Sabah kalktığımızda kahvaltı etmek için deniz kenarına gitmeye karar verdik. Önce Yaren ve ben yalnız gidiyorduk ki Emir yanımızda bitti. Sarı t-shirt ü ve kot şortu ile yine muhteşem görünüyordu. Yoldaki adamlar bize bakıyordu, acaba şortumun kısalığından mı yoksa Çeşme'nin yakışıklısından mı diye merak etmeden duramadım ama sonunda alışmaya başladım. Deniz Kenarına geldiğimizde bunaltıcı bir hava vardı. Yine çok sıcaktı ama bulutlar tepemizdeydi. Herzaman oturdukları kafeye gittiğimizde bomboş olduğunu farkettim ama bir şey diyemedim. Sonuçta ben buraya daha yeni gelmiştim. Bir masaya oturduğumuzda Emir eliyle garsonu çağırdı ben ise sadece onu izliyordum, Yaren de telefonuna bakıyordu. Garson geldiğinde Emir konuştu:
- Nasılsın Ege Abi?
- İyidir Emir sen?
- İyi. Bize üç karışık tost yapar mısın?
- Tabi hemen. Bu arda Merve nerde? Yanında yeni birini görüyorum.
- Yok abi, sonra konuşuruz.
ne kadarda saygısız biri beni yeni piliç gibi görüyor. Emir'se adama ayak uydurmaya çalışıyor.
Tostlarımız geldiğinde çok acıkmamama rağmen hemen yedim çünkü burdan bir an önce gitmek istiyordum. Yaren ve Emir de bitirdikten sonra Emir'in evine gitmeye karar verdik. Bu benim için güzel bir şeydi. Çünkü nasıl bir ortamda oturduğunu görücektim. Yolda giderken Emir konuşuyordu:
- Şimdi evim dağınık olabilir, çünkü annam evde değil.
Biz bir şey olmaz dememize rağmen hala konuşuyordu. Nreyse ki hemen evine varabilmiştik. İçeri girerken sanki yasak bölgeye giriyormuşum gibi hissettim ama artık geri dönüş yoktu.
İçerisi krem rengi mobilyalarla döşenmiş tatlı bir evdi. Kocaman bir akvaryumları vardı. Emir'in söylediği kadar olmasa da dağınıktı. Yaren hemen kendini koltuğa fırlatmıştı ben ise ayakta kalakalmıştım. Ne yapabilirdim ki? Daha evi bilmiyordum.
Kısa bir süre sonra Emir elinde telefonu ile geldi. İkizleri arıyordu. Birkaç dakika konuştuktan sonra Ekin ve onları evine çağırdı gelirken de bir şeyler getirmesini istedi. Yaklaşık yarım saat sonra kapıya gelmişlerdi. Herzaman ki gibi çok tatlı görünüyorlardı. İçeri girdiklerinde ellerindeki poşetlerde 6 bira şişesi ve 4 paket cips vardı. Ekin ise hiçbir şey getirmemişti. Hemen ortama ayak uydurdular ve yere oturdular ben ise hala ayakta bekliyordum. Osırada İkizlerden Barış konuşmaya başladı:
- Evet geleneksel Emir Malikanesi Patisine hoşgeldiniz. Özellikle de sen , Yağmur.
herkes alkışlayıp gülüyorduç Çok eğleniyor gibi görünüyorlardı. Birkaç dakika güldükten sonra herkes bira şişelerini aldı ve içmeye başladı. Emir ve Doruk yarış yapıyordu. Ekin ve Yaren ise onları izliyordu. Barış ve ben de yavaş yavaş yudumlar alıyorduk.
Emir ve Doruk'un yarışı bittikten sonra Ekin '' Şişe çevirmece oynayalım'' dedi. Herkesin yüzündeki gülümseme ciddi bir hal almıştı ama sonunda bir tane bira şişesi ortaya konmuştu. İlk başta benim çevirmemi istemişlerdi. Bende hayır diyememiştim.Yavaşça çevirdimve dönmesini izledim. Şişenin ucu Ekin'e ve altı da Eömir'e gelmişti. Yani Ekin soruyordu:
- Doğruluk mu, cesaret mi?
- Cesaret.
- Peki...... Yağmur'u burnundan öp. Bak daha yeni başladığımız için insaflı davranıyorum. Değerimi bil.
- Ben sana insaflı davranıcm şimdi...
Herkes gülüyordu ben ve Emir hariç. Ben tam hazırlanırkenn Emir hızlı bir şekilde yaklaştı ve öptü. Hissetmemiştim bile. Sanki hiçbir şey olmamıştı. Sonra Emir şişeyi aldı ve çevirdi. Bu sefer soru kısmı Yaren'e gelmişti, cevapsa Barış'a
- Doğruluk mu, cesaret mi?
- Doğruluk.
- Burdaki en güzel kızı söyle.
Barış gülüyordu... '' Hepiniz güzelsiniz'' diyebikmişti ama Yaren yememişti. bir dakika düşündükten sonra konuştu:
- Tamam söylüyorum ama alınmayın.
Yaren: - Ayyy eğer beni söylemezsen intahar edicem
herkes tekrardan gülmeye balamıştı ve Barış cevabını söyledi:
- Tamam, Yağmur olsun.
Bir anda herkesin yüzü bana dönmüştü ben ise 'teşekkürler' diyebildim.
sonunda yine çevirme zamanı gelmişti. Barış çevirdi ve cevapmkısmı Emir' geldi soru kısmı ise Yaren'e. Biraz stres olmuştum ama banma gelmediği için kendimi şanslı hissediyordum.
- Doğruluk mu, cesaret mi?
- Doğruluk.
- Çeşmeden kiminle çıkarsın. En az üç kız söyle.
- Bu ne yaa beni iyice çapkın yaptın.
Yine gülüyorduk ama sonunda cevabı verdi:
- Tamam söylüyorum. Zaten geçek olması zor. Simge, Irmak ve.......
- Ve kim?
dedi Yaren. Ben de merakla bekliyorsum. Ama Simge ve Irmak kimdi?
- Ve.... Yağmur olabilir.
O anda havalara uçmuştum ama belli etmemek içi n konuştum:
- Tabi, benim burnum güzeldir..
Tekrardan herkes gülmüştü. Sarhoş oldukları için mi yoksa komik miydi bilememiştim. Sadece bu günü unutmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenen Yaz
Teen FictionYağmur adında bir kız küçüklüğünden beri sadece eğlenceli bir yaz istemiştir. En yakın arkadaşı tarafından gelen Çeşme teklifiyle kendinden geçen Yağmur, en güzel yazını geçirmeyi umuyor.