9.

658 55 11
                                    

Eğer normal şartlarda olsaydı Tilki'nin teklifine evet diyecektim ama bencillik edemem ben ölücem ve öldüğümde arkamda üzgün bir tilki bırakmak istemiyorum bunu kim ister ki ? Hem ona biraz kızgınım ve ben bencillik edemem kendi mutluluğum için onu kıramam ki ben . Hani derler ya 'aşk fedakarlık gerektirir ' işte ben bu fedakarlığı yaparım çünkü ben ona aşığım . Tilki benden cevabı beklerken onun gözlerine bakmadan ''hayır '' dedim ve arkamı dönüp koşmaya başladım . O orada öylece elinde çiçeklerle kalakalmıştı . Benim gibi hasta bir kız mutlu olmayı hak etmiyor ki ona nasıl evet diyip mutluluğunu engelleyebilirim . 

Evime geldiğimde direk kapıyı açtım ve içeri girdim . Direk odama çıktım ve kendimi yatağa attım biliyordum üzülmemem gerek ama üzülmemek elde değil ki . Gözlerimden yaşlar akarken kalbimin tek hissettiği duygu özlemdi . Özlemek . Ah bu duygu tüm vücudumu sararken ağlamaya devam ettim . Telefonumun çalmasıyla önce ekrana baktım arayan Duru'ydu telefonu açtıktan sonra kulağıma dayadım ve dinlemeye başladım . 

''Tilki neden bu kadar üzgün Aylin onun teklifini kabul etmedin mi ? ''

Hiç bir şey diyemedim bekledim . Neyi bekliyorum bilmiyorum ama kalbim diyor ki git kabul et ama mantığım da diyor ki sen ölünce o napıcak ona bu kaybetme duygusunu yaşatamazsın Aylin onu da kendin gibi bir uçuruma sürükleyemezsin . En azından senden nefret ederse ölünce de bundan fazla etkilenmez düşünsene Aylin sen dememişmiydim Aşk fedakarlık gerektirir diye eğer fedakarlık yapmazsan nasıl bunun aşk olduğunu savunabilirsin . Mantığım doğru söylüyordu aşkım için fedakarlık yapmam gerekti ne olursa olsun bu kalp sadece tilkiyi sevicek sadece onun için küt küt atacak ama şimdi bana kalan tek şey ölüceğim zamanı beklemek . 

''Aylin orada mısın ? Aylin iyi misin ? hemen oraya geliyorum ''

Cevap veremiyordum sanki dilim kitlenmişti . Kalbim tüm kapılarını kapatırken inen gardım tekrar eski yerine geldi . O an aklıma bir şarkının sözleri geldi annemin bana söylediği bir şarkıydı bu sadece çok üzüldüğümde söylerdi ben anlamını bilmezdim ama dinlerdim yine de ama şimdi anlamını anlıyorum . 

It's hard sometimes to be happy

Mutlu olmak bazen zor geliyor 

But to give up beneath you

Ama pes etmek sana yakışmıyor 

love is the greatest feeling, sometimes

sevgi bazen en büyük duygu 

tiny enough for even a Word

küçücük bir kelime bile yetiyor 

in spite of

herşeye rağmen 

love me, love

sev beni aşkım 

remember I am here for you

sakın unutma ben senin için varım 

How do you say that?

sana nasıl söyleyebilirim ki ? 

no breathing without you?

sensiz nefes alınmıyor ki ? 

It has a single definition;

bunun tek bir tanımı var ; 

True love, true love

Gerçek aşk , Gerçek aşk 

Kapının çalmasıyla oturduğum  yerden kalktım ve alt kata indim . Kapıyı açtığımda Duru bana sıkıca sarıldı ardından yavaşça kapıyı kapattı ve birlikte koltuğa oturduk . Gözlerimin içine baktı ve ''neden?'' diye sordu . Ona baktım ve burukça gülümseyip ''düşünsene Duru , eğer ben teklifini kabul etseydim ben ölünce o ne yapacaktı ? '' dedim . Bana sıkıca sarıldı ve kulağıma ''çok üzgünüm '' diye fısıldadı . Bir insan nasıl mutluluğa bu kadar uzak olabilir ki ? ben buraya gelmeden önce böyle şeyleri hiç tahmin etmemiştim gerçekten asla tahmin etmedim ama şimdi şu yaşadıklarıma bak .

Keşke bir mucize olsa ve iyileşebilsem sonra direk Tilki ile evlenirdim onunla sonsuza dek mutlu bir şekilde yaşardım hemde sonsuza dek  çünkü bizim aşkımız sonsuz . Telefonum çaldığında hemen üst kata çıktım ve yatağın üstünden telefonu aldım . Doktorum arıyordu . Telefonu kulağıma tuttum ve doktorun dediği şeyi duyunca ağzım açık kaldı .

''test sonuçları karışmış siz hasta değilsiniz '' 

Her bir kelime beynim de dönüyordu 

Test sonuçları karışmış 

siz hasta değilsiniz !!

_ARADA KALAN_(ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin