiştim

"Gü..günaydın Jimin." çapkın gülümsemesini dudaklarına yerleştirince tamamen iyileştiğini anlamıştım

"Günaydın Young Mi." bana biraz daha yaklaşmıştı

"Ne yapıyorsun Jimin?"

"Duydum ki benim için çok endişelenmişsin hatta dün akşam başımda beklerken yanımda uyuyakalmışsın."

"Kim ben mi? Yok ya Jungkook'tur o." kaşlarını çatıp bana bir adım daha yaklaştı ben de bir adım geri kaçtım tabiki de

"Yanımda zır zır ağlayıp 'Jimin beni bırakma diyenin' Jungkook olmadığına eminim." yaaa onları duymuş muydu? Kafamı utançla yere eğmiştim domates olma çelınç çekiyordum sanki

"Şey ben gidiyim." diyerek yanından geçecektim ama beni kolumdan tutup  tekrar aynı yere çekti

"Hiç bir yere gitmiyorsun."

"Ne..neden?"

"Çünkü sabah bal ihtiyacımı karşılamam lazım."

"Arı mısın sen?" gülümseyerek bana bakmaya başladı ve beni kendine çekip dudaklarımızı birleştirdi şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırmıştım dudaklarımı yavaşça ona uydurmaya çalışıyordum. Öpüşü git gide sertleşmişti ama arkamızdan gelen öksürükle de tamamen bitmişti. Jungkook kapıya yaslanmış bize bakıyordu

"Bakıyorum da Jimin bey bana takılırken kendisi aşık olmuş." Jimin gözlerini devirdi

"Kes sesini Jungkook. Ben uyurken bir şeyler bulabildiniz mi?" Jungkook her şeyi baştan anlattı

"Ee o zaman neden gitmiyoruz." Jungkook ayağa kalktı

"Şimdi gideceğiz ama neyle karşılaşacağımızdan en ufak bir fikrim bile yok"  hepimiz hazırlandıktan sonra karanlık ormana gitmek için yola çıktık.

🔱  Ji Woo 🔱

Jungkook bana her zamankinden daha kibar davranıyordu ve bu halleri cidden hoşuma gitmeye başlamıştı ama bulunduğumuz yer çok korkutucuydu beni kucağından indirip bir ağacın dibine oturttu

"Bir yere gitme buraya geleceğim tamam mı?" kafamla onayladım çocukları çok özlemiştim Jungkook arada bana çok uzak geliyordu ona Jimin ya da Young Mi ile ilgili bir şey sorduğumda ikide bir konuyu değiştiriyordu. Sıkıntıyla etrafa bakındım midemin bulantısı hâlâ geçmemişti ve gıda yetersizliğinden ölmek üzereydim. Az sonra Jungkook bulduğu bir kaç meyveyle yanıma gelmişti

"Şimdilik bununla yetin tatlım sana daha güzel yemekler bulmaya çalışacağım." kafamla onaylayıp meyveleri yemeye başladım ama bu benim için yeterli miydi bilemiyorum. Birden Jungkook beni kendine çekip uzunca sarıldı

"Seni almalarına asla izin vermeyeceğim sen benimsin onun değil."

"Jungkook ne oldu birden?"

"Ha yok bir şey." benden ayrılıp başka şeylerle uğraşmaya başladı. Ben de yemeğimi bitirince kalkıp yola devam ettik.

***

"Burada nasıl kalacağız Jungkook?" gülümseyerek bana baktı

"Biliyor musun Ji Woo Jungkook ismini hiç sevmiyorum bana artık Junghae der misin?" kaşlarımı çatıp ona bakmaya başladım