İNTiKAM ATEŞİ

79 25 13
                                    

Kaçmak istersin.....! Arkana bile bakmadan kaçıp kurtulmak herşey dediğin herkes dediğin prangalardan.......! Oysa enbüyük pranga kendisidir, insanın...!

Sor..!

Bak..!

Hisset...!

Hangi gece sonsuza dek sürer....?
yada
Hangi sabah ....?

Umud la beklediklerin nerede....?
Yada
O umudun kendisi.....?
Değişen ne....?
Yada aşınan törpülenen zamanla...?

" Tutup elinden kaldırma zamanı gelmişti duygularını ....sevmeye ramak kalmışken kesip atmakta neydi AŞK' a
Uzanan dalları......"

Ne kadarda kolaydır...hissettigimiz duygulara anlamlar yükleyip üstelik birde buna kendimizi inandırmak ...asıl zor olansa inandığımız zanları yaşamaktır

....genç adam Samues'in suçlu olduğuna inandırmıştı çoktan kendini....
Bu zanlar kaç kişinin canını acıtacaktı ...yada kaç gözü yaşlı bırakacaktı zaman kuyusuna ....

"Seninle işim bitmedi " diye tısladı, 'Leon ' abisine

bitmediiii...!

Ninu değildi ateşin kaynağı ; o sadece fitillemişti , derinlerdeki kıskançlık ateşini ....

"KAHROLASI"
benim hakkım olanı sana vermeyeceğim, diyerek sayıklıyordu..
gözleri yerinden fırlayacak gibi bir noktaya sabitlenmiş...boğazındaki damarlar biraz daha sıksa kendini patlayıp akıtacaktı içindeki kanı dışarı...yumruklarını sıkıp

vurdu...vurdu.... vurdu... defalarca duvara ...

Eğer duydukları doğruysa nasıl alt edecekti abisi denen adamı.....

"Ya Ninu 'ya ne demeli ....?"diye devam etti... genç adam daha dün tanıştığı adamla yapayanlız "ormana gitmekte neydi ."..."neden çağırmadı ....?"
Ninu'su onu ...
o adam abisi bile olsa
yeni tanışmıştı......delice sorular ve
o sorulara delice cevaplar
yazılıyordu genç adamın zihninde......asılsız ....acımasız....ve bir çıkmaz sokak gibi ....karanlık düşünceler hortlayıp yeraltı mağarasından sarmıştı insan denen varlığın semasını.....

şimdi gökyüzüne baktıkça parlayan her yıldız cellattı ...geçen güzel anılara...

Belkide bilinmez kaç gece
sabahlamışlardı güzel hayallerle o yıldızlara bakarak ....kızmıştı o
bildiği en parlak demirkazık (sirius) yıldızına ve bildigi herşeye ....!

Ben onca emeği boşuna mı çektim dedi madrukun toprağa ektiği tohum "Leon" ve hadesin ortağı....

Nefes almakta zorlanarak dışarı attı kendini genç adam ....
Hızla koridorları geçti ,kapıdaki nöbetçiler şakalaşıyordu aralarında kapıdan dışarıya gölge gibi sızan genç adamı fark etmediler bile..
Genc adam bir an tereddütle duraksadı karşısına çıkan merdivenlerden biri zindana diğeri kuleye giden bir bölüme uzanıyordu....istemsizce kuleye giden yola yöneldi...

Tam kuleye vardığı anda sedir ağaçlarıyla kaplı bahçenin derinliklerinden yükselmekte olan dumanı fark etti.
Bir güç olduğu yerde tutuyordu genç adamı zorladı bir adım atabilmesi bile mümkün olmadı duman hızla bulunduğu yere geliyordu....
Karanlığın içinden yükselen bu dumanda neydi ...?
Duman hızla koruluktaki ağacları sarıyor müthiş bir uğultuyla yol alıyordu nefesi daraldı gögsünü bir el sıkıyormuşcasına daralıp derin bir nefes aldı rahatlamak için ....
Karanlığın içinde ondan daha karanlık bu dumana hayretle bakarken birden dumanların içinden kendisine bakan dokuz on yaşlarındaki oğlan çocuğunu gördü
Leon'unun kopyası olan bu çocuğu ondan ayıran tek fark siyah derin bakan gözlerdi....
- Merhaba kardeşim.....
Beni hatırladın mı...?
Ben "Thorodes".....
"Gel benimle" diyerek geldiği karanlık dumana yöneldiğinde dumanda aynı yönde ilerliyordu...
Genç adamın bütün kasları ağrımaya başlamıştı karşı koyduğu gücü durduramıyordu ...
Arkasından itilircesine ormana ilerledi gözlerini biran bile önünde giden çocuktan ayırmadan takibe devam etti ....
Çocuk çalılıkların kapladığı alanda durduktan sonra elini uzattı
"Gel" dedi
Uzatılan eli tuttu genç adam, bir adım attı ki bir kuyuya düşer gibi sendeleyerek etrafına bakındı

Başka bir dünya başka bir alem di burası... hafızasını zorlardı hatırlayabileceği birşeyler bulmaya çalışarak...
'"Bak oraya ....!"
Leon'a derinlerdeki görüntüyü işaret etti.

Beyazlar içinde bir kadın kucağında iki oğlanı besliyordu
Eliyle sarışın oğlanı okşayıp
" Ahh Leo" senden nasıl ayrılacağım diye göz yaşı döküyordu.

Yaratılan herşey acı çeker ve ağlar... ve güler ...bitkiler sararıp küser sessizce , hayvanlar sessiz gözyaşıyla ağlar ....
İnsanlar ....!
işte onlar acıdıkca acıtırlar bazen insafsızca ,bazende ne yaptıklarını bilmeden....acır...acıtır...ağlarlar..

Sürgün 1 (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin