11.Bölüm

440 47 17
                                        

Darcy'nin Ağzından

O kadar çok ses var ki, hiçbir şeye net olarak odaklanamıyorum. Her şey birbirine girmiş durumda, tutunacak bir dayanak bulmakta zorlanıyorum. Bir yanım ölü gibi hissediyor ve sanki sol tarafımda bir boşluk var. Bu hastane kokusuyla birlikte şu anda ölebilirim bence. Sorun olmaz yani.

"Kendine geliyor." Evet, bu ses aslında yaşama yeniden tutunmak için güzel bir neden. Harry aslında hayata tutunmak için başlı başına bir neden.O bana mutluluk aşılıyor.

"Harry, bu halde ona sarılamazsın."

"Emin ol bunu yaparım." Niall ile tartışıyor sanırım. Hala etrafı algılamakta zorluklar çekiyorum.

"Kesin şunu!" Zayn herkesi boş veriyor, bu iyi mi bilmiyorum. Hoş, kötü olduğunu da söyleyemem çünkü odaklanmamı kolaylaştırıyor. "Darcy, güzelim?" Elini elimde hissettiğimde uyandığımı anlaması için sıktım. "Güzel." Gözlerimi açtığımda yorgun bakışlarımı onun mutluluktan parlayan gözlerine kaydırdım.

"Hastanelerden nefret ediyorum." Alt dudağımı büzüdüğümde alnıma öpücük kondurdu.

"Bunu biliyorum ama yapabileceğim bir şey yok. Onu kendini bu hale getirmeden önce düşünecektin." Seslice nefesimi verdim ve gözlerimi kapadım. Uyumak istiyorum.

"Yorgun hissediyorum."

"Çok kan kaybettin." Bu sefer diğer yanıma geçen Harry'e baktım ve gözlerindeki endişe dikkatimi çeken ilk şey oldu.

Bana daha kimse bu kadar yoğun duygularla bakmadı, Zayn veya ailemden herhangi biri bile ama şimdi Harry öyle bakıyor ki gözlerimin içine.. sanki dünyadaki tek kız benmişim gibi hissediyorum. Uzun süredir tanımadığınız biri size böyle hissettirebilir mi? Veya, hissettirmesi normal mi?

"Darcy!" Zayn'in sesinden sonrs bakışlarımı Harry'ninkiyle kenetlenmiş elimden ayırıp Zayn'e baktım. "Aslında bu ikinize de, aptal aşıklar gibi davranmayı kesin."

"Senin kadar olamayız." dedikten sonra ona öpücük attım ama Niall'ın dediği şey olayı başka boyuta çekti.

"Bir dakika." Hepimiz ona baktığımızda sırıtarak konuşmaya devam etti. "Benim tanıdığım Darcy ben aşık değilim falan derdi."

"Hey, yok öyle bir şey."

"Harry!" diye küçük bir çığlık attı bu sefer. "İnkar ediyor, yani seni seviyor!"

"Yapma ama!" Bu sefer sesini çıkaran ben oldum.

"Niall, zamanı değil." Evet Zayn, sevdiğim biri varsa oda sensin! Tabii, Niall'ın kasteddiği anlamda değil.

"Kraliçe Arı uyandı mı?" Evet, Louis bana öyle diyor. "Bu şapka senin için. Hasta olduğunu bile bile durumu yok sayarak dışarı çıktığın için tebrik hediyesi olarak kabul et." Seslice nefesimi verdim. Ardından Liam konuşmaya girdi.

"Bundan sonra daha dikkatli olmalısın, özellikle yanında Harry varsa." Ne dediğini anlamak için Harry'e döndüm ve onu alt dudağını dişlerken gördüm.

"Ne demek istedi?"

"Yani şey, ben başta neler olduğunu anlamadım. Hatta kan iç kanama geçirip öldüğünü sandım ve Liam'ı aradım çünkü Zayn canıma okurdu." Zayn'e kısa bir bakış atıp tepkisini ölçtükten sonra tekrar bana döndü. "Liam bana sakin olmamda, ağlamayı kesmemde ve yaşayıp yaşamadığını öğrenmemde yardımcı oldu. Durumun tam olarak ne olduğunu da Zayn çıkarken ilacını almadığın için sana kızarken anladık." Olayı tam olarak anlayıp anlamadığımdan emin olmak için sorduğum soruyla kendimi kahkaha atmadan önce hazırladım.

Dear DarlingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin