Alarmın o iğrenç sesi kulaklarımı dolduruyordu .Sağ elimle komidinin üzerinde duran alarmı bulduğum gibi susturmaya çalıştım fakat melodi bana inat hâlâ odada yankılanıyordu.
En sonunda alarm yere düşüp soğuk parkeyle buluşmuştu .Mızmızlanarak battaniyeyi tekmeledim ardından aynanın önüne geçip kendime baktım "Tanrım berbat görünüyorum, samara bile benim yanımda taş kalır"diyerek saçlarımı karıştırdım ve banyoya yöneldim.Gereken işlerimi halledip formalarımı üzerime geçirdim.
Siyah eteğim dizlerimden dört parmak kısaydı,beyaz gömleğim ile uyum içerisindeydi.Yatağın üzerindeki siyah kot ceketimi üzerime geçirip saçlarımı hafif dalgalandırdım ardından ayağıma vanslarımı geçirip Çantamı omzuma taktığım gibi ahşap merdivenlere yöneldim.Annemi mutfakta krep yaparken bulmuştum yanağına öpücük kondurup masaya oturdum, annem de karşıma oturmuştu...
Biz hem sohbet edip hem kahvalti yaparken gruptan mesaj gelmişti ,bizimkilerle okulun kapısında buluşmakta karar kılmıştık.Kahvaltımız son bulduğunda "Ben kaçar Ayça Sultan "diyerek kapıya yöneldim, annemde "Kendine dikkat et bebeğim "diyerek kapıdan bana el sallamıştı.Kaskımı takmadan önce öpücük atıp ardından kaskımı kafama geçirip motoruma bindim.
Okulun önünde bizimkileri görmemle sırıtıp hızımı arttırdım ve okula drift çekerek girdim,tüm bakışlar bana dönmüştü kimisi ağazının suyunu akıta akıta bakarken kimisi kıskanç bakışları ile üzerime yoğunlaşmıştı.
Bizimkilerin yanına doğru ilerledim arkamdaki bakışları es geçerek.Tuna "oww yaktın ortalığı be ezgi " diyerek gülmüştü.Begüm kolunu omzuma atarak "Tuna'ya katılıyorum güzel girişti"diyerek beni kendine çekmişti.Dersin başlamasına 10 dakika vardı bizde bahçedeki banka oturup sohbet ediyorduk .Tuna herzamanki esprilerinden bir tanesini patlatırken bakışlarım karşı tarafa kaydı,bir grup cocuk ,başka bir çocuğu sıkıştırmıştı.Gözlerimi iyileştirerek baktım "4 kişi ,1 kişiye mi?".İçlerinden bir tanesi çocuğun karnına tekme atmasıyla çocuk iki büklüm olup sırtını beton zeminle buluşturmustu.Yerde acıyla sızlanırken ardı arkası kesilmeyen tekmeler devam etti,içlerinden kumral olan, çocuğu yakasından tutup sağlam bir yumruk indirdi ,çocuk ağızındaki kanı vuran çoçuğun yüzüne püskürttü ,bu çocuğu kızdırmış olacakki tekrar bir yumruk indirdi ama bu seferki fazla sertti benim bile canım yanmıştı.Yumruk atan çocuk bağırmaya başladı "eğer seni bir daha benim işlerime burnunu sokarken veya arkamdan konuşurken duyarsam ,sonun elimden olur "diyerek sertçe bıraktı çocuğu ve arkasını döndü...
İşte o an mavilikleriyle zümrütlerim kesişti..gözlerini kısıp bana bakarken bende aynı şekilde ona bakıyordum yüzündeki kan ülpermeme sebep oluyordu....
Bir anda hatıralarım canlandı gözümde. Bu oydu,kafedeki çocuk aynı zamanda uçurumda karşılaştığım ve beni hastaneye bırakan çocuk ..adı neydi ,sahi onun hakkında hiçbirşey bilmiyordum...
Bakışlarını benden çekmeden karşımızdaki banka oturdu...bakışlarımı bizimkilere çevirdim kalkmamız gerekiyordu , bizimkilerle aynı sınıftaydım ,sanırım annem konuşup halletmişti .
Okul sahibi babamın iş ortaklarından biri olan Oktay amcaydı.Tuna kolunu omzuma atıp "hadi geç kalmıyalım ilk ders edebiyatçının geç kalırsam keser beni bu sefer " demişti. Okulun binasına ilerlemeye başladık.Duvarlar okulumdakine göre şasılıcak derecede yaratıcıydı.Sprey boyalarla yapılmış olan grafiti tasarımlarıyla doluydu .
Merdivenlerden çıkarak sınıfımızın olduğu kata doğru ilerledik sınıfa girdiğimizde herkes kendi halinde takılıyordu kimisi kulaklıkla müzik dinlerken kimisi gülerek birbirine biseyler anlatıyordu.Cam kenarının En arka sırasına begümle oturdum.
Tuna buketle bir önümüzdeki sırada oturuyordu. Bora demetle ,tunaların bir önündeki sırada oturuyordu.Çok geçmeden Hoca girmişti içeri .Genç bir hocaydı ,kumral düz saçlarıyla ve üzerindeki siyah kalem etek ve beyaz gömleği ,kırmızı sitilettolariyla bakışları üzerine toplamıştı .Bakışlarını sınıfa döndürüp kendini tanıtmıştı isminin gül olduğunu öğrendiğim hoca beni fark etmiş olacakki kendimi tanıtmamı istemişti sıramdan kalkıp kendimi tanıtmak için tahtaya çıktım "Ezgi İLTER ,buraya eski okulumdaki birtakım sorunlar nedeniyle geldim "dedim ve kısa kesip sırama ilerliyceğim sırada kapı pat diye açılmıştı ve içeriye maviliklerinde kaybolduğum kişi girmişti hoca tam ağızını açıp bişey diyecekti ki ,susmuştu .Neden susmuştu ? beni farkettiğinde bunun burda ne işi var dercesine bakmıştı ,sırama ilerlerken omzuma çarpıp geçti, sinirden kıpkırmızı olmuştum içimden öküz diye geçirip sırama oturucagim sırada yan sıranın en sonuna oturduğunu gördüm ,vakit kaybetmeyerek begüm e onun kim olduğunu sordum aldığım cevapla adeta kanım çekilmişti...Bu nasıl olurdu?
ŞEKERLERİM SIZI BİRAZ BEKLETTİM AMA LÜTFEN KUSURA BAKMAYIN YENI BÖLÜM HAKKINDAKI YORUMLARINIZI MERAKLA BEKLİYORUM LÜTFEN ÇEKİNMEYİN YORUM YAPIN SIZLERİ ÇOK SEVIYORUM ❤❤
LÜTFEN BİTANELERİM, OY VERMEYİ LÜTFEN AMA LÜTFEN UNUYMAYIN 😘😍❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM MİSALİ
Ficção AdolescenteMAVININ EN KORKUNÇ TONUNA BÜRÜNEN GÖZLERİ ÜLPERMEME NEDEN OLUYORDU....ONU HİÇ BÖYLE GÖRMEMİŞTİM AMA ACI BÖYLE BİRŞEYDİ ONU SENELERCE YAKIP KÜLE ÇEVİRMİŞTİ VE BEN EZGİ İLTER ONU BU IZDIRAPTAN KURTARICAKTIM CANIM PAHASINA OLSA BİLE! //EZGİ YANICAĞINI...