KARAR ZAMANI

345 13 5
                                    

Çok boyutlu olaylarda ani kararlar vermek aptallıktan başka bir şey değildir.
Montaigne

-Bir hareket var mı?
-Herkese mesaj iletildi, bilgiyle ilgilenmeyip bulmacayla ilgilenmeleri acayip
-Evet dostum 4 doğru söylüyor neden bilgilerle ilgilenmeyip bulmacayla ilgileniyorlar?
1 sıkılmış halde oturduğu yerden döndü zor duyulacak şekilde
-Çünkü o bilgileri kendileri elde etmedi, o yüzden okudular biraz sorguladılar hepsi o kadar ama bulmacalar her zaman caziptir. Çözmek isteyecekler, ne olduğunu merak ediyorlar
7 kısık sesle onayladı
- Evet onlara özel sanıyorlar, hemen başladılar bile, Denize yeni ulaştı ama en doğru mantığı o kuruyor şu anda
3 yine memnuniyetsiz araya girdi,
-Tuzak kurduk bekliyoruz... Bu insanlara ne olacak?
1 kızgın soludu
-Susun! Her hareketimiz dinleniyor ve izleniyor daha ne kadar saçmalayacaksınız?
3 fısıldayarak devam etti
-Bizim için bir son yok dostum, bu kadar sırla bizi yaşatmazlar, iş bitince her şey bitecek
1 diğerlerine baktı sıkkın ve umutsuz göründü
Bizi bu işten sağ çıkarmanın bir yolunu bulacağım yazdı içtiği kahve kupasınının altına 5'e verdi 5 elindeki kahve kupasının altına baktı diğerlerine de ulaşması için masaya bıraktı,
-Kupayı son kullanan iyice yıkasın mikrop kapacağız dedi seslice sonra umursamaz bakışlarla tuvalete yöneldi...
...
Aynı anda mesaj iletmekle ve yardım etmekle görevli olanlar onları izliyordu
-Onları imha edecekler
-Evet
-Müdahele edemeyiz karmaya müdahele edilemez, ancak ikisini buradan farketmedikleri bir yolla çıkaracağız, biri kendi kurtulacak... Diğerlerine yardım etmek imkansız, onların hikayesi burada bitiyor
-Biliyorum, olması gereken olacak
-Ülke yönetenleri melezlemeyi görüşmek için toplanıyor
-Yeni bir ırk için diğerleri ile son durumu görüşecekler
-Yeni ırk dünya üzerinde ayrıcalıklı olacak, insanlar başka gezegenden başka bir insan ırkı ile genlerinin birleştirildiğini henüz anlamıyor
-Çünkü yönetenler bunu hastalık olarak anlattılar, Ekvator Sendromu diyorlar
-Sonra değişenler için uyum sağlama programı başlatacaklar... Kimi buna fiziksel olarak uyum sağlayamayacak, kimi de ruhsal olarak... Sağ kalanlar devam edecek... Bu gezegen şu anki beden yapılarıyla üstündekiler için uygun ama uzak gelecekte uygun olmayacak, daha dayanıklı olmaları gerekecek...
-Her iki taraf için de iyi bir anlaşma gibi görünüyor, diğerlerinin gezegeni son zamanlarını yaşıyor... Bilgileri bunlardan fazla...
-Evet ama çok daha aç gözlüler, yine de melezleme yapmak zorundalar, bu yeni bir ırk yaratacak...
-Buradakilerin maddeyle olan bağları çok güçlü, gezegen bir yandan onları uyandırmak için çalışıyor... Bir çoğu da diğerlerinin uyanması için kendini feda ediyor... Hala benciller... Elbette eski hayatlarını hatırlamıyorlar, bu dünyaya gelmeden önce ruhlarının gelişmesi için yaptıkları bir anlaşma... O yüzden hiç bir şeyi doğru değerlendiremiyorlar
-Diğerleri maddeye daha da bağlıydı yaşadıkları gezegeni yok ettiler, aslında bunlar da çok farklı değil...
-Kaynakları ve canlıları yok ettiler yaşayacak yeni yerler arıyorlardı birbirlerini buldular... Yine de başka gezegenlere gitmek zorundalar...
-Evet melezleme bu dünyada yaşamak için kaynaklar tükendiği zaman bile işe bir süre daha yarayacak, buradakiler ileride ikiye bölünecek...
