Dear Darling

3.Bölüm

Merhaba ^^ Biliyorum, bölüm koyacağım dedim ama bu geç saate kaldı. Teen Wolf'a dalmışım, üzgünüm :/ Umarım sonraki bölüm bunu telafi ederim :D ♡

Seviliyorsunuz ♡

Üzerinde siyah yazısı ve markanın amblemi olan kısa tişörtümün altına siyah pantolonumu giydim ve aynada kendime baktım. Fena olmadı, en azından dans için ideal.

Çekmecemi açtığımda içinde makyaj çantamı bulamamam aklıma tek ismi getirdi; Madison.

"Bak cadı!" diye başladım sözlerime, salona doğru ilerlerken. "Eğer bir daha benden habersiz o çantayı alırsan kemiklerini kırıp sana yedireceğimi söylemiştim!"

"Bende seni seviyorum bebeğim!"

"Dalga geçmeyi kes!" Salona daldığımda baba bakan altı çift göz gördüm. "Merhaba çocuklar." Hepsine gülümsedikten sonra çatlak arkadaşıma döndüm ve sinirli sesimle konuşmaya devam ettim. "Eğer mantıklı bir açıklaman yoksa seni öldürme fantezileri kurduğumu bilmesi isterim." İki elini birden havaya kaldırınca favori farım ve rujum da havalandı.

"Toby ile buluşacağım." Tek kaşımı havaya kaldırdım.

"Kanıt?" Telefonunu uzattı ve mesajlarına girdim. Toby'i bulduktan sonra mesajları okudum, oda benim başımda durmuş okuyor. Ezberlediğine eminim ama yine de bunu yapmaktan vazgeçmiyor.

"Bizim oduncuk Toby sana güzelim demiş!" Oturduğum sehpahadan kalktım ve aynı anda zıpladık. "Bunu kutlamalıyız, küçüğümün sevgilisi oldu!" Ardından yüzüm asıldı. "Ondan daha az odun olanını bulamadın değil mi?"

"Darcy, ben ona aşık oldum." Odadaki herkesten aynı ses yükseldi.

"Oooo."

"Tanrım, kapayın çenenizi." Utanmış haline kıkırdadım ve elindeki farı aldım.

"Otur şuraya." Dediğimi yaptığında makyaj çantamdan farları çıkardım. Çanta dediğime bakmayın, bayağı büyük bir şey. "Sizce hangisi?" Harry direk bir rengi gösterdi.

"Vay be, bu kadar zevkli olduğunu bilmiyordum." Şakayla karışık söylediğim şey yüzünde kocaman bir gülümseme bırakırken bende arkadaşımın yüzünü boyama işine geri döndüm. Benim doğal görünümlü makyajları -bazen biraz abartıyla- sevmeme karşın Madison renk cümbüşüne bayılır. Neyse ki dozu iyi ayarlıyor.

"Çocuğu ilk günden kaçırma ve aşkım diye etrafında dolanma. Kısaca sakin ol ve direk sulanma." Arkadaşım kaşlarını çatıp bana baktı.

"Senin gibi mi yani? Tanrım, ben sen değilim Darcy. Bunu yapamam."

"Hiç kimse bir Darcy Carter değildir." dedim ve göz kırptım kendisine.

"Bir erkekle ilgilendiğini göstermek güzeldir." Gerizekalı.

"Kendilerine sulanan kızlar hakkında ne düşündüklerini onların ağzından duymaya ne dersin tatlım? Ne de olsa burada beş tane var." Dediğim şey erkeklerin çaktırmadan gülme çabasına girmelerine ve Madison'ın da yüzünü asmasına neden oldu.

"Pisliksin."

"Haklısın bebeğim." Bunu dememle yüzüme yastık yemem bir oldu.

"Pis Amerikan çakması." dediği şeye sadece güldüm ve makyajını bitirmekle uğraştım.

İşim bittiğindeyde, harika görünüyordu.

Onu uğurladıktan sonra çocukların yanına döndüm ve onlarla ilgilenmemenin ne kadar kaba olduğunu fark ettim.