JUNGKOOK
Yanımdan gelen küçük acı mızırdanmalar ile gözlerimi aralayıp sesin geldiği yöne doğru bedenimi çevirdim.
Gördüğüm kıvranan beden ile,yüzüm düşmüştü.
Tae'm. Yattığı yerden dikleşmeye çalışırken geri düşüp duruyordu.
Derin bir nefes alıp gözlerini devirdi ve kollarını çıplak göğsünde birleştirip dudaklarını büzerken,yanına devrilmiş iki bedeni uyandırmamak için elinden geleni yaptığı belliydi.
Şiddetli titremeleri - üşüdüğünden olmadığı belliydi.- ile küçük hıçkırıklarını duydukça kuruduğumu hissediyor gibiydim.
Dün geceden sonra bunu yaşadığını bildiğimden dolayı içim burkuldu. Kendime biraz sövmeden edememişken elimi yavaşça yanağına yerleştirdim.
"Tae'm?"
Yutkunup kısa,çekingen nefeslerini,aynı derece utangaç ve titrek olan bakışları ile beraber benim olduğum tarafa döndürdü.
Dolmuş olan büyük gözleri benimkileri bulmuştu.
"Kookie?"
Kısılmış sesi ile ağzından dökülen adımı duyunca ona yumuşak bir gülümseme göndermiştim.
"Benim..."
Titrek bir şekilde iç çektikten sonra dudaklarından dökülen kelimeler ile,üzülsem mi,kendimden nefret etsem mi,yoksa bir şey eklemesinden dolayı rahatlayayım mı bilemiyordum.
"Aynı o geceki gibi acıyor,Kookie... Ama tatlı bir acı bu... sanki,sevdiğim bir şekerin bittikten sonra ağzımda bıraktığı tadı gibi..."
Cılız bedene yavaşça kollarımı sarıp kendime doğru çektim.
İçgüdüsel bir şekilde yaptığım bu hareket ile Jimin'in uyuklayan bedeni bize doğru dönmüş ve o ise kollarını arkadan Tae'nin beline dolamıştı.
Ilık kolların altında rahatlayan ve ısınan Tae'den dökülen kıkırtı ile rahatlamış bir şekilde nefes çekmiştim.
En son yapmak istediğim şey,kız kardeşi ile yaşamak zorunda kaldığı cehennemi ona hatırlatmak idi.
Yaşadığı olayı,aklımdan gecirdikçe sinirlerim geriliyordu.
Tae'min yıllarca dokunmaktan korktuğum o bedeni,kirli,yabancı eller ile yıllar önce kirletilmişti.
Masum,parlak bir melek iken,zorla siyaha dönen kanatları ile bizim kollarımıza düşmüştü.
Onu tuttuğum ilk anda bırakmayacağımı anladığım düşmüş,günahkar meleğimin sevimli bakışları yüzümde gezinirken konuştuğu derin ses ile düşüncelerimden sıyrılmıştım.
"İyi misin Jungkook-ah?"
"Evet TaeTae,hiç olmadığım kadar."
Bana büyük bir gülümseme yollarken başını yastığa doğru eğmişti.
"Neden peki Jungkookie?"
Sırıtarak küçük burnuna bıraktığım buse ile konuşmuştum.
"Meleğim artık güvenebileceği kollara ait de ondan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Study || NamJin
Aléatoire❝Soru yanlış,bana ne!❞ ❝Seokjin. Şu anki durumumuzda öğretmen olan kim?!❞ ~ ❝Umudun olmama izin ver Min,lütfen.❞ ~ Günahlarla kirlenmiş olan meleğim,ikinci kez kollarıma düşmüştü.