Adsız Bölüm 15

72 2 0
                                    


Gün boyunca bulutların arasından yüzünü gösteren güneş Ohri Şehrine vardıklarından bir daha ortaya çıkmamak üzere yağmur yüklü gri bulutların ardına saklandı. Otobüsten indiklerinde hava birkaç derece birden soğumuştu. Remziye montunun yakalarını kaldırırken;

''Amanın kış geri gelmiş. Bu ne soğuk ya. ''

Gökyüzünden tek tük yağmur damlaları düşerken, Zeynep montunun kapişonunu başına geçirdi.

''Hava raporu programlarında yer alan soğuk hava dalgasının geldiği yerde, Balkanlardayız canım.''

''Keşke yanımıza şemsiye alsaymışız. ''

''Valizimde vardı ama çantaya koymayı unuttum. Neyse şeker değiliz erimeyiz. ''

Rehberin peşinden sağlı sollu dükkanların yer aldığı bir sokaktan yukarı doğru yürüyerek, küçük bir meydana çıktılar. Turistlerin doldurduğu kalabalık meydandaki asırlık çınarların altına yerleştirilmiş küçük tezgahlarda yer alan hediyelik eşyalar göze çarpıyordu. Dar sokaklardan geçerek tarihi bir kiliseyi gezdiler. Ardından şehre ait birkaç tarihi yapı ve sokak görüp, ünlü Ohri incilerinin satıldığı dükkanların yer aldığı çarşıya geldiler. Rehberin anlattığına göre Ohri incisi diye satılan şey aslında inci değil bir tür sedefmiş. Ohri gölünde yaşayan hamsi benzeri bir balığın pullarının kazınıp preslenmesi sonucu elde ediliyormuş. Rehber buluşacakları noktayı belirleyip, şehri dolaşıp alışveriş yapmaları için iki saat serbest zaman verip gruptan ayrıldı. Herkes bir tarafa dağılırken Zeynep arkadaşının koluna girip;

''İki saat boyunca ne yapacağız ki? Hava bu kadar soğuk olmasaydı Ohri gölü kenarına iner yürüyüş yapardık. ''

Remziye montuna daha da sarınarak;

''Bu ne ya Mayıs değil de, sanki kış ortasındayız. Donuyorum resmen. ''

''Al benden de o kadar feci üşüyorum. ''

''Gel, önce şu dükkanlara bakalım, ardından gider buluşma saatine kadar bir kafede otururuz. ''

Kendilerine ve arkadaşlarına hediye etmek üzere inci takılar satın alıp, küçük bir kafede oturup çay içip kurabiye yediler. Bu arada yağmur hızını arttırmış hava daha da soğumuştu. Zeynep saatine bakıp;

''Buluşma saatine onbeş dakika var. Kalkalım istersen, meydandan aşağı ineceğiz. ''

''Tamam kalkalım. ''


GİZEMLİ YABANCI (KİTAP OLDU. )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin