Media: Irmak
-Nurdan-
Bugün
Sabah uyandığım gibi yüzümü yıkamaya gittim çünkü gözlerim açamayacağım kadar çapak olmuştu. Iyyk ! Çok kötü bir şey ya. Çapaklarımı temizledikten sonra gözlerime şükür edip kısa bir duşa girdim. Çıktıktan sonra üzerime rahat bir şeyler geçirip mutfağa ilerledim. Islak saçlarımla kendime kahvaltı hazırlayıp tekrar odama geçtim. Saçımı kuruttuktan sonra örük yaptım. Kızlar uyanmış hatta kahvaltıya eklemeler bile yapıyordu. Bende sandalyeye oturup kahvemi yudumladım. Sessizce kahvaltımızı yaptıktan sonra herkes bir odayı toplamaya başladı. Konuşmuyorduk. Elbette küs değiliz olay şu; bugün temizlik günü ve eğer konuşursak hiç bir şekilde temizlik yapamıyoruz ve akşamdan birbirimize küs gibi davranıyoruz. Kulaklığımı takıp listenin başından herhangi bir şarkıyla başlayıp önüme geleni dinledim. Mutfağı topladım , ayakkabılığı düzenledim , toz aldım , odamı topladım. Bence bünyeme fazla geldi çamaşır suyu ki çünkü şu an ter döke döke temizlediğim odama uzanırken kusmuştum. Zaten başım dönüyordu .. Biliyordum böyle olacağını . :/
-Dün-
Gece emniyetten çıktıktan sonra eve gelmiş hep birlikte kendimizi koltuklara atmıştık fakat gözümüzde gram uyku yoktu. Sabaha karşı günün yorgunluğu ile uykuya yenik düşmüştük. Uyandığım da saat altı sularındaydı. Kızlar hâlâ uyuyordu. Kalkıp kahvaltıyı isteksiz isteksiz hazırladım . Kızları bilmem ama benim şu an hazırladığım kahvaltıdan bir şey yemeyeceğimi biliyordum. Hazırladıktan sonra bir süre odama çıkıp telefonumla uğraştım. İnstagram , facebook , youtube .. Daha nerelerde gezindimde canımın sıkıntısı daha doğrusu Eymen Hoca olayını unutamadım. Olayı en baştan ele almak istedim bir an. Şimdi ; Eymen Hocayla aramız açıldıktan sonra Eymen Hoca evden çıkıyor ve iki el ateş sesi duyuyoruz. Emniyete giderken yola atılmış -fakat yolda kimse yok- kanlı bıçağı farkedip yanıma alıyorum. Polise olayı anlatıp emniyetten çıkarken Nur ' u dedesi arıyor ve "eğer Eymen Hocanın sağ kalmasını istiyorsan benim ol" diyor. Biz emniyetten daha çıkmadığımız için öncesinde bizimle ilgilenen polise az önceyi anlatıp telefonlarımızı dinlemeye aldıklarından hemen sonra eve geliyoruz.
Elimizdeki bilgilere göre; Eymen Hoca Nur'un dedesinin elinde ve karşılığında Nur'u istiyor . Emniyete teslim ettiğim bıçağın üzerindeki kanında Eymen Hocaya ait olduğunu öğreniyoruz. Fakat silah sesleri onunla ilgili olup olmadığını bilmiyoruz.
Eymen Hoca hayatta mı?
Evet hayatta olmasa dedesi karşılığında Nur teklifini yapmazdı.
Yada belki de yapabilir . Sonuçta onun elinde olduğuna dair somut bilgimiz yok. Ya onun elinde değilse? O zaman Eymen Hoca nerede ?
Saat altı buçuğa gelirken duşa girdim ve kısa bir rahatlamanın ardından üstümü giyinip Hilal Teyzeye gitmeye karar verdim. Hilal Teyzenin bizden evine geleceğimiz zaman daha kapalı giyinmemizi ister . Bu yüzden buna dikkat ederek - kendi isteğimle de - arkadaşımın butiğinden aldığım elbiseyi giydim.Evden çıktıktan sonra arabayla on dakikada Hilal Teyzenin evine geldim. Yolda gelirken aklıma takılan şey ise ; Irmak'tı. Tam kapıyı çalacakken telefonum çaldı.
Sizce arayan kim? Peki bugünün devamında neler olacak?
Küçük yıldıza basmayı unutmayın !.:) ;)
😌😌💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Güzele Giden Yolum
General Fiction''GÜNLERDEN NE BİLMİYORUM. BİLMEKTE İSTEMİYORUM. ÇÜNKÜ EĞER ÖĞRENİRSEM DÜN YAŞADIKLARIMI TEKRAR YAŞAYAMAMAKTAN KORKUYORUM.''DEDİ GÖZYAŞLARININ ARASINDA MASUMCA.