.....

18 8 2
                                    

Akşam uykumdan uyanıp aşağıya su içmeye indim. İneceğim, iniyorum , indim..
Ve karşımda mutfak kapısı.. Ama niye kapalı? Neyse ben su içiyim de uykum var.. Ve elim ağır ağır mutfak kapısının koluna gider.. Aşağı doğru bir kuvvet uyguluyorum .. Ve geriye doğru ittiriyorum.. Kapı açılıyor.. Ve içeri girdim. Yavaş yavaş içeriye ilerliyorum. Elim ışığı açabilmek için anahtarı arıyor.. Ve evet buldum. Aşağıya doğru hafif bir baskı uygulayınca ışıklar açıldı birer birer.. Gözüm aniden açılıp kapandıkça alışmaya başladım. Alışacağım, alışıyorum, alıştım..
Masanın üstünde duran sürahiye elim uzanıyor. Sürahinin ağırlığı kol gücüme hafif geliyor ve kaldırıyorum. Yanında duran bardağa su doldurmaya başlıyorum. Su bardağı doldurmaya başlayınca dökülmeden doldurmaya çalışıyorum. Dolacak,doluyor,doldu..
Sürahiyi masaya yeniden koyuyorum ve sandalyeyi kendime doğru sürüklüyorum. Oturabileceğim kadar boşluk oluşunca sandalyenin yanından geçip oturuyorum. Bardağı alıp ağzıma yavaş hareketlerle götürüyorum. Hâlâ uykunun esiriyim...
Bir yudum, iki yudum, üç yudum... İçeceğim, içiyorum, içtim...
Bardağı eski yerine koyup sandalyeden kalkıyorum. Yanından geçip mutfaktan çıkıyorum. Göz kapaklarım kapanmamak için direniyor.
Direnecek, direniyor, direndi...
Merdivenleri çıkmadan geri dönüp açtığım ışığı anahtarın üstüne hafif baskı uygulayarak kapatıyorum..
Geri döndüğüm yolu bir daha yürüyorum..
Merdivenlerden çıktıkça yatağıma ulaşacağımın sevinci, bacaklarıma uyguladığım eziyetin acısı...
Yatağıma geri geldiğimde yarım kalan uykumun devamını sürdürmek için yeniden ağırlaşan göz kapaklarımı daha çok zorlamadan kapatıyorum. Ve çok bir zaman geçmeden uyku hapsediyor kendine beni...
-
Irmak özür diledikten sonra gittiğinde bende beni bırakıp gitmiş olmalarına karşın bir sinirle eve gitmiştim.
Gidecektim..
O küçük sokakta son hız ilerleyen araba bana son anda çarpmaktan vazgeçince,frenleyince, küçük bir düşüş ve baygınlık geçirmiştim. Sürücü ise beni hastaneye götürmüş. İki veya bilemedim üç saat hastanede serumun bitmesini vs. bekledikten sonra taburcu olmuştum. Kızlara veya Eymen abiye haber vermemelerini istemiş ve kendimde haber vermemiştim. Eve geldiğimde bacağım acıyordu fakat katlanamayacağım kadar değildi.. Kızlar Zeynep'in evine gitmişti. Eymen abi ise kendi evine. Hiç biri arayıp sormamıştı beni. Saat altı sularındaydı. Beni zaten kimse merak etmiyordu. Uyusam ne olur, ne değişir ki..?
Üstümü değiştirdikten sonra yatağıma uzandım. Çok geçmeden uyandım. Akşam uykumdan uyanıp aşağıya su içmeye indim. İneceğim, iniyorum , indim..
Ve karşımda mutfak kapısı.. Ama niye kapalı? Neyse ben su içiyim de uykum var.. Ve elim ağır ağır mutfak kapısının koluna gider.. Aşağı doğru bir kuvvet uyguluyorum .. Ve geriye doğru ittiriyorum.. Kapı açılıyor.. Ve içeri girdim. Yavaş yavaş içeriye ilerliyorum. Elim ışığı açabilmek için anahtarı arıyor.. Ve evet buldum. Aşağıya doğru hafif bir baskı uygulayınca ışıklar açıldı birer birer.. Gözüm aniden açılıp kapandıkça alışmaya başladım. Alışacağım, alışıyorum, alıştım..
Masanın üstünde duran sürahiye elim uzanıyor. Sürahinin ağırlığı kol gücüme hafif geliyor ve kaldırıyorum. Yanında duran bardağa su doldurmaya başlıyorum. Su bardağı doldurmaya başlayınca dökülmeden doldurmaya çalışıyorum. Dolacak,doluyor,doldu..
Sürahiyi masaya yeniden koyuyorum ve sandalyeyi kendime doğru sürüklüyorum. Oturabileceğim kadar boşluk oluşunca sandalyenin yanından geçip oturuyorum. Bardağı alıp ağzıma yavaş hareketlerle götürüyorum. Hâlâ uykunun esiriyim...
Bir yudum, iki yudum, üç yudum... İçeceğim, içiyorum, içtim...
Bardağı eski yerine koyup sandalyeden kalkıyorum. Yanından geçip mutfaktan çıkıyorum. Göz kapaklarım kapanmamak için direniyor.
Direnecek, direniyor, direndi...
Merdivenleri çıkmadan geri dönüp açtığım ışığı anahtarın üstüne hafif baskı uygulayarak kapatıyorum..
Geri döndüğüm yolu bir daha yürüyorum..
Merdivenlerden çıktıkça yatağıma ulaşacağımın sevinci, bacaklarıma uyguladığım eziyetin acısı...
Yatağıma geri geldiğimde yarım kalan uykumun devamını sürdürmek için yeniden ağırlaşan göz kapaklarımı daha çok zorlamadan kapatıyorum. Ve çok bir zaman geçmeden uyku hapsediyor kendine beni...

😌😌💕

En Güzele Giden Yolum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin