Karanfil (GxG Texting) (Tamamlandı)

-13- Sarhoş

Rose: Günaydınnn

Lily: Gğnatdub

Rose: Ha?

Lily: Nw oldy

Rose: İyi misin Lily??

Lily: Başum dmnüyo

Rose: Siktir, ne oldu????

Lily: Odsmda bşr fil varg

Rose: ODANDA BİR FİL Mİ VAR?

Rose: Ne içtin sen!?

Rose: Sikeyim, bekle geliyorum

Rose hızla yerinden kalktı, boks kursuna geç kalmıştı ve öğretmeninin gelmesini bekliyordu fakat ne yazık ki ertelemek zorunda kalacaktı, Lily daha önemli. Hep öyleydi diye düşünmesine engel olamıyordu. Hayır çalışmaları aksatamazdı.

Hızlı adımlarla ana caddeye çıkan yola doğru koştu ve Lily'yi defalarca takip ettiği için artık gözü kapalı bile geçebileceği yollardan geçti. Soluğu hızlanıyordu, onu sanki yıllardır görmemiş gibi hissediyordu. Veya yıllardır onunla iletişim kurmamış gibi, fakat henüz 3 dakika bile olmamıştı.

Acaba bir sorun mu var, Lily kolay kolay içmez...

Bu düşünceyi kafasını iki yana sallayarak aklından çıkarmayı denedi ve adımlarını hızlandırdı.

Sevdiği kızın evinin önüne geldiğinde durdu. Apartmanın kapısı açık olduğu için şanslıydı, asansörü beklemedi ve dördüncü kata kadar merdivenleri ikişer üçer çıktı. Kapının önüne geldiğinde durdu. Kapıyı direk açmalı mıydı yoksa tıklamalı mıydı? Ah hadi ama, sarhoş kız nasıl açacak kapıyı? Düşüncesiyle kapı kolunu aşağı indirdi ve birden tüm karanfil kokusu burnuna doldu.

"Lily!"

Kapıyı kapatırken dar koridora bakınıyordu. Geçen sefer geldiğinde merdivenleri nasıl çıktığını hatırlamıyordu bile, fazlasıyla gergindi.

Deri ceketini düzeltti ve siyahın en koyu tonunda olan kısa saçlarını düzeltti. Adımları koridorda düz bir şekilde ilerliyordu.

"Buradayım, geldim."

Lily'nin ince sesi kulağına geldiğinde gülümsedi.

Tanrım... Çok güzel.

"Ah, özür dilerim... Yorulmuş olmalısın?" dedi Lily odasının kapısına yaslanıp kollarını bağdaşlarken. Yüzü kızarmıştı ve her an esneyebilirmiş gibi bir yüz ifadesi vardı.

"Neden içtin? Genelde içmezsin." dedi Rose soğuk bakışlarıyla.

"Ah çünkü Christina, sana deli gibi aşık olduğum için." dediğinde kaşlarını çattı. "Dememi isterdin ama sadece Emily'nin ısrarları"

Rose yutkundu.

Siktir... Sinirlenmemeliyim.

"Rose, sinirlenince alnında şu damarlar belirginleşiyor." demesiyle Rose'un alnına dokunması bir oldu.

"Pekala, sarhoş olan sensin."

Rose sevdiği kızı kolundan tutup yatağına yatırdı ve masasının üzerindeki suyu birden yüzüne döktü.

"Siktir! Napıyorsun!?"

Rose gülmeye başladığında Lily de kendini tutamayıp güldü.

"Tanrım, bunu sen ayaktayken yapmalıydım." dedi Rose kahkahalarının arasından. Lily gülmeye devam ettiğinde birden Rose gülümsemesini kesti.

"Siktir..."

"Bir sorun mu var?"

"Lily, gülüşünü ilk defa bu kadar yakından görüyorum."

Lily bir kaç saniye öylece baktı ve utançtan ölme taklidi yapmayı denedi.

"Kalk Lily, tamam romantik şeyler söylemeyeceğim! Ölü taklidi yapmana gerek yok."

"Teşekkür ederim." dedi gözlerini açarken.

"İyiysen gidiyorum? Aklım sende kalmasın diye gelmiştim. Boks çalışmam var."

"Görüşürüz."