Medya çinli bir genç dansçı arkadaşlar.
İnstagram'a "fengyilu" yazdığınızda çıkar.
~
Sesin geldiği yöne doğru gidiyordum, sesli bir şekilde konuşuyordu annem.
İçeriye vardığımda annemin tek başına telefonla konuştuğunu gördüm ve Tae Hyung'u göremememe sebep olan şey odaları gezmem oldu.
Telefonu kapattığında "Tae Hyung nedere?" Diye sormuştum. "Erkenden çıktı, okulda işleri varmış." Cevabını almıştım. Gözlerim sulanmaya başladı işte yine çok geçmeden odama gittim ve arkadan bağıran anneme "Kahvaltı etmeyeceğim." Diyerek. Yatağıma tekrardan girdim.
~
Düşündüm, düşündüm ve yine düşündüm net bir cevap vermediğim için benden kaçıyor olabilir miydi?
Ya da beni yanlış anlamış falan...?!
Kafam karışıktı, ayrıca uzun zamandır cho ci ile bir araya gelip konuşamamıştık. Onu çok özlemiştim olanlardan haberi yoktu ve okula gitmemi destekleyen bu özlemle birlikte sıcak yatağımdan tekrar kalkarak üstümü giyinmeye başladım.
----- ----- -----
Yola çıkmıştım, kulağıma bir ninni gibi gelen o sesi dinliyordum. Bir şarkı bulmuştum. Ben böyleydim işte, her ay bir şarkım olur ve onu bıkana kadar dinlerdim böyle bir yapıya sahiptim ya da.
Okula yaklaştığımı anladığımda, kulaklığı çıkarttım ve çantama koydum elimde bir şey olmamasına dikkat ettim. Beni rahatsız etmesini ve kötü gözükmesini sağlamak istemiyordum.
Okula girdiğimde büyük özlemleri giderdikten sonra, öğle arası olmuştu. Bu anı bekliyordum işte, okulun en güzel yanı da buydu sıkıcı dersler sıkıcı öğretmenlerden kim zevk alıyor anlamıyorum...
5 dersdir tarih dersimiz yoktu yani öğleden sonraki dersde girecekti Tae Hyung. Dört gözle bekliyordum dersi.
"Neden sınıftayız, dışarıya çıkmaya ne dersin?" Diyerek bir soru yöneltmişti cho ci. Sınıftayken sıkılmış ve o muhteşem sohbetletimizi özlemiş olacak ki dışarıya çıkmak istediğini belirten ifade ile sormuştu sorusunu.
"Neden olmasın." Diyerek cevaplandırdım. Sağ eliyle sol bileğimi tutarak çekiştirmişti. Böylelikle kısa süre içerisinde aşağıya indik ve çimenlerin arasında, okulun arkasına dayanan bir bahçe de bulduğumuz banka oturmuştuk. Okulda fazla öğrenci olduğu için etraflarda boş yer bulmak zordu zaten bazıları dışarıya çıkıyordu.
Etrafın sessiz olmasından faydalanarak cho ci ile konuşmaya başladık.
~
~
~
~
~
"Evet, olaylar böyle gelişti."
"Dersimiz Tae Hyung'a şuanki tepkilerini senden fazla merak ediyorum desem yalan olmaz ehuehu."
"Yah, bende merak ediyorum ama ciddi anlamda stresliyim, bu yüzden beni bu stresten kurtarmak için bir şeyler söylemeni bekliyorum."
Cho ci uzun zamandır bekliyormuş anlatmamı, belli ki özlemiş işte. İnsan bir birini özlüyor, uzun zamandır konuşmadığı, uzun zamandır mesaj beklediği, işte bu kişilerden beklediğini alamadığında sevgisi azalıyor, belki vazgeçiyor.
Neyse ki biraz morel vermişti bana, en azından olduğum heyecan ve üzüntüden kurtulmuş yerini neşeli bir yu seo ile tamamlamıştım.
Zil çalmıştı nihayetinde sınıfa girmemiz gerekiyordu, dersimiz tarıhti ve bana sevgisini itiraf eden bir hoca girecekti derse.
Hiç görmemiştim okulda, benden kaçıyor gibiydi.
Zil ile birlikte sınıfa adımlarını atan başı eğik yürürken sağ koluyla sol kolunu savurarak ve hızlı adımlarla geliyordu. Sınıfın ortasına geçerek biraz bakındı ve gözlerinin beni aradığı konusuna vardığımda, göz göze gelmemek adına başımı öne aldım ve gözlerimi, birlikte yapmış olduğumuz testlerde gezdirmeye başladım.
Oturabilirsiniz lafıyla birlikte hep bir ağızdan geçmiş olsun sözleri duyuluyordu, benden ses çıkmıyordu tabi sırama oturduktan sonra, bong cha ne olduğunu sormuştu, bir şey yok diyerek cevap vermeyi tercih ettim fazla konuşmak istemiyordum. Tae Hyung zaten fazla konuşmadan testlerin cevabını verdi ve yeni bir test dağıttı.
Önümde ki testler bana ben Tae Hyung'a Tae Hyung dışarıya bakıyordu.
Bu döngü Tae Hyung'un gözlerini bana çevirmesi ve anlık gelen ateşle birlikte son buldu.
Testleri yapmamama sinirlenmiş olacak ki kalktı ve bana doğru yürümeye başladı. İleriye doğru gittiğini gördüğümde bana gelmediğini anlamıştım. (Lan şwğdlwğdleğa) galiba arkadaki kızlardan biri soruyu yapamamıştı...
Bong cha ile birlikte konuşmaya başlamıştık, zor durumda olduğundan başka onun hakkında pek bir şey bilmiyordum.
Fakat konuşma "Yu seo! Önündeki testleri çözmeyeceksen sınıfı terk et!" Demesiyle son bulmuştu.
Neden bu kadar kızdığıyla ilgili bir fikrim yokken bong cha'yı da alarak dışarı çıktım. Bilmiyorum kötü mü yaptım, ya da fazla mı saygısızlık oldu ama bildiğim tek şey içimden geleni yaptığımdı.
Zilin çalmasıyla beraber kapı açıldı ve "Yu seo öğretmenler odasında bekliyor olacağım." Demişti soluk bir ses tonuyla Tae Hyung. Cho ci gelip ne yaptın yu seo diye sormasının ardından gitmem gerek diyerek Tae Hyung'u takip etmiştim...
____ _____ ____ ____ ____ _____ ______ _
Yb yb diyorsunuz kısa yazıyorum bu yüzden icğrldşedme diğer bölümleri arayla atacağım 70'i geçerse oy sayısı çok hoş olar, yorum bırakmayı unutmayıın :)