-Bir taraf var olma hakkı ve canlı hayatı savunacak, diğer taraf güçlü olan hayatta kalır diyecek... Makinalara bağımlı hale gelecekler... Diğerlerinde de aynı şey olmuştu... Her şeyin kendilerinin olmasını isteyenler her şeyin yok olmasına, bir imtihan alanının, bir gezegenin yaşanamaz olmasına sebep oldular. Buradakiler zor zamanların henüz başındalar...
-Yönetenler insanların beynini ve düşünme şeklini kontrol ettiklerinde her şeyi kontrol edebileceklerini düşünüyorlar...
-İşe yarıyor...
-Evet... Ancak doğru birdir... Eninde sonunda olması gereken olacak...
-Mesajları alanlar bizim gönderdiğimizi zannedecekler, gönderdikleri uyarı mesajı işe yarayamayacak, anlamaları zaman alacak. Ancak böylesi daha iyi...
-Onları şimdi uyaramayız, diğerleri takip ediyor
-Bizi bulmaya çalışıyorlar, bağlantılarımız seçildi, farkında olmadan göreve talip oldular, onları yetiştirmemiz, güçlü kalmalarını sağlamamız gerek
-Seçimlere müdahale edemeyiz, sadece anlık durumlara yardımcı olabiliriz...
...
-Bütün bu karmaşa tek mesaj veriyor
-Nedir o Deniz?
-Henüz bilmiyorum ama bulacağım
-Harfler zaten var
-İyi ya onlar zaten var, bu bir yazı eminim
-Peki bu gezegenler, yıldızlar, diğer geometrik şekiller, renkler, sayılar... Tam bir karmaşa...
-Nasıl baktığın ya da nereden baktığına ilgili... Bence çözebilen için bir mesaj var...
-Bu mesajlar sana neden ya da nereden geldi dersin?
-Emin değilim, bir kaynak yok. Virüs zannettim o da değil yanı bilgisayarda bir problem hala yok ama içimden bir ses bana rüyalarımla ilgili diyor
-Neden öyle düşündün?
-Bahsedilen konular aynı da o yüzden
-Bir şey için seçildiğini mi düşünüyorsun?
-Hayır! Hayır... Sadece bu mesajların kimlere gittiğini merak ediyorum, bunun ne anlattığını bulabilirim, belli ki bunu gönderen ne olduğunun bulunmasını istiyor.
-Doğru... Sonuçta çözümü olmayan bir bulmacayı neden birine göndermek için uğraşırsın ki?
-Saklı bir bilgi olmalı dedi Deniz fısıldayarak
Jess bir an eğlendi
-Yaramaz bir çocuğun işi olmasın?
-İyi ya ne güzel olur hep beraber eğleniriz, ancak bu bir çocuk için fazla gelişmiş bir şey
-Teknoloji söz konusu olduğunda çocukları hafife almamak gerek... Yeğenim benim bütün elektronik cihazlarımı benden iyi kullanıyor
-Eveeet! Haklısın! Ona göstersek?
-Emin misin? Daha 7 yaşında çünkü
-O da eğlenir ne dersin?
-Ok, gösterelim ama biraz ukala oluyorlar sıkılmazsın umarım
-Merak etme sen iyi anlaşacağız onunla
-Öyle mi dersin? Ben pek emin değilim
-Biliyorum, çünkü rüyamda görmüştüm...
...
-Yedi...
-Yine mi yedi? Nedir bu yedi ile problemin?
-Çocuk yedi yaşında...
-Hangi çocuk?
Jesus duvara yaptığı çizime dalmış bir yandan kendi kendine konuşuyordu
-Yardım edecek...
-Kim? Kime yardım edecek? Jesus?!!
-Ha? Efendim Janet bir şey mi dedin?
-Tanrı aşkına iyi misin? Kendi kendine konuşuyorsun!
-Aaa... Sanırım evet...
-Neden? Tanrım... Jesus neyin var?
-İyiyim.., Gerçekten! Bir şeyler gördüm içim geçti sandım, uyanıkmışım...
-Ne?
-Telefonun çalıyor...
-Ah evet duydum
-Bakmayacak mısın?
-David arıyor... Alo David? Ah tabi ya... Sana deyip telefonu Jesus'a uzattı
-David evet? Geciktin seni bekliyorum
-Kate evde miymiş?
-Evdeymiş
-Ok ben onlara gidiyorum, sen telefonu kapatır kapatmaz...
-Ok dostum bekliyorum...
-Siz iki kafadar bugünlerde daha çok yakınsınız, neler oluyor?
-David sakin ve mantıklı biri, onunla konuşmak bana iyi geliyor
-Çok sevindim! İçini birine açman şahane bir şey!
