Artık yaşamanın bir anlamı olduğu düşünmüyorum. Sıkılmıştım artık sürekli bir olay sürekli bir kavga gurultu. Acaba eskiden demi böyleydi hayatım hep bir olay hep bir kavga varmaydı.
-deniz hazırımsın kızım.
-evet.
-o zaman ilacı veriyorum.
-verin hazırım.
-deniz anlaştığımız gibi asla geri dönmek yok.
-anlaştık siz bana her ay para yollayın.
-tamam hazırımsın.
Düşündüm galiba hazırdım hiçbir şey hatırlamazken yeni bir hayata başlamak.
Biliyorum şu an ne olduğunu anlamadınız. Ayaz bana takıntılı aşıkmış ve babasının söylemesine göre sonum bu yüzden kotu ola bilirmiş ayaz in gençken sevdiği kız ölmüş. Ayazın babası da beni korumak istiyormuş tabi ben pek inan masamda inanmış gibi yaptım çünkü mutlu olmak istiyordum su yasadığım 1 hafta da ayazla mutlu olamayacağımı anladım. Deniz keskin bu sefer gerçekten ölecekti.
2 gün sonra:
5 dakika sonra hayatım tamamen değişecekti. Ayaz a son kez baktıktan sonra ameliyathaneye götürdüler beni. Ayaz ben öldükten sonra kendini asla affetmedi. Üzülüyordum ona keşke aşkı karşılıksız kalmasaydı ama ben kendimi bile tanımazken ona nasıl âşık olurdum.
-başlıyoruz.
-tamam.
2 saat sonra:
Ameliyattan çıktıktan sonra kendimi yenilenmiş hissediyordum. Uyanalı yarım saat olmuştu ve canım sıkılmıştı biraz dışarı çıkmanın bir sakıncası olduğunu düşünmedim ve hırkamı alıp dışarı çıktım. Ayaz bir bankta oturuyordu ağlıyordu ama o ağladıkça benim mutlu olasım geliyordu biliyorum bazılarınız canım acıdığını duşundunuz ama hayır ayaz ağladıkça ben mutlu oluyordum. Yüzüm sargılı olduğu için kimse beni tanıyamazdı zaten sargılar açıldıktan sonrada kimse beni tanıyamazdı. Bir banka oturdum bahçe ağlayanlarla ne olacağını bekleyenler ve mutlu olanların sevinçleriyle olanlarla doluydu. Ben ise sadece ne olacağını bekleyenlerdenim çünkü daha hiç bir şey belli değildi. Gelip gecen insanlar bana acıyarak bakıyordu ama ben aldırmıyordum yanıma yaşlı bir teyze oturunca dikkatimi teyzeye verdim.
-kızım yüzüne ne oldu yavrum?
Bu ne biçim soruydu. Acaba ne olmuş ola bilir sakinliğimi koruyarak cevap verdim.
-yurtta çıkan yangında yandı teyze çim.
-ay yazık olmuş.
-yazık falan olmadı teyze ben böyle mutluyum ölen kaç kişi var biliyor musun sen be böyle yırttığıma dua ediyorum.
Biliyorum böyle bir şey olmadı ama ayaz in babası soranlara böyle söylememi söyledi. Bende böyle konuşuyordum.
-başın soğulsun kızım inşallah yakın zaman da iyileşirsin.
Teyze yanımdan gidince kendi Sakin lığımı korumaya devam ettim. Bir sure sonra üşüdüğümü anlayıp içeri girdim.
-deniz neredesin sen?
-buradayım onur amca?
-dinlenmen lazım yat hadi 2 hafta sonra sargılar açılacak.
-tamam.
Yatağıma yatım ve bana verilen yeni eşyalara göz attım. Yeni bir telefon kartlar falan vardı yani istemeyeceğim bis suru şey vardı. Eşyaları bir köşeye koyup yatağıma uzandım ve gözlerimi yavaşça kapadım.
2 hafta sonra:
2 hafta içinde hiç bir şey olmamıştı hey şey aynı düzende akıp geçmişti ve sargıların açılma günü gelmişti. Doktor içeri girince bana selam verdi arkasından onur amca girdi ayazın babasıydı.
-nasılız bakalım?
-iyiyim sakin bir hayat bana yaradı.
-iyi o zaman yeni hayatına hazır demeksin.
-tatbikî hazırım onur amca.
Diğer doktor yanıma yanaşıp sargıları açmaya koyuldu. İçeri hemşire aynayla girince sargıların açılımı bitmişti hemşire sanki benim gibi birini ilk defa görüyormuşçasına bakınca korkmuştum.
-ya neden öyle bakıyor korkuyorum.
-naz hadi aynayı verip cık.
-tamam.
Kız gözlerini bana dikmiş odadan çıkıyordu.
-evet şimdi baka bilirsin.
Hayır bu ben olamam diye düşünürken odanın kapısı açıldı.
USP
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞLUK-KARALIK-
RandomÖlüyorum Hayır aptal ölmüyorsun. Sen kimsin? Ben senim. Derken Ne olmuştu bana ben kimim neden bir sesle konuşuyorum ben korkuyorum ölmek istiyorum. Aptal gözlerini aç!