Bir güzel giyinip Boran'ın yanına döndüm, onun üstünde bir gömlek, bir siyah kumaş pantolon vardı. Koluna girip evden çıktım, arabaya binecektim lakin o yürümeyi seçti.
''Hani sinema?'' dediğimde susmayı tercih etti. Uzun süre yürüdükten sonra beraber bir terk edilmiş eve geldik. İçeri girdiğimizde hiçbir şey yoktu, salona geçtiğimizde ise koltuklar vardı, üstelik birkaç insanda. Yerimize geçip önüme konulan projeksiyonlu perdeye baktık.
''Burayı nereden biliyorsun?'' dediğimde bana dönüp elimi tuttu, öpüp :
''Buraları genelde ben kontrole gelirdim polis iken. O zamanlar şikayet etmedim buradakileri, sevdiler beni. Artık hafta sonları buraya geliyorum..'' dediğinde gülümsedim ve açılan film'i izlemeye başladık. Kahkahalar koptu, yankılandı. O sırada Boran telefonuyla uğraşıyordu.
''Aşkım, ben 5 dakikaya geliyorum.'' Deyip yanımdan kalktı ve gitti.
-Borandan-
Miray'a istifa ettiğimi söylemiştim fakat işin aslı öyle değildi. Polis değil de istihbaratçı olarak devam edecektim ve şuan çok önemli bir bilgi edinmiştim. Hızla bir taksiye bindim ve ona adresi söyledim, birkaç dakika sonra vardığım yerde hızla elimi belime attım fakat silahım yanımda değildi, araba da unutmuştum.
Yavaşça binaya girdim, verilen kata çıktığımda iki kişinin kavgasını duyuyordum kapıları açıktı, sessizce içeri girip saklandım.
''Yakalatacaksın s.g şuradan Hikmet!'' diyordu adam..
''Bak bu uyuşturucuları sana vermem şart! Ele başı benim ve sen bunu alman gerek yakalanacağım!'' dedi, Hikmet ele başıydı. Duvarın arkasından onlara baktım, adam sinirden buraya geliyordu, geri çekildim ve geldiği dakika tutup boğazını bastırdım, belinden silahını alıp diğer adamı yaraladım ve boğazını tuttuğumu bırakıp kafasına silah dayadım.
''Ele başı sensin demek bana yerini söyle , nerede saklanıyor diğer uyuşturucular..'' adam kahkaha atmaya başladı.
''Sana laf yok!'' dedi, sinirle kafasına geçirdim, diğeri silahı alacak iken kolundan vurdum. Hemen bizimkileri arayıp almalarını istedim, biraz bekledikten sonra diğerleri geldi, onları alıp götürdüler ben de hemen taksiye binip Miray'ın yanına geri döndüm.
''Neredesin sen Boran!'' diye bağırdı kapıda.
''Aşkım.. işim çıktı..'' dedim korkarak.
''Ne işi hani sen istifa etmiştin?''
''Öyle bir iş değil boş ver!'' dedim ve kendime çekip sardım onu.
*Canlar çok yoğunum son zamanlar da, sizden istediğim beni anlamanız. Bu nedenle böyle geliyor bölümler. Az az ama hızlı gelir. İyi okumalar. Yorumları yazınızın. *
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçüğüm
Novela JuvenilKüçükken annesi ve babası tarafından terk edilen Miray, daha çok küçükken kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmiş fakat kötü bir kız olarak geçirmiş hayatını. 16 yaşında hiç beklenmedik bir gece bir polis ile karşılaşması onun hayatını değiştirm...