-Evet, senden sonra... Seni sıkmak istemiyorum
-Hayır sıkmıyorsun, son günlerde gizemli halin dikkatimi çekiyor, aksine bence gayet heyecan verici olmaya başladın...
-Dalga geçmee...
-Hayır gayet ciddiyim, neyse ben çıkıyorum... David de az sonra gelir. İstediğin bir şey var mı?
-İyiyim böyle teşekkürler, kendine dikkat et
-Edeceğim, sen de David gittikten sonra dinlen biraz... Çok az uyuyorsun
-Bana yetiyor
-Hoşçakal
Janet kapıyı açtı
-Aaa David! Evin içine doğru seslendi
-David geldi!
-Ok, gelsene David!
-Ok... Bulmaca sözlüğü getirdim!
-Bulmaca mı çözüyorsunuz
-Hayır, yani bilmiyorum J istedi...
-Peki... Biraz uyusa iyi olacak... Bu aralar pek uyumuyor dedi Janet...
-Ben de pek uyuyamıyorum ama bu akşam onu dinlenmeye ikna etmeye çalışırım
-Sağol
-Görüşürüz, Kate seni bekliyor
Jesus seslendi
-Gelsene!
-Geldim ahbap kahve var mı?
-Mutfakta, bana da getir
-Tamam
Janet kapıyı çekip çıktı
...
Otel odasında bornozuyla oturup sigarasını içen adam sıkıntılı televizyon izliyordu, haberi sunan kadın neşeyle konuşuyordu Ekvator Sendromu probleminde sona gelindi, uzmanlar ilaçları bu hafta Dünya sağlık örgütü ile organize olarak Birlesmis Milletler desteğiyle dünyanın her yerinde dağıtmaya başlayacak... Son toplantı sonrası Birleşmiş milletler genel sekreteri olumlu gelişme sonrası bu hastalıktan tamamen kurtulacağız dedi...
-Evet... Tabi...
Yatağının yanındaki saat dikkatini çekti... Saat az önce de 20:05 göstermiyor muydu dedi...
...
-Erkan!
-Evet!
-Banyoda mısın?
-Hayır televizyonda haber izliyorum ne oldu?
-Mutfaktan tam duyamadım patlama nerede olmuş?
-Yeni Zelanda'da bir otelde olmuş, 5 kişi ölmüş!
-Aaa! Yazık ya! Terörist işidir kesin
Erkan Özlemin yanına gelip su aldı
-Bence de, yani oteller yabancılar da olduğu için tüm dünyanın dikkatini çekiyor
-Evet terörün amacı da bu değil mi zaten korku, dehşet yaratmak...
-Dünyaya neler oluyor... Artık hiç bir yer güvenli değil. Geçen yıllarda Fransa, İspanya saldırıları... Güney Asya'da yapılan saldırılar... Sonu nereye varıyor bunun...
-Yurt dışı seyahatleri cazip gelmiyor artık
-Hadi ama bu şekilde bir yere varamayız, adamların da istediği bu zaten... Biliyor musun bence Serdar'da da Ekvator Sendromu var
-Yaa nereden anladın?
-Dikkat ettim bütün belirtiler tutuyor...
-Doktora gitsin hemen, hem ilacı da bulundu... Biliyor musun Elisabeth acayip mutlu az önce whatsapp tan yazmış, 2 haftaya kadar ilaç Türkiye'ye de geliyor diye...
-Umarım herkes iyileşir, televizyonda da gördüm; bence hasta gibi görünmüyorlar yani hasta olsan halsiz olursun, ateşin vs olur... Yani vücut bir mikrop olduğunda kendini savunur vücut ısısı yükselir falan ama bunlar bu hastalık denen şeyde belirti değil...
-Evet... Haklısın... Sonuçta bağışıklık sistemi saldırıya uğradığında bunlar olur değil mi?
-Evet... Demek ki bu başka türlü bir hastalık... Şakalaşır şekilde devam etti Erkan
-Labaratuar virüsü olmasın sakın?
-Ne bileyim ben? Yemeğimizi yiyelim bence
-Evet kurt gibi açım
-Sonra Türk kahvesi de var...
-Ooo süpermiş, ya bir şey soracağım sana Serdar'a maille bir takım sesli mesajlar geldi, bu bizim gördüğünüz rüyalardaki gibi bir seyler anlatan türde mesajlar
-Allah Allah, eee sonra?
