YOONGI
"Yoongi hyung~!"
Bulunduğu kafa üstü pozisyondan bana seslenen Hoseok'a kahkahalarım arasından zar zor cevap verdim,cevap dediğim de hani,mırıldanmak.
"Yardım eder misin?!"
Etrafta koşuşturup çığırırken yerdeki taşı görmeyip kafa üstü yeri boylamıştı,eh bu salaklığına gülmeyip ne yapacaktım?
"Kendin kalk,Hoseok. Düşen sensin!" Umursamaz bir tavırla kendimi sakinleştirip cevap verdiğimde yüzünün fazla bir şekilde düştüğünü görmüştüm. Üzmüş müydüm? Benimle zaman geçiren tek kişiyi de üzemem herhalde.
Derin bir iç çektikten sonra kalkıp havaya kalkmış bacaklarından tutup çekerek toprağa gömülmüş olan kafasını kaldırmayı becermiştim,daha fazla kaldırıp sırtıma attığım zaman heyecanlı bir çığlık attığını duymuştum.
Öne doğru eğilerek sırtımdan yere poposu üzerine düşmesini sağladıktan sonra yanına geri oturmuştum.
"Saol Hyung~!" Hoseok teşekkürlerini hayatımda gördüğüm en tatlı aegyo ile söylemişti.
Kahretsin. Bu çocuk bu kadar fazla tatlı olmaya devam ederse kendimi tutamayacak gibiydim.
Konuyu hemen değiştirip kendimi kurtarmaya çalıştım.
"Hoseok?" Yumuşakça ona seslenince parlak,koca gözlerini bana çevirmişti.
"Efendim Hyung?" Şirince gülümseyip bana cevap verince gözlerimi kapattım. Bu çocuk tatlı olmayı kesemiyordu herhalde!
"Neden bu kadar benim etrafımda dolaşıyorsun?"
Samimiyetle sorduğum soruya sırıtarak cevap verdi."Çünkü terslenmeden saçma davranabileceğim tek kişi sensin hyung! Bana çok iyi davranıyorsun."
Şaşırmıştım. Cidden öyle mi düşünüyordu? Açıkçası onu en fazla benim tersleyebileceğime inanıyordum.
Bir dakika... Ben neden onu tersleyen herkesi sessizce sövüyordum?
Kendini toparla Yoongi!
"Ah,öyle mi?" İstemsizce sorduğum soruya başını tekrar tekrar evet manasında sallayarak cevap vermişti.
"İyi o zaman. Senin için bir iyilikse farketmez."
Gülümseyip bana bakan Hoseok'a gözlerimi çevirince yüzünün biraz daha kırmızı olduğunu farketmeden edememiştim.
Utanınca ayrı bir şekerdi bu çocuk...
"E-Evet Hyung... Seninle olmak gerçekten eğlenceli."
Ugh. Aramıza Hyung resmiyetini koymak zorunda mıydın?
--
JIMIN
Arabanın kapısını ayağımla ittirerek açıp sürücü koltuğundan atladım.
Arka koltukta bir enerjik bir ciyaklama duyunca merakla geri bakmıştım ve gözlerinde resmen yıldızlar olan Tae'nin sırıtmasına şahit olmuştum.
"Jiminnie~! Bu ev senin mi?!"
Jungkook derin bir şekilde kahkaha atıp Tae'ye baktı.
"Yok,Jimin bizi tanımadığı birinin evine getirdi Tae Tae(!),Cidden çok saf olabiliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Study || NamJin
Random❝Soru yanlış,bana ne!❞ ❝Seokjin. Şu anki durumumuzda öğretmen olan kim?!❞ ~ ❝Umudun olmama izin ver Min,lütfen.❞ ~ Günahlarla kirlenmiş olan meleğim,ikinci kez kollarıma düşmüştü.