-ayaz yeter yemeyeceğim dedim.
-deniz ne zamandır yemek yemiyorsun ye çabuk. Aç ağzını uçak geliyor hadi.
-yuh ayaz uçak ne ya kaç yaşındayım ben. Saçmalama yeter artık doydum ben.
-deniz! Yiyeceksin az kaldı zaten hadi.
Ayaz zorla yemek yedirmeye çalışıyordu sıkılmıştım. Doydum diyorum inanamıyor ama gerçekten doymuştum.
-he bak işte bitti.
-ayaz ben senle bir şey konuşmak istiyorum. Artık bilsen iyi edersin.
-ne oldu yine.
-ayaz ben ölmüşüm.
-ne saçmalıyorsun deniz.
-söylediğim gibi her yer benim öldüğümü yazmış açıklamış. Daha kötüsü ailem beni ölmüş biliyor ve teyzemler bana annem ve babamın öldüğünü söyledi.
-yani.
-kısaca benim annem ve babam ölmemiş ama teyzemler bana öyle söyledi. Birde tüm haber kanalları gazeteler benim öldüğümü açıklamış.
-nasıl olur bu.
-bilmiyorum. Tek bildiğim şey var oda beni seven kimse yok ailem bile sahteymiş. Teyzemleri saymıyorum onlar para için yanımdalar.
-ailen sahte derken.
-benim gerçek ailem değil onlar. Öldüğümü duyduklarında bile üzülmemişler.
-ben kendi gözlerimle gördüm annen mezarının başında kızım kızım diye ağlıyordu.
-hayır ağlamıyordu.
-kendim gördüm dedim sana.
-ayaz ağlıyordu ama üzüldüğü için değil sevindiği için ağlıyordu.
-sen bunları nerden biliyorsun?
İşte köşeye sıkışmıştım hey ses orada mısın sana ihtiyacım var.
Geldim geldim. Ne oldu.
Ayaz benim bunları nasıl öğrendiğimi soruyor.
Bekle iş bende.
-ayaz benim öğrenmek için çok vaktim oldu. Yani sen beni buraya getirdiğinden beri onları araştırıyorum.
-iyi sen bilirsin ben öyle bir şey olduğuna inanmıyorum.
-ayaz çık buradan yâda dur ben gideceğim nasıl olsa senin babanın hastanesi değil mi kusura bakma.
Hey onla böyle konuşma.
Sen sus ve bekle şimdi canımız biraz yanacak.
Tamam.
Hızla merdivenlerden iniyordum ayaz kolumdan tuttu. Ben ise kolumu çekmeye çalışıyordum.
-bırak beni nefret ediyorum senden. Hem sen neden benim yanımdasın ben kendime yeni bir hayat kuracağım git istemiyorum seni.
-deniz dur.
-bırak dedim sana artık beni ölmüş bilin zaten her kez öyle biliyor ne fark eder dimi.
Tekrar merdivenden inmeye başlamıştım. Ne bitmez merdivenmiş ya ayaz kolumdan tutunca durdum. Sonra kolumu çekmeye çalıştım.
Şimdi hazır ol canımız yanacak deniz.
Peki.
Kolumu çekmeye çalışırken ayaz beni istemez şekilde itti ama ayaz beni öldürmek istemez ki. Merdivenlerden yuvarlanmaya başlamıştım ayaz şok olmuş şekil de bana bakıyordu.
Gördün mü pişman oldu.
Hey bir sus yardım isteyen sendin.
Merdivenler bitmiyordu ama başımdaki ağrı çok şiddetlenmeye başlamıştı. Ayazın sesini duydum.
-deniz hayır ya aptal kafam.
En son yere yığıldığı anladım hayır bir dakika yuvarlanmamı biri durdurmuştu. Kim olduğuna bakmadan gözlerimi kapattım.
Gözerimi açmak istiyordum ama olmuyordu. Ayazın babasının sesi geldi kulağıma.
-yeter ayaz hem kızı seviyorsun hem zarar veriyorsun birini seç ve ona göre davran. Hiç birini yapmam diyorsan Fransa'ya geri dönersin.
-baba ben ne olduğunu anlamadım. Bilerek olmadı baba.
-ayaz kameralar bile gösteriyor resmen kızı itmişsin dua et aytaç tuttu kızı ve duan et kız ölmedi.
-baba-
-yeter daha fazla dinlemeyeceğim seni. Su an sadece denizin uyanmasını bekliyorum onu senden uzaklaştıracağım.
-baba ben denizi seviyorum. Denizi asla benden uzaklaştıramayacaksın.
-sen öyle düşünmeye devam et.
Resmen benim yüzümden baba oğul kavga ediyorlardı. Uyku bastırınca tekrar uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞLUK-KARALIK-
RandomÖlüyorum Hayır aptal ölmüyorsun. Sen kimsin? Ben senim. Derken Ne olmuştu bana ben kimim neden bir sesle konuşuyorum ben korkuyorum ölmek istiyorum. Aptal gözlerini aç!