JIMIN
Yoongi'nin salınmasına yanlış olsa bile suç ortaklığında bulunarak yardım ettikten sonra Jungkook ve Tae ile yavaş adımlarla yakın olan karakoldan evime vardık.
Ama oraya varıncaki normal görüntüsünün yanında,küçük ve sıska bir çocuk bedeni dikiliyordu.
Yaklaştıktan sonra,şaşkınlıkla parlayan gözleri ile evime baktığını fark etmiştim.
Yavaşca omzuna yerleştirdiğim elim ile irkilmiş ve yerinden sıçramıştı.
"Sorun nedir ufaklık?"
Elimden geldiğince yumuşak çıkarttığım ses ile gülümsedim ve küçük oğlanın kirli yüzüne baktım.
Kömür karası,dağılmış saçları gözlerinden birisini kapatıyordu. Saçlarının ardında bulunan beyaz bandajların,orada oluşan büyük bir yarayı kapatığından emindim.
Ancak bandajın biraz eski olduğunu kanıtlayan şey ise,yüzündeki yeni oluşmuş yaralar ile,kızarmış boynuydu.
Tırnakları her neye karşı geliyor ise kullandığı güç ile kırılmıştı ve usul usul burnunu çekiyordu.
"Bana yardım eden abinın sözünü dinlemeyip kaçtım ve e-etrafta gezinirken kötü amaçlı amcalardan kaçmak zorunda k-kaldım... Ve şuan ayrıldığım sıcacık evi özlüyorum..."
Titrek sesi ile konuştuklarından dolayı içim burkulmuştu.
"Hadi o zaman gel de sana yardım edelim. En azından bir haber gelene kadar soğuk sokakta kalmazsın."
İstemsizce ağzımdan dökülen öneriye mavi gözleri parlaklaşarak başını onaylarcasına sallayarak cevap vermişti.
Jungkook'un öne atılıp yavaşça kucağına aldığı çocuk ile içeri ilerledik.
Tae ise yumuşak bir şekilde çocuk ile konuşuyordu. Çocuğun tatlı kıkırtılarından dolayı komik bir şeyler söylediğini anlamak zor değildi.
--
JUNGKOOK
Yavaş adımlarla aşağıya indim. Adının Jeong olduğunu öğrendiğim küçük,temizlenmiş ve yaralarıyla ilgilenilmişti.
Ben ise elimdeki kıyafetler ile onu daha korunaklı ve kalın giysiler ile kuşatacaktım.
Yede oturmuş bedene yavaşça yaklaşıp gülümsediğimde ve kıyafetleri yere bırakıp yavaşça üzerindeki kazağı yukarı çekmeye başladığımda,beklemediğimiz bir şey oldu.
Jeong korkmuş bakışlarını bana çevirdi ve yutkundu.
Gördüğüm morluklarla dolu sıska beden iyice üzülmemi sağlarken,ağzından dökülen kelimeler,tüm odada bir şok dalgası gibi yayılmıştı.
"Lütfen bana dokunma..."
Odada yükselen küçük hıçkırıklara,kocaman açılmış gözlerimi çevirmiştim.
Bu hıçkırıkların Jeong'dan değil de Tae'm den yükseliyor oluşu ise aklımdaki şoka kendi dokunuşlarını ekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Study || NamJin
Random❝Soru yanlış,bana ne!❞ ❝Seokjin. Şu anki durumumuzda öğretmen olan kim?!❞ ~ ❝Umudun olmama izin ver Min,lütfen.❞ ~ Günahlarla kirlenmiş olan meleğim,ikinci kez kollarıma düşmüştü.