-Bu tırstı tabi, bence de tuhaftı sonra da bir şekiller bir şeyler göründü ekranda... Mail kaynağı bir internet adresi ama tıklayınca site yapım aşamasında diyor
-Yaaa!
-Neden bu kadar şaşırdın?
-Bana da benzer bir şeyler geldi de ondan
-Nasıl?
-Ayni seyler diyorum
-Ben fotoğrafını cektim
-Ben de ekran görüntüsünü aldım
-Ne ki bu?
-Bilmem...
-Bana da geldi mi acaba?
-Baksana!
Erkan alnına vurdu
-Yaa benim bilgisayarıma virüs bulaşmıştı... IT'ye vermiştim telefondan kısıtlı bakabiliyorum, yarın benim bilgisayarı verecekler
-Haa ok ama sen yine de bir bak...
...
3 homurdandı
-Daha ne kadar bu çöplükte kalacağız
1 kesti
-iş bitince
7 fısıldadı
-Bence iş bitti
Hepsi dondu
5 sordu
-Neden?
-Baksanıza mesajları hazırladık, iki haftadır onları yaydık ve yaklaşık 6 Aydan fazladır bunu hazırlamakla geçirdik. Hep bu lanet yerdeyiz şimdi mesajlar ulaştı yani iş bitti, daha ne yapacağız ki?
-İş bitince haber verecekler dedi 4
3 cevap verdi
-Sahi mi? Issız bir yerdeyiz dostum buraya gözlerimiz bağlı zamanı bilmeden getirildik... Tanrı bilir neredeyiz... Kim haber verecek? Burada bize bir şey olsa kimsenin ruhu bile duymaz...
-Doğru diye fısıldadı 1... Haydi bir şeyler yiyelim, dışarı çıkmayalı 3 gün oldu
Toparlanıp çıktılar yine aynı kafeye girdiler, sanki içeride kimse yoktu...
Servis yapan kadın yoktu, içeriden adam çıkıp yaklaştı, çok yorgun görünüyordu
-Siparişinizi alabilir miyim?
Bakıştılar
2 gülerek
-Adam sonunda konuştu dedi
3 merakla sordu
-Bize her zaman servis yapan kadın nerede?
-Çocuğu hasta ben servis yapacağım
6 devreye girdi
-Kadın en az senin kadar yaşlı dostum emin misin? Seni kandırmış galiba
-Sen neden terliyorsun dedi 7
-Ne kadar çok soru soruyorsunuz siparişleri alayım sonsuza dek bekleyemem
6 ukala bir tavırla ona doğru oturduğu yerden hamle yaptı
-Neden? Bu ıssız yerde daha önemli işlerin mi var?
5 -Ben açım, bana hamburger ve patates kızartması ver babalık yanında soda deyip kalktı ben hava alacağım dedi
1 ve 7 de kalktılar
-Sigara içmek istiyorum dedi 7
1 homurdandı puslu havada keyif almıyorum ama kapalı yerde içmekten iyidir
Siparişleri hızlıca verip çıktılar
7 sigarasını yakıp 1 ve 5'e yaklaştı
-3 hepimizi tehlikeye attı, hepimiz aynı fikirdeyiz ama yine de ölmek istemiyorum
5 konuşmalarını hala fısıltı gibi yapıyordu
-Hepimizin hayatı değerli ama o insanların da hayatı değerli. Bu saçmalığa bulaştığımız günden beri kendimi iyi hissetmiyorum. Onlara kendilerini kurtarmak için mesajların içine bir ipucu bırakmak zorundaydık...
7 -Yine de onlar yaşasın diye ölmek istemiyorum dedi
1 yere bakarak elini kaldırdı
-Bakın, Hintli aramızdaki en cesur olandı. Adam içeri girip öylece onu vurup gitti... O gün hepimiz durumu zaten anladık değil mi? Bana geldiklerinde söyledikleri bunlar değildi... Bizi de öldürecekler bu sadece kısa bir zaman meselesi
-Seni kandırdılar 1, arkadaşınla yaptığın plan umarım işe yarar... Buradan nefret ediyorum ayrıca tek kadın olmam zaten canımı sıkıyor
4 yanlarına gelip 1'in sigarasını elinden aldı
-Neden başka kadın istedin? Kız kıza sohbetler mi yapacaktın?
-Hayır salak, 3 dışında konuşulacak kimse yok da ondan... Diğer yandan fena olmazdı... Birbirimizin saçlarını tarardık... Tanrım bu salaklığa katlanamıyorum artık...
