Gün geceye
Peşkeş çekiyordu
Kendini
Felek hazırdı
Gecemden
Bir kez daha
Seni çalmaya
Üstümde gökyüzü
İçimde sen
Aklımda gözlerin
Mahşer yeri gibi
Kavruk duygularımın
Tam ortasına
Bağdaş kurmuşken
Kalemi avuçladım
Binbir umutla kavradım
Hasretinden nasır tutmuş
Çelimsiz parmaklarımla
Seni yazacaktım
Seni anlatacaktım
Seni koklayacaktım
Daha sen diyemeden
Gözyaşımla ıslandı
Acıyla buruşmuş
Hüzünle hırpalanmış
Kasım gibi
Sigaramın dumanıyla
Sararmış
Duygularım kadar
Yaşlanmış kâğıdım
Islak kâğıda
Seni yazamayan kalem
Kurşun gibi ağırlaştı
Seni yazmak istedikçe
Gönül sayfamı
Edepsizce
Ve olabildiğince
Çirkefçe yırttı
Hasret yorgunu
Avuçlarımın içinde
Acımın suyunu
Çıkarana kadar
Kalemi sıktım
Sıktıkça kanattım yaramı
Kanattıkça kan damladı
Yolunu gözleyen
Kan çökmüş gözlerimden
Gün geceye döndü
Ama sen dönmedin
Seni yazmak isterken
Hayal kırıklarımı topladım
Kirpik uçlarımla
Ve haddim değilmiş anladım
Seni kâğıda dökmek
Ve hakkım değilmiş anladım
Varlığının kıymetini bilmeden
Yokluğunun haşmetini anlatmak !.
Yusuf Tandoğan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maviye Çalan Hasretim
PoesieHayat canımı yakmış Uçurtmam tellere takılmış olabilir Acılarım telli duvaklı gelin olup Gelinlik diye kefen giyip mezara girmiş olabilirim Ama sen yine de grilerime aldanma Kara bulutlar üstümden hiç kalkmasa da Ben hep maviyim sana !. Yusuf Tand...