8.

674 52 11
                                    

Dedikleri benim hayatımın mahvolmasına yetmişti ama bununla yetinmedi ve sözüne devam etti. 

_Seninle oyun oynadılar Aylin . Tilki  senin sevgilin değildi senin hafızanı kaybetmenden yararlandı ve en iyi arkadaşım dediğin kız sana gerçekleri söylemedi . Ailevi durumlarında var mesela baban seni ve anneni dövüyordu hatta öldürdü diyebilirim şimdi söyle Aylin . Senin hayatında ne gerçek ki ? 

Doğruydu o doğru söylüyordu benim hayatımdaki her şey yalandı belki de bende yalandım . Ağlamaya başlamıştım hıçkırarak ağlıyordum artık dayanamıyordum ben yalanlardan bıktım artık bu hayatta beni bağlayan hiç birşey kalmadı . O söyleyeceklerini söyledikten sonra yanımdan ayrıldı ama gitmeden önce bana acıyarak bakışı gerçekten beni mahvetmişti demek artık acınacak duruma gelmiştim .O anda başıma giren sancıyla kendimi yere attım ve kafamı tuttum bir anda tüm hayatım gözlerimin önünden geçmişti .Herşeyi hatırlamıştım ama kötü olan şu ki sadece bu olmamıştı ağzımdan ve burnumdan kanlar fışkırıyordu . O anda Duru geldi ve beni görünce çığlık attı ardından telefonunu eline alıp ambulansı aradı . O tüm bunları yaparken ben yerde uzanmış yatıyordum artık kanlardan hiç birşey görünmüyordu . Gözlerim kapanırken içimden tek söylediğim ''nasıl bir yer bu dünya '' olmuştu .

* * * 

Gözlerimi açtığımda ağlayan dört kişi vardı : Tilki , Duru , Savaş ve benim çocukluktan bir arkadaşım olan Barış . Onlar benim gözlerimi açtığımı anlayınca başıma toplanıp beni soru yağmuruna tuttular ama ben hiç bir şey söylemedim . O anda içeri doktor girdi ve ardından hemşireler . Hemşire kolumdaki serumu çıkarırken doktor elindeki deftere bakarak bir şeyler söylemeye başladı .

_ Üzgünüm Aylin hanım , siz çok nadir rastlanan ölümcül ve tedavisi olmayan bir hastalığa tutulmuşsunuz . Ne kadar yaşarsınız belli değil ama şunu biliyorum ki bu hastalık sadece fazla üzüntüden ortaya çıkar ve sanırım kafanıza ağrılar girmesinin bir sebebi de bu hastalık . Zaman ilerledikçe beyninizdeki hücreler tek tek yok oluyor ve sonunda ölüyorsunuz . 

Doktor bunları yavaş yavaş söylerken ben dediklerini sindirmeye çalışıyordum . Ne yani ölecekmiydim ben şimdi ? Ben bir melek olup uzaklaşacaktım bu dünyadan . Acıyla gülümsedikten sonra herkes ağlarken ben yataktan kalktım . Doktor gidebileceğimi söylemişti ve saten şu son ömrümde tek istediğim de biraz huzur ve sevgiydi bu yüzden buradan gideceğim yani olduğum evdne taşınacağım ve yeni bir ev bulacağım . Okula gitmeyeceğim ve kendimi bırakacağım tek istediğim sakin bir hayat . Barış yanıma gelince kafamı onun omzuna koydum ve birlikte hastanenin çıkışına yöneldik . Tilki bana ne kadar yalvarsa da artık acı çekmek istemiyordum yalanlarını kendine saklamalıydı bence . Barış beni kendi evine getirdiğinde direk kendimi koltuğa bıraktım ve film açtım . Artık üzülmek yoktu yoksa daha hızlı ölürdüm ve en azından mutlu ve huzurlu olmadan bu dünyadan gitmeye hiç niyetim yok . Barış patlamış mısırlarla yanıma geldi ne kadar mutlu görünmeye çalışsada içten içe çok üzüldüğünü anlayabiliyordum . Ona güzel bir gülümseme gönderdikten sonra derin bir nefes alıp patlamış mısırları yemeye başladım . 

* * * 

Gözlerimi açtığımda kendimi barışın kollarında buldum sanırım dün film izlerken uyuyakalmıştık . Yattığım yerden kalktıktan sonra mutfağa geçip güzel bir kahvaltı hazırlamaya başladım . Masa hazırdı ve omlette pişmek üzereydi . Piştiğini anladıktan sonra tavadan tabağa geçirdim ve tabağı masanın ortasına koydum . O an yanağıma koyulan öpücükle şaşırdım ve Barış'a döndüm . 

''günaydın cadı ''

''günaydın Ukala '' 

Biz küçüklüğümüzden beri birbirimize böyle sesleniriz ve gerçekten o benim en iyi arkadaşım bana hayatım boyunca hep destek oldu . 

''Yemekleri yedikten sonra hazırlan sana bir süprizim var Cadım '' 

''ne süprizi ''

''süpriz süprizdir '' 

Birlikte masaya oturduk ve yemekleri yemeye başladık ama hala aklımda süpriz ve Tilki vardı . Acaba şu an ne yapıyordu ? Gözlerimin önünde sallanan ellerle irkilmiştim o anda Barış'ın sesini işittim '' hadi Cadı süpriz için güzelce giyin bakalım '' dedi ve sonra ben hemen odama çıktım . Güzel beyaz bir elbise giydim altına da beyaz topuklu ve saçımı açık bırakıp hafif makyajımı yaptım .Aşağı indikten sonra Barış ağzı 'O' şeklini almış bana bakıyordu . Yüzüme yalancı bir gülümseme koyduktan sonra onu takip ettim . Bana koluna girmem için kolunu uzattı ve bende koluna girdim . Birlikte evden çıktıktan sonra arabasına bindik ve arabayı sürmeye başladı . 

Sonunda araba durduğunda arabadan indim ve Barış'ın koluna girdim . İnanmıyorum deniz kenarına kumların üstüne masa kurdurtmuş ve etradı mumlarla süslemiş . Barış kolumdan çıkıp benden beş dakika izin aldı ve bir anda yanımdan uzaklaştı o anda birden karşıma smokin giymiş Tilki çıktı ve bir anda havayi fişekler atıldı . 

İnanmıyorum üstünde 'Benimle evlenirmisin Aylin ? ' yazıyor  !!

Umarım beğenmişsinizdir artık sınır koymayacağım ama Vote&yorum yapın sizi seviyorum ve güzel bir bölümle karşınızdayım . 

_ARADA KALAN_(ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin