Tereyağı ve bal sürdüğü ekmeği ısırıp, üstüne bir yudum çay içti.
''Bu yıl ondokuz mayıs Perşembe gününe geliyor. ''
''Ne yapalım geliyorsa? ''
''Hafta sonu tatili ile birleştirip bir yerlere gidelim. ''
''Olur da nereye gideceğiz? Abant'a gidelim mi? ''
''Benim daha iyi bir fikrim var. ''
''Neymiş? ''
''Gel bir çılgınlık yapalım, yurt dışına gidelim. ''
''Senin de dediğin gibi, yurt dışına gitme fikri gerçekten çılgınlık. Olabilecek bir şey söyle güzelim. ''
''Neden olmasın ki? ''
''Senin yurt dışı tur fiyatlarından haberin yok galiba. Uçak bileti bile kaç eurodan başlıyor biliyor musun? Senin tuzun kuru tabii Zeynep Hanımcığım. ''
''Amma yaptın Remziye yaa. Ben sana Avrupa'ya gidip beş yıldızlı otellerde konaklayalım demiyorum ki. İleride gider oraları da görürüz ama ben iki üç günlük bir Balkan Turu düşünmüştüm. O turların fiyatları çok uygun. Geçen yıl okuldan bir arkadaşım gitmişti o yüzden biliyorum. İzin konusuna gelince, bana zaten tatil. Sen de Cuma günü için izin alırsın.''
''Olabilir gibi. ''
''Hadi masayı toplayalım, yoksa bu kahvaltı uzar gider. Ardından da şu Balkan Turlarına bakalım. ''
Az sonra dizüstü bilgisayarını masanın üstüne koyup karşısına geçtiler. Zeynep ve Remziye aynı mahallede doğmuş çocukluk arkadaşıydılar. Zeynep yirmibeş yaşındaydı bir devlet okulunda matematik öğretmeni olarak çalışmaktaydı. Ayrıca öğrencilere özel matematik dersi veriyor ve bu işten okulda kazandığından daha çok para kazanıyordu. Orta boylu ve kumraldı. Beline değin uzanan dalgalı koyu kestane rengi saçları vardı. Uzun siyah kirpiklerin çevrelediği koyu kahverengi, iri badem şeklindeki gözleri ile dikkat çeken güzel bir kızdı. Babası yıllar önce ölmüş annesi ile beraber yaşamaktaydı.
Kendisinden üç yaş büyük abisi Hakan mühendislik okumuş, iki yıl önce kendisinden bir yaş büyük olan sınıf arkadaşı Ceyda ile evlenmişti. Annesi bir yaş dahi olsa gelinin oğlundan büyük olmasından pek hoşnut olmasa da, zamanla Ceyda'yı sevip, benimsemişti.
Remziye Zeynep'ten bir yaş büyüktü. Beyaz tenli, uzun boylu ve dal gibi zayıftı. Ela gözleri, kısa açık kumral saçları ile duru bir güzelliğe sahipti. Bir süre önce iki yıl süren evliliğini sonlandırmıştı. Evlendiği zaman eşi çalışmasına izin vermemişti bu iki yıl içinde hiç istemese de eşinin isteğine boyun eğmiş hayatını ev hanımı olarak sürdürmek zorunda kalmıştı. Boşandıktan hemen sonra daha önce çalıştığı mali müşavirlik bürosundaki işine geri dönmüş, muhasebeci olarak çalışıyordu. Özellikle babası boşanmasına karşı çıkmıştı. ''Kadın kısmının yeri kocasının yanıdır, baba evini unutsun artık. '' diye haber göndermişti. Remziye bu duruma çok üzülmüş küçük bir ev kiralayıp, yalnız başına yaşamaya başlamış, annesinin ve bir arkadaşı ile birlikte küçük bir kuaför salonu işleten evli ve onbeş yaşında bir kızı olan ablası Zehra'nın desteği ile ayaklarının üstünde durmayı başarmıştı.
''Hah buldum. Bence bu ideal. Promosyon Yunanistan, Makedonya Bulgaristan Turu. Çarşamba gecesi gidip, Cumartesi gecesi dönüyoruz. İlk gece yolda geçiyor iki gece otelde konaklıyoruz. Ve fiyat.... Harika. Yüzon euro. Nasıl? ''
''Süpermiş. ''
''Tamam o zaman hemen alıyoruz. ''
''Acele etmesek, pazartesi bir işyeri ile görüşeyim belki izin konusunda problem olur.''
''Üç haftamız var, yer kalmayabilir. Kredi kartına dokuz taksit yapıyorlarmış hemen satın alıyorum. Gelemezsen ben yalnız giderim. ''
''Al o zaman, ben sana öderim. ''
''Tamam arkadaşım sorun değil. ''
Kısa süre sonra Zeynep internetten arkadaşı ve kendisi için turu satın almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ YABANCI (KİTAP OLDU. )
RomanceBalkanlar' dan başlayıp İstanbul'a uzanan macera dolu bir aşk hikayesi okumaya hazır mısınız? Huzurlarınızda GİZEMLİ YABANCI.