Hayat canımı yakmış
Uçurtmam tellere takılmış olabilir
Acılarım telli duvaklı gelin olup
Gelinlik diye kefen giyip mezara girmiş olabilirim
Ama sen yine de grilerime aldanma
Kara bulutlar üstümden hiç kalkmasa da
Ben hep maviyim sana !.
Yusuf Tand...
Sana gelirken eskimiş yalnızlığımı çıkarıp attım. Umutlarımı geçirdim üstüme, gökyüzünden güneşi çalıp serptim, sensizliğin ayazında buz tutmuş bedenime. Elini tutmadan kaç bahar geçirdim bilmiyorum. Elini tuttuğum zaman, canın yanmasın diye ellerimi limonla ovuşturdum biraz. Nasırlı ellerim var artık, tabi bunu sen bilmiyorsun.
Sokağa çıktım, derin derin nefes aldım. İçim içime sığmıyordu. Ya sokakta bayram hazırlığı vardı ya da sana geliyor oluşum bende bayram havası etkisi yapmıştı. Çocuklar sokak arasında top koşturuyorlardı. Dedim ya içim içime sığmıyor. Yaşıma başıma bakmadan daldım aralarına, artık top benden mi kaçtı yoksa ben mi topu koşturdum bilmiyorum. O an aklıma sen geldin, topun peşini bıraktım.
Top ve ben güzel ikili olamadık ama sağ olsun beni iyi terletti. Birazdan huysuz bakkal çıkıp topu katledebilir. Sağ olsun deyişim ondandı. Bilirim bu çıkar dünyasında karşılıksız bir şey olmaz. Çocuklara top kirası olarak birer gazoz ısmarladım. Parasını verirken de, çocuklara elleşme diye bakkalı tembihledim.
Sana geldiğim yol biraz tozlu idi. Ve onca zaman sonra yanına terli ve tozlu gelmeyi gözüm kesmedi. Yolu biraz uzatmaya karar verdim. Çünkü diğer yol hem temizdi hem de yol boyunca ıhlamur ağaçları vardı. Sana gelirken mis kokular üstüme sinsin istedim. Bilirim sen ıhlamur ağacı kokusunu çok seversin. Tıpkı, benim seni sevdiğim gibi
Köşe başındayım. Sana bakıyorum. İnan elim ayağım buz kesildi. Hani çok yüksek yerlere çıkarsın ve dizlerinin titrediğini hissedersin ya, işte tam o haldeyim. Düşmekten korktuğum için duvara yaslandım. Heyecanımı yenip sana gelemiyorum.
Biliyor musun? Senden sonra çok kötü alışkanlıklar edindim. Sigara ve alkole başladım. Sabahları kahvaltıya başlamadan önce yarım paket sigara içer hale geldim. Tabi veletlerin gazına gelip topun peşinde koşunca tıkanıp kaldım, sana bir bakış mesafede
Ve sana gelemiyorum. Gözlerim karardı. Şehrin göbeğinde öküzün ne işi varsa, gelip benim göğsüme oturdu. Sanki oturacak başka yer ya da zaman bulamadı. En son böyle olduğumda iki dakika hayatla olan bağım kesilmişti. Gözlerimi açtığımda yerde yatıyordum. Çabuk ambulans çağırın diye bağırdıklarını duymuştum. Öküzün oturması yetmiyormuş gibi göğüs kafesime birileri yüklenip duruyordu
Evet, bir yerde okumuştum. Öksürmek iyi geliyordu kalp krizine. Duvara iyice yaslandım, senin duyamayacağın kadar alçak sesle öksürmek istedim ama öksüremedim. O an adını haykırmak istedim ama haykıramadım. Sana geldiğim yolda, sırf sen üzülme diye sessiz sedasız ölüyorum.
Allahım, sana geliyorum !.
Yusuf Tandoğan
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
