4. girdiğimiz mağaza ve ben hiçbir şey beğenemiyorum.. Boran elbiseyi üzerine tuttu ve :
''Aşkım acaba kendime mi alsam bak çok yakışmadı mı? Çünkü sen alacak gibi değilsin.'' Dediğinde güldüm ve elbiseyi elinden alıp üzerime tuttum. Hoş değildi ama kırılmaması için.
''Mükemmel seçim hayatım.'' Dedim. Birkaç parça bir şey alıp oradan çıktık ve pasta almaya gittik. Boran hemen birkaç tanesine bakıp beğenmeye çalışıyordu, ben ise orada gözüme takılan bakıyordum. Boran yanıma gelip benim baktığım yöne baktı.
''Aşkım onu mu beğendin?'' dedi, demesiyle sarsıldım, çünkü o pasta annem ve babamın bana aldığı tek pastaydı.
''Onu istiyorum.'' Dedim. Hiç sorgulamadan gidip aldı pastayı. Beraber Boran'ın yeni arabasına bindik. Bende bu arabayı nasıl aldın diye sormadım. Boran sürücü koltuğuna oturdu bende arka koltuğa oturdum ve gizliden arkada makyaj yapıyordum. Güzel görüneyim çünkü bugün ben 17 ime girecektim ve hep böyle mutlu ve güzel girmek istiyordum.. Bir anda Boran'ın beni çektiğini fark ettim. Gülüp :
''Napıyorsun bakalım?'' dedi alayla. Ben hemen kameradan kaçmaya çalıştım.
''Ya Boran'' dedim bir çocuk gibi. Son kez bana yaklaştırdı kamerayı ve sonra kapadı.
''Tatlı anılarımız olsun aşkım.''
''Ama Boran pat diye çekme öyle.''
''Sen ama öyle çok tatlı oluyorsun.'' Dediğinde hızla yanağına öpücük kondurdum.
***
Eve geldiğimizde Boran evi süslemeye başlamıştı. Çok güzel bir dizayn yapıp pastayı masaya koydu. Yanıma gelip gözlerimi kapadı eliyle ve pastanın yanına götürdü sadece formaliteden. Gözlerimi açıp, mumları yaktı. Karşıya geçip birkaç fotoğrafımı çekti. Daha sonra selfie yaptık.
''Aşkım, hadi dilek tut ve üfle.'' Dedi Boran, derin bir nefes aldım ve dileğimi tuttum. Sonra da tüm gücümle üfledim. Mumlar sönünce Boran yanıma gelip kucakladı beni ve havaya kaldırdı. İndirirken ise dudaklarıma yapıştı. Kucağından indiğimde hala dudaklarımız birleşikti. Biraz daha öyle durduktan sonra geri çekildik ve gülümsedik birbirimize. Boran elimden tutup pastayı kestirdi, yani bir bakıma beraber kestik.
Çatalı alıp pastaya daldırdı ve kaldırıp ağzıma doğru getirdi, tam yiyecektim ki geri çekip ağzına attı. Somurtarak baktım ona ama o gülüyordu. Eliyle pastayı alıp ağzıma tıktı, daha sonra yüzüme sürdü. Bende pastayı alıp yüzüne sürdüm. Aramızda geçen bu kısa eğlence sona ermişti, ikimizde sıra sıra girdik duşa. Ben üzerime bir şeyler giydim, o da benden sonra girdiği için ben üzerime bir şeyler giyene dek yıkanmıştı. Ben odadan çıktım ve o da giyinip yanıma geldi. Saçları ıslak ve dağınıktı, çok hoş gözüküyordu. Ben tabii hemen kurutmuştum. Boran yanıma gelince saçlarını karıştırdım ve alnından öptüm.
''Saç kurutma makinesi nerede Miray?'' dedi, banyoyu gösterdiğimde ayaklarına baktı.
''Ama çoraplarımı daha yeni giydim, şimdi oraya gitsem ıslanacak bu yavrucuklar.'' Dediğinde güldüm ve gidip makineyi ona getirdim.
''AL bakalım, o yavrucuklar ıslanmasın.'' Dedim. Ben koltuğa oturdum o da saçlarını kuruttu.
''Miray, bu gece seninle sinemaya gidelim mi?'' dediğinde, ona bakıp başımla onayladım.
''Hangi film olsun?'' dedi, düşündüm ve romantik olmasına karar verdim, fakat Boran bu işe pek olumlu bakmadı, aksiyon dedim, olmaz dedi, gerilim dedim , no dedi.
''Komedi olsun o zaman Boran gülelim ha?'' dedim oflayarak.
''Olur. Tam da bunu düşünmüştüm.'' Dedi.
''O zaman hazırlanayım.'' Deyip odama çekildim.
-Bu bölüm biraz kısa oldu fakat, devamı uzun olacak. Yorumlarınızı eksik etmeyin.-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçüğüm
Teen FictionKüçükken annesi ve babası tarafından terk edilen Miray, daha çok küçükken kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmiş fakat kötü bir kız olarak geçirmiş hayatını. 16 yaşında hiç beklenmedik bir gece bir polis ile karşılaşması onun hayatını değiştirm...