-Sence plan işe yarayacak mı 1? Diye kesti 5
1 düşünceli cevap verdi
-Denemek zorundayız, yemeklerimizi yiyelim geç oldu 2 ve 3'ü bir arada bırakmak iyi fikir değil 6 ikisini de öldürebilir
7 kıkırdadı
-Evet birbirlerini boğabilirler
1 sigarayı 4'ten alıp bir nefes cekti ve yere atıp ayağıyla söndürdü ve kaşlarını kaldırıp hepsine baktı
-Karar zamanı dedi -Ya bu gece ya hiç, zaman kalmadı
Hepsinin yüzü gerildi...
1 devam etti
-Arkadaşım bu gece bizi almaya gelecek...
Diğerlerine de söylemeliyiz herkes hazır olsun
5 sorguladı
-Bu planı ne zamandır yapıyorsun?
1 gergin cevapladı
-Başından beri, bizi takip etti yerimizi biliyor
3 ikna olmamıştı
-Nasıl bu kadar eminsin?
-Çünkü o hepimizin kullandığı her yazılımı bir kaç dakikada tanınmayacak hale getirebilir, tam bir büyücüdür... Ayrıca deli gibi araba kullanır, biz yola çıktığımızda bana gittiğiniz yeri biliyorum dedi
3 merakla sordu -Nasıl haberleştiniz? Neredeyiz biz?
1 cevapladı
-İkimizin çözebileceği bir yöntemle... Burası Nevada, şimdi içeri girdiğimizde renk vermeyin içerisi dinleniyordur, herkesi bilgilendireceğim, buradan defolup gidelim
5 -Bu devlet işi değil mi?
3 -Bence çok daha büyük
7-Bu kadar zamandır her şeyi biliyordun değil mi? Pislik herif diye kızdı
5 onu durdurdu
-Kapa çeneni, hepimizi FBI arıyordu zaten fareler gibi saklanmak yerine bir is bulduk ama boka sardı şimdi birbirimizi suçlamanın bir anlamı yok
1 -Bizi kurtarmanın bir yolunu bulacağım Haydi hemen yemek yiyip gidelim
7 -Lanet olsun diye diklendi
İçeri girdiler , yaşlı adam omuzundaki beze alnını sildi yavaş yavaş servis yaptı. Tezgaha bir kaç kez gidip gelmesi gerekecekti  ama arkasını dönüp durdu
2 bir an adama baktı
-Nesi var bunun? Hey babalık neyin var?
Adam olduğu yere yığıldı. Bir anda hepsi donakaldılar. 1 hemen harekete geçti
-Adam kalp krizi geçiriyor galiba!
6-Bence öldü dedi
1 yere yığılan adamı yokladı nefesini dinledi, boynundaki damarı parmağıyla yokladı
-Ölmüş bu dedi
Hepsinin rengi soldu,
7 -1 ne yapacağız diye sordu
1 her zaman iletişim kurduğu adamı aradı
-Aradığınız numara kullanılmamaktadır mesajını dinledi
2 haykırdı
-Hastane yok mu buralarda? Dostum bize de bir şey olsa hastane yok!
1 ellerini başına götürüp
-Hemen kalkın buradan gidelim diye haykırdı
Hepsi hemen kapıdan koşar adım çıktılar altı ayı bitirdikleri metruk binaya doğru yöneldiler mesafe yakındı koşar adım yürümeye başladılar. 2,4,6 ve 7 önden koşarak binaya girdiler. 3 bir anda yere sert bir şekilde düştü
-Birini gördüm sanki diyebildi
5, 3'e yardım için geri döndü onu kaldırmaya çalıştı
3-Ayağım bir şeye takıldı dedi
5-Yer asfalt dostum yerde bir şey yok dedi
3 yeri kontrol etti bir şey yoktu 1 bir an durdu
Bir anda Hintli'nin de adam geldiğinde terlediği aklına geldi, ayrıca işi bağlayan adamın telefonu hep açık her zaman iletişim halindeydi, şimdi telefonu kullanılmıyor mesajı veriyordu,  kafedeki kadın yoktu, yaşlı adam ölmüştü... Her şey kafasında deli gibi bir hızla döndü... Mini markete baktı, gelirken dikkatini çekmemişti ama dükkan boşalmıştı, kapalıydı...
Öndekilerden en son 7 binaya girerken sesli düşündü- Yanlış olan bir şeyler var dedi hemen haykırdı
-Sakın binaya girmeyin!
Bir anda büyük bir patlamayla yere düştüler...
Birkaç katlı bina yerle bir olmuştu.
...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GEZGİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin