Yanım da bir kıpırtı ile uyandım. Kahretsin burada uyuya kalmışım. Ah iyi ki uyanmamış. Yanından kalkıp, alnına öpücük kondurdum. Sonra yavaşça pencereye doğru ilerledim. Ona son kez bakıp pencereden atlayıp gitmeye başladım.Mika'dan Devam
Bana seslenen bir adet Jimin karşım da duruyordu. Yatakta doğrultup gözlerimi ovuşturdum. Ona baktığım da gülüyordu. Ne yani hiç mi yeni uyanan görmedin."Jimin noldu neden uyandırdın. Annem ve babam mı çağırıyor? Noldu! Beni güzel uykumdan uyandıracak noldu?." Jimin bana bakıp
"Dün rahat uyudun mu?" Gülüyordu! Neden gülüyor bu. Ah!
"Evet çok güzel ve rahattı senin kolun kaslı değil miydi? Neden bu kadar yumuşaktı. Yani fazla olmasa da yumuşaktı." Jimin sırıtmaya başladı! Neden hala bilmiyorum. Kolay kolay sırıtmazdı. Acaba beni salak gibi yatarken falan mı gördü? Evet bak o olabilir! Evet evet olabilir.
"Neyse hadi çabuk salona gel. Annem ve babam çağırıyor. Geç kalma." Tamam be bir kerede zaten kendi başıma uyansam ölücem dimi.
Yavaşça yataktan kalkıp üstümü giyinmeye başladım.
Aslında böyle şeyler giymezdim ama bu günlük giymek istedim. Tam kapıyı acacaktım ki başıma bir ağrı saplandı. Sonra gözlerimi kapadım. Galiba hatırlamaya başladım.
Gözlerimi kapattığım da görüntü görmeye başladım. Ben çocuktum. Bir dakika Jungkook'a sarılmıştım. Ve şunları diyordu.
"Oppa nereye gidiyorsun hani oyun oynayacaktık."
"Ben senin artık oppan değilim. Şimdi git buradan. Daha beslenmem gerekecek yoksa senin kanını mı içeyim?"
"Oppa ama sen demiştin bana böyle seslen diye neden şimdi böyle davranıyorsun ki hem sen bana kıyamazsın. Kanımıda içémezsin."
"Görürsün sen!"Ha inanamıyorum. Beni ısırdı. Hem daha küçükken ne aşalık birisin sen böyle.
Başımda ki ağrı geçince gözlerimi açtım ve odamda olan boy aynasının önüne geçip iz var mı diye boynuma baktım. Evet vardı. Demek ki şuan ki kişiliğin hiç değişmemiş. Hala aynısın JUNGKOOK.
Odadan çıkıp annem ve babamın yanına yani benim en sevdiğim yer büyük salona doğru gittim. Orada her kez vardı. Yani benim tanıdıklarım.
Herkes bana şaşırmış gibi bakarken-özellikle Tae-ben gülüyordum. Tabi benim bu gibi kıyafetleri fazla giymediğim için yani hiç giymediğim için şaşırmaları normal. Ben annem ve babamın önünde durdum. Sonra Jimin Kai ve Tae gelmişti. Annem ve babam konuşmaya başladı.
"Evet çocuklar kraliçe ile düşünüp taşındık. Kral ve ya kraliçe olmak için eğitim aldınız ama biz değişik şekillerde de eğitim öğrenmenizi istiyoruz. O yüzden sizi şehirde güzel bir okula kayıt ettirdik." Olur ya olur olur. Hem nolucak ki okula kayıt olduysak hem de insanların gittiği okula güzel güzel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARADAKİ MESAFE (JEON JUNGKOOK)
FanficMİKA Herkesin bir kusuru vardır. Benim kusurum seni ölümüne sevmek.İnsan ve vampir öldürmek. Ne kadar sahip çıkmaya çalışsam da aşkıma sahip çıkamamak. JUNGKOOK Herkesin bir kusuru vardır. Benim kusurum sana sırılsıklam aşık olmak. Sana zarar vere...