Bölüm 4

244 23 18
                                    

Eli yüzü çürümüş ve zayıflıktan bir hayli korkunç görünüm almış vücutlu, adeta ölümün yeryüzündeki betimlemesi olan bu adam karşısındaki tüm saflığı, temizliği ve korku dolu gözlerle kendisine bakan kadına doğru yavaş adımlarla yaklaşıyordur. Korkan, ağlamaktan gözleri şişen bu kadın kucağında bulunan çocuğu sıkıca tutuyor ve gelen korkunç görünümlü adamın iğrençliğini görmemesi için elleriyle gözlerini kapatıyordur. Korkunç görünümlü, ölümü peşine takmış ve ölümden beslendiği belli olan bu adam, kadın ve gözleri kapalı olan çocuğun karşısında durup, onlara doğru eğilerek:

"Öleceksiniz!! Kanınız içinde yıkanacağım." diyerek sırıtmaya başlar.

Kadın tüm korkusunu bir kenara bırakıp, titreyen ses tonu ile:

"Kocam bizi kurtaracak pislik. O bir baş komiser. Seni kendi elleri ile öldürecek." diyerek koynunda adeta saklamaya çalıştığı çocuğunu dahada sıkı sarar.

İğrenç görünümlü adam bu tehditkâr sözlere karşılık:

"Oooo!!! Çok korktum." diyerek alay edici bir tavırla o pis, kanlı tırnaklarının içleri toprak dolu ellerini kadına doğru yavaşça yaklaştırmaya başlar.

Önce kadının o güzel ve uzun saçlarına yavaşça dokunduktan sonra tüm gücüyle kadına tokat atarak adeta onun yüzünü kanlar içinde bırakır.

Samanta az önce Baş Komiser Ronnie'nin odasında yaşadığı ürkütücü ve enteresan olaya anlam vermek hem de son yaşananlardan dolayı allak bullak olan kafasını toparlayabilmek için, Vatikan şehrinin en meşhur kafelerinden biri olan Caffe Vaticano'ya gider. Burası onu rahatlatıyor ve kendine gelmesine yardımcı oluyordur.

Bu zamana kadar Papa'nın kutsal makamında görüşmeye devam eden ikiliden Rahip Rafael elindeki Papalık simgesinin bulunduğu fincandan çayını yudumladıktan sonra, gözleri ile odada ki o büyük ve üzerinde bir çok detay bulunduran camdan dışarıya bakan Yüce Papa Gregorius'a doğru konuşmaya başlar:

"Her şeyin ardından konuşacak tek şey kaldı değil mi efendim? Samanta.." dediğinde Yüce Papa Gregorius o mavi gözlerini bir an pencereden çekerek Rahip Rafael'e doğru konuşmaya başlar:

"Samanta Alison. O farklı biri.."

Rahip Rafael başını Yüce Papa Gregorius'u onaylarcasına yavaşça sallayarak konuşmaya başlar:

"Onu daha önceden tanıyormuş gibi konuştunuz efendim.." diyerek Yüce Papa Gregorius'a bir soru yöneltir.

Yüce Papa Gregorius, kendisine sorulan bu soruya o masmavi gözleri parıldayarak ve gülümseyerek cevap verir:

"Emin ol evlat, sende benim kadar eski tanıyorsun Samanta'yı. Bunca zamana kadar müritlerimiz ve din adamları hep arayış içerisindelerdi. Neyi aradığımızı biliyorduk fakat nerede, nasıl ve hangi görüntüyle arayacağımızı bilmiyorduk. Tanrı her zaman için yeryüzündeydi. Onun kanını taşıyanın yanındaydı." dedikten sonra oturduğu yerden kalkan Yüce Papa Gregorius konuşmasına devam eder:

"Samanta hakkındaki düşüncelerini anlayabiliyorum evlat. Ama bir insan bize bu hissiyatı veriyor ise..." diyerek sözünü yarıda kesip Rahip Rafael'e anlamlı bir şekilde bakar.

Kendisine bakan Yüce Papa Gregorius'a bakmadan konuşmaya başlayan Rahip Rafael:

"Eğer bize bu hissiyatı veriyorsa, Tanrının kanı damarlarında akıyor olmalı." diyerek gözlerini kendisine bakmaya devam eden Yüce Papa Gregorius'a çevirir. Ve ortamda oluşan hava, iyice korku ile harmanlar ikisininde düşüncelerini.

TANRININ KANI (YENİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin