Zamanın ötesinde bir krallık (Herake Kralığı)

382 86 313
                                    

Ninu pencere den dalgınca etrafına bakındı, yine yabancılaşmıştı her şey ,bu dünya ona ait değildi ya da o bu dünyaya.

Yavaşca pencereye uzandı ,açılan pencereden tüm hızıyla içeriyi dolduran hava Ninu' nun yüzüne çarptı, saçlarına süzüldü.

Güneş ışığında altın sarısı uzun saçları ne güzelde görünüyordu, içeriye hücum eden havayla dalga dalga uçusuyordu, bu rüzgar birazdan kopacak fırtına'nında habercisiydi.

Aniden kapının çarpmasıyla kendine geldi,hemen hazırlanmalıydı ,akşam yemeğine az kalmıstı .

************

Genç kız henüz on yaşlarındayken saraya gelmişti, yıllardır düşündükce çözemediği tek gariplikse Ninu'nun nereden geldiğini ve aile'sinin kim olduğunu bilmemesiydi , kimsede bundan ona bahsetmemiş hep bir sır olarak kalmıştı..! yıllardır kafasını kurcalayan bu sorulardan yorulmuştu artık , sarayda hiç kimse geçmişiyle ilgili tek kelime etmiyordu.
Ninu herkesce çok sevilirdi ,Ninu adeta sarayın en gözde prensesi gibi hürmet görürdü.

Kraliçe ve kral genç kızla yakından ilgilenirler, çocuklarından ayırmazlardı , genç prenseslerden Rosalin bile bütün huysuzluğuna, aksiliğine rağmen Ninu'yu çok severdi.

Bu saray artık genç kız için bir yuva olmuştu.
Ninu aşağıdan gelen gürültüyle vaktin yaklaştığını anladı, hızlanması gerekiyordu ,sade beyaz dantelli elbisesini üzerine geçirdi, pembe ipekli kuşağını beline arkadan kurdele gibi bağladı.

Ne kadar güzel görünüyordu beyaz kumaş, elinin altından parmaklarını okşar gibi kayan kumaş genç kızı inanılmaz rahatlatıyordu "Rosaline dinlemekle akıllılık etmişim" dedi içinden.

Yatağın kenarındaki duvar aynasından kendini süzdü, saçlarını arkadan topladığında işi bitmiş sayılırdı.

Davetliler yavaş yavaş sarayın muhteşem yemek salonunda toplanmış, kral ve kraliçe'nin gelmesini bekliyorlardı herkes derin bir merak içerisinde birbiriyle fısıldaşırken bu yemeğin sonunda kral ve kraliçe'nin kendilerine vereceği haber hakkında birbirleriyle fikir yarışına girmişlerdi ..

Leon içeri girdiğinde gözleri salonda Ninu'yu aradı; sarayın en cesur ve en haylaz prensi , mavi gözleriyle taradığı salonda Ninu' yu göremeyince kapıya yöneldi, ikici katın merdivenlerinden adeta uçarcasına çıktı, üç katıda saniyeler içinde kathedip, nefes nefese hiç düşünmeden Ninu 'nun odasına daldı.

"Ahhh leon ...! "

" Arsızca odama dalıyorsun yine,sen daha dün bana söz verdin ,bunu birdaha yapmayacağına dair."

Leon umursamaz bir edayla hem nefes almaya çalışıyor ,hemde genç kıza cevap veriyordu.

"Aman Ninu...!" diyerek vurdum duymaz bir halde odanın ortasına doğru ilerledi.

" Yine inatçı keçiliğin üzerinde bak gözlerim kapalı gördün mü.?" Diyerek gözlerini kapatıp genç kıza döndü.

"Gözlerinin kapalı olması genç bir kızın odasına böyle girmeni affettirmez bay keçi .!" Diyerek odasının ortasında bekleyen prense gözlerini devirdi.

"Hem keçi sensin.. " diyerek küçüklüklerinden bu yana hiç bitmeyen laf dalaşına girdiler.

"Söz verip aynı haylazlığı bugün tekrar yapıyorsun! " diye sesinin tonunu sertlestirip sol ayağını yere vurdu.Bu hareket genç kızın Leon' a iyice sinirlendiğini anlatmaya yetmişti.

"Ninu "dedi aceleci bir halde.

"Tamam anladım, özür dilerim, ama çok önemli bir konu var.
annemler yemeğe geçmeden seninle konuşmam gerekenler var"

Sürgün 1 (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin