-6-

264 14 29
                                    

Saat bir sularını gösteriyordu ama Boran hala evde değildi. Şunu anladım ki bugün eve gelmeyecekti. Tam odama geçip yatağıma yatacaktım ki kapı çaldı. Boran'ın geldiğini umut ederek kapıyı açtım ama gelen Akın idi.

''Kusura bakma Miray rahatsız ediyorum ama seninle konuşmam gerek.'' Dedi ve içeri girdi. Birlikte salona geçip oturduk. Bacak bacak üstüne atıp sağ elimi çeneme dayadım.

''Buyur..'' dedim.

''Şey.. Aslında bunu sana söylemek çok garip ama sanırım ben senden hoşlanıyorum..'' demişti. Elimi çenemden alıp dizimin üzerine koydum ve derin bir nefes alıp verdim.

''Lavaboya gidip gelsem iyi olacak.'' Dedim ve lavaboya koşarak geçtim. Şimdi bu ne demekti. Ben ne diyecektim buna. Suyu açıp yüzümü yıkadım. Daha sonra kapatıp havluyla kuruttum.

''Sakin ol ve onu reddet!'' dedim kendi kendime. Lavabodan çıkıp yanına gittim, sahte gülücükler oturdum.

''Şey.. Akın ben-'' işaret parmağını iki dudağımın tam ortasına denk gelecek şekilde yerleştirdi ve '' Hemen karar vermene gerek yok. Zaten ben dile getirmek istedim.'' Dedi. Parmağını çekip kendi dudağının üzerine yerleştirdi. Bu gerçekten ruh hastası.

''Gitsen iyi olacak.'' Dedim kaygıyla.

''Olur.'' Dedi ve kalktı ayağa tam sarılacaktı ki geri çekildim.

''Peki sarılma yok, o zaman iyi geceler. Küçük kız.'' Dedi ve gitti. Gittiği gibi kendimi hemen odama attım ve yatağa geçtim. Ne zorlu bir gündü ama.

***

Sabah güzel uykumdan uyanıverdim. Çünkü bir öküz kapıma şiddetle vuruyordu. Hızlı adımlarla kapıya ulaştım ve açtım. Karşımda Akın vardı. Bir türlü kurtulamıyordum şu çocuktan.

''Günaydın prenses?'' deyip elindeki tost'u gösterdi.

''YA Akın yine ne oldu ya sabah sabah?'' dedim bilerekten. Kaşları ile tost'u işaret ediyordu.

''Sana tost yaptım. Acıkmışsındır diye.'' Dedi gülerek.

''Ama ben daha yeni uyandım. Ve acıkmadım!'' dedim umursamazca. Hiç takmadan içeri girdi ve koltuğa oturdu.

''Seni içere davet ettiğimi hatırlamıyorum?'' dediğimde bana bakıp güldü.

''Davet istemedim ki zaten.'' Dedi çocukça bir şekilde. Neyse yanına geçip tost'u aldım.

''Madem almışsın yeriz.'' Dediğimde bana dudaklarını büzüp baktı.

''AMA sana almadığımı söyledim. Onu ben yapmıştım.'' Dedi. Neyse ki bir ısırık almıştım, kendime baktım iyi idim zehirli falan değilmiş.

''Şey Miray.. Aslında buraya dün konuşmamız için gelmiştim. '' dediğinde aklım direk dün gece söylediği geldi.

''Yeter! Bu konu kapansın! Benim sevgilim var. Ve-'' tam sözümü bitirecektim ki susturdu.

''Ve ne ? Nerede sevgilin ben göremiyorum? '' dediğinde bir an olsun aklıma Boran'ın sözünü getirmeye çalışıyordum. Aslında doğru diyordu, Boran beni bırakmıştı sanki.

''Akın, lütfen daha fazla canımı yakmadan bu evden defolup git!'' dedim bastıra bastıra. Ayağa kalkıp kapının oraya gitti, açıp dışarı doğru çıktı, gidecekken bana dönüp ''Gerçekler Miray hep can yakar..'' dedi ve çekip gitti.

KüçüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin