Vatikan sabahın ilk ışıklarını karşılarken, binanın önündeki bankta yine o tuhaf görünümlü kadın oturmaktadır. Samanta arabasına doğru yürüyorken tuhaf görünümlü kadın bağırmaya adeta sesindeki korkuyu Samanta'ya hissettirmeye çalışan tuhaf görünümlü kadın:
"Ölüm... O peşinde , senin için gelecekler. Kan tarlasında akan kanlar arasında senin kanını hissediyorum. Git buradan Samanta. Bir an önce git!!"
Samanta aniden bağırış sesine biraz irkilsede bu korku dolu sözleri duymazdan gelip umursamayarak arabasına binip oradan uzaklaşır. Tuhaf görünümlü kadın Samanta'nın arabasının arkasından bakarak:
"Tanrı seni korusun Samanta."
Aziz Petrus Bazilikasın'da bulunan misafir odalarından birinde kalan Rahip Rafael o kadar güzel ve özel ağırlanmaktadır ki her istediği hemen gerçekleştirilmektedir. Dün akşam ki ayin konuşması ve bu genç yaşta yaşıtlarından daha fazla din ile ilgili bilgiye sahip olması onu bu kadar ayrıcalıklı yapıyordur. Bu özel ve önemli kişiyle tanışmak isteyen Baş Piskopos İsa'nın havarisi Papa Gregorius, Rahip Rafael'i bu öğleden sonra huzuruna davet etmiştir. Bu muazzam daveti Rahip Rafael'e sabah ki kahvaltı masasında Camerlengo Mutton iletir. Huzuruna çıkmanın ve onunla konuşmanın bazı insanlar için imkasız olduğu kesin olan bir görüşme teklifi için Rahip Rafael tercih edilmiştir. Rahip Rafael aldığı bu davet teklifine karşılık olarak:
"Yüce Papa Gregorius'un bu davetini şeref ve onurla kabul ediyorum. Böyle bir görüşme elbette beni çok mutlu eder." diyerek Camerlengo Mutton'a davet için sabırsızlandığını belirtir.
Bu güzel ve anlamlı sözleri duyan masadaki Kardinaller başları ile onaylayıp, gülümsedikten sonra kahvaltılarına devam ederek kendi aralarında konuşmaya günlük konuşmalarına devam ederler. Fakat ortamı öksürerek sessizleştiren ve herkesin dikkatini kendi üzerinde toplayan Rahip Rafael konuşmaya şöyle devam eder:
"Sizlerden bir ricam var Camerlengo Mutton. Beni Yüce Papamız Gregorius'un yanına İsviçreli Muhafızlar yerine benim için özel tahsis edilen korumamın götürmesini istiyorum. Açıkçası Vatikan sınırları içerisinde devletin bana özel olarak tahsis etmiş olduğu korumayı yanımda istiyorum. Elbette Papalık için güvenlik İsviçreli Muhafızlara aittir. Ama bu durumu bir kez olsun benim için görmezden gelemenizi istiyorum." diyerek masadakilere isteğini belirtir.
Kardinaller Camerlengo Mutton'a, Camerlengo Mutton ise Rahip Rafael'e gözlerini dikerek:
"Güvenliğiniz ve Yüce Papa Gregorius'un güvenliği için bay Corrente, bu yolculuğunuzda bizim muhafızlarımız size eşlik etmek zorundalar. Hiçbir kural Vatikan'da yeniden yazılmaz ve değiştirilemez." dediğinde masadakiler kendi aralarında fısıldaşmaya başlar.
Rahip Rafael kendisine verilmiş cevaptan tatmin olmamış olacak ki konuşmaya girerek:
"Lütfen baylar beni yanlış anlamayın. Buraya her hangi bir kuralı değiştirmeye veyahut yeni bir kural koymaya gelmedim. Ama Camerlengo Mutton, benim için tahsis edilmiş korumamın yanımda olması beni daha iyi hissettiriyor. Ve eminim Yüce Papamız'da bu durumun böyle olmasını isterdi."
Bunun üzerine bu durum pek hoşuna gitmesede biraz düşünüp diğer Kardinallerinde düşüncelerini öğrendikten sonra Rahip Rafael'e bakarak:
"Tamam, Vatikan şehri ziyaretiniz boyunca siz kendi güvenliğiniz ile yolculuk yapacaksınız. Fakat arkanızda üç araçlık muhafız konvoyu gideceğiniz yere kadar size eşlik edecek."
Teklifinin kabul edilişini sıcak bir gülümseyiş ile karşılayan Rahip Rafael kaldığı yerden kahvaltısına devam eder.
Dün Rahip Rafael'i bırakmış olduğu Aziz Petrus Bazilikası'nın önüne gelen Samanta etraftaki bir çok farklı basın ve İsviçreli Muhafızları görünce kendi kendine:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRININ KANI (YENİ)
Mystery / Thriller"Ya Rab Kanını Gönder Bize; Ya Dünyanın Kötülüğünü Yok etsin, Ya Da Bize Yeniden Hayat Versin!" "Dua et, benim için dua et! Lütfen... Lütfen, bunu bir an önce yap.. Ah sevgili Rafael; anlamadın mı halen daha? Gökte ki tahtını bırakıp da, dünyamıza...