Bu gece yaptığımız şeyden sonra eve gelmiştik. İkimizde sırıtıyorduk. Çünkü ilk defa öpüşmüştük. Boran, lavaboya girer girmez bende kendimi koltuğa atıverdim. O sıra Boran'ın telefonuna mesaj geldi. Bakıp bakmamak arasında kaldım. Ama merakıma yenik düşüp gelen mesaja baktım.
-Gönderen : Nazlı
---Boran lütfen artık dön mesajlarıma. Bak senle bir aptallık yaptık ve bedeline ödüyoruz. Eğer benim için dönmüyorsan bile çocuğumuz için dön. Seni çok özledi. Her gece seni soruyor. Ben dayanamıyorum artık. Lütfen dön evine. Kızına.---
Gördüğüm mesajla yıkılmam bir olmuştu. Boran'ın bir kızı varmış bu durumda da o kadınla bir ilişkisi olmuş ve bunu bana söylememişti. Şuan kalbimin kırılış sesini duymuştum. Akan gözyaşlarımı hızla sildim ve telefonu geri yerine koydum. Bu kadına kesinlikle ulaşmam gerekiyordu. Boran'a da belli etmemem gerekiyordu. Boran lavabodan çıkınca hemen yanıma geldi ve başımdan öptü. Sahte gülücükler saçtım yüzüme. Hızlı bir hamle ile kalktım yanından.
''Ne oldu?'' dediğinde esniyormuş gibi yapıp ''uykum geldi.'' Dedim. Ayağa kalkıp sarıldı ve yanağıma öpücük kondurdu.
''İyi geceler prenses.'' Dedi. Hızlı adımlarla odama geçip yatağa attım kendimi. Bu nazlıya ben nasıl ulaşacaktım? Aklıma telefon numarası geldi. Boran uyuduğunda telefonunu alıp arayacaktım. Gizliden Boran'ı izledim, uyumuştu sonunda. Hızlı ama sessiz bir şekilde telefonunu aldım. Kızın attığı mesaja geri dönüp telefon numarasını aldım. Geri koydum hemen telefonu. Odama çekilip Boran'ın bana aldığı çokta iyi olmasa da uyduruk telefona yazdım numarayı. İlk denemde açmadı, ikinci aramamda açtı ve ''Alo kimsiniz?'' dedi. Önce durdum ve düşündüm, şimdi ne diyecektim bu kadına?
''Hey kimsiniz?'' dediğinde kapamaması için ''benim'' dedim.
''Anladım biri olduğunuzu ama kimsiziniz?'' dedi.
''Şey.. Nazlı hanım sizsiniz değil mi?'' dedim. Oyalıyordum çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum.
''Evet de siz nereden tanıyorsunuz?''
''Şey.. Nazlı şimdi sana bir şey diyeceğim ama Boran'a asla söylemeyeceksin.''
''Bir dakika sen Boran'ı nereden tanıyorsun?''
''Uzun hikaye. Boş ver. Sana dediğim yere gel seninle konuşacağım.'' Dediğimde ''tamam'' dedi. Ona buluşacağımız yeri söyleyip hemen kapadım.
Yarın kadınla buluşacaktım, çok garipti. Gidecektim ve ondan her şeyi anlatmasını isteyecektim.
***
Yarın sabahın en erken saatinde açıverdim gözlerimi bu ürkütücü sabaha. Yorganı üstümden kaldırıp doğruldum. Elimi çenemin altına koyup dizime yasladım dirseğimi. Ve düşündüm acaba doğru bir şey mi yapıyordum. Yoksa yanlış bir şey mi yapıyordum?
Bunları düşünürken aklıma o küçük kız geldi ve kalktım ayağa üzerimi giyindim. Saat 6.30 idi. Ve ben kadınla 8 de buluşacaktım. Lavaboya girip saçlarımı düzleştirdim ve ufak bir makyaj yaptım. Ayna da kendime şöyle bir baktım.
''Doğru olanı yapıyorsun..'' dedim kendi kendime. Lavabodan çıkıp salona geçtim. Boran gitmişti sanırım işe. Koltuğa oturdum ve söyleyeceklerimi tekrarladım. O sıra işte zaman geçmişti ve saat 7.15'i gösteriyordu. Evden çıkıp taksiye bindim, buluşacağımız cafe'ye gittim. Saatler 7.50'yi gösteriyordu. Çok trafik vardı , inşallah geç kalmamışımdır. Taksiden inip cafe'ye girdim. Kadının tipini de bilmiyordum ki. Sadece ona tarif ettiğim renklerden giysi giymesini istedim. 10 dakika sonra tarif ettiğim renkte giyinen bir kadın ve bir çocuk girdi. Kızını da getirmişti meğer. Onlara işaret edip masayı gösterdim. Gelip, oturdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçüğüm
Teen FictionKüçükken annesi ve babası tarafından terk edilen Miray, daha çok küçükken kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmiş fakat kötü bir kız olarak geçirmiş hayatını. 16 yaşında hiç beklenmedik bir gece bir polis ile karşılaşması onun hayatını değiştirm...