12.Bölüm & Sevmek &

1.3K 53 11
                                    

YORUMLARINIZ İÇİN VOTELERİNİZ İÇİN ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM:)

UMARIM BU BÖLÜMÜDE BEĞENİRSİNİZ  <3 <3

DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM..


'Mısra, Zeynep neyi bana söylemiş?'

'Abi..' diyerek Kerem'in yanına ilerledi. Kerem seslerden dolayı yaklaştığını anlamıştı. Hayatı karanlığa boğulduğundan beri sesleri, kokuları iyi algılamaya başlamıştı.. Bu ona garip geliyordu. 

'Mısra söyleyecek misin? Bu kadar bağırmanın sebebi ne?' 

'Sana kim olduğunu söylemiş' dedi Mısra. Hem niye o korkuyordu. Korkması gereken kişiler Sevim ile Cihan değil miydi? Zeynep onun ablasıysa bunda kimin suçu vardı?..

' Ne var bunda? '

Mısra garip bakışlarıyla birlikte gidip abisine yavaşça  sarıldı. 'Sen bir şey demedin ya, hiçbir şey yok abicim' dedi.

'Mısra ne saçmalıyorsun ya. Hocanın kızıysa ben ne diyebilirim?'

'Tabi.. ' dedi ve abisinden geri çekildi. Sonradan ne dediği aklına gelince derin bir 'oh' çekti.

'Hem ne vardı bu kadar sinirlenecek?' diye sordu Kerem merakla. Hocasının kızıysa bunda ne olabilirdi ki? diye düşündü.. Ama sorun bu değildi.. Kerem bilmiyordu.

'Ya sen..Sen bana vurdun ya ben onlara gittim. Sende beni çekiştirip aldın evden. Ona karşı mahçup falan olma diye abi' diyerek olayı uzatmamaya çalıştı Mısra. Dedikleri o kadar saçmaydı ki.. Oda biliyordu saçma olduğunu ama aklına gelen tek şey buydu. Ne deseydi. Ablam olduğunu söyledi sandım mı?

'Ne garip bir düşünce bu Mısra? Kusura bakma Zeynep.. Sana da bağırdı ama'

Zeynep Kerem'e yaklaştı. Kerem ise Zeynep'in daha yeni yeni tanıdığı çiçek kokulu parfümünden  ona yaklaştığını anladı. Zeynep Kerem'in yanına gelince eğildi ve ellerini tuttu. Zeynep şuanda bunları yapıyordu fakat içinde o kadar garip duygular dolaşıyordu ki. O bile buna anlam veremedi. Ellerinden çekmek istedi.. Ama çekseydi Kerem'in ne diyebileceğini bilemiyordu. Bu yüzden zorlukla tutmaya devam etti. 'Sen beni düşünme tamam mı? ' dedi ve ardından gülümsedi. Kerem'in de gülümsemesini gördükten sonra daha da mutlu oldu. Ayağa kalktı ve ellerini yavaşça bıraktı. Geri çekildi ve kenarda duran Mısra'ya baktı. 'Şimdi bir hastam var Mısra, abini çıkarabilirsin' dedi en soğukkanlı tarafıyla. Mısra'nın kırdığı bir kalp vardı ortada. Belki de o kadar laftan sonra Mısra'yı aynı derecede sevemeyecek bir kalp.

Zaten bir kardeşi olduğunu kabullenmek zordu. Oda gelip birinci olayda Zeynep'i mahvetmişti. Belki olanlar dışarıdan bakıldığında saçma ve basit gözükebilirdi ama Zeynep'e göre bunlar ağır şeylerdi. Ya da büyütmeyi severdi.

Mısra ile Kerem odadan çıktıktan sonra  Zeynep düşünceleriyle boğuştu.

'Üstüne vazife değil.'

'Her şeye karışma!'

'Sen kimsin ya?'

''Sana mı kaldı?' ve daha nice kırıcı sözler aklına geldi. Daha sonra kafasını masaya koyarak diğer hastasının gelme saatini beklemeye başladı.

&&&&

'Çok kırdın herhalde Zeynep'i Mısra.. Baksana sana olan soğukluğu sesinden belliydi' dedi Kerem yatağına yatırılırken.. Mısra bir şey demedi.

'Abi Berra'yı çağırayım mı?' diye sordu Kerem'e. Belki şimdilik abisi 'Kırdın!' laflarına son verirdi. Odaya gelene kadar bin kere 'Zeynep'i çok kırdın.. 'Kırdın..' deyip durmuştu.

'Moralim sıfır.. Gelse iyi olur ama gelir mi bilmem'

'Niye gelmesin ki?'

'Geçen geldiğinde hayallerimiz vardı  deyip gitti.' dedi ilk önce bacağının yerini buldu ve eliyle vurmaya başladı.

'Ne yapıyorsun abi' dedi Mısra yanına giderek.

'Bakıyorum bacağım acıyor mu.. Hiçbir şey hissetmiyorum ki.'

Mısra'nın yine gözlerinin dolma vakti gelmişti. 'Ben..Ben Berra'yı arayayım.'

'Geleceğini pek düşünmüyorum ama ara bakalım' dedi

'Tamam' diyerek odadan çıktı.

&&&

'Bilmiyorum yani iyi değilim Zeynep ' dedi Esra hanım..

'Bana en başından anlat Esra.. Olayı tam anlayayım ki ona göre bir şeyler söyleyebileyim.'

'Biz çok saçma bir şekilde karşılaştık. Bir çarpışmadan ibaretti tanışmamız. O bana bakmazken ben ona sinirli bakışlarımı yollamıştım ama ne fayda. Kendini başka yerlerde de bana gösterdi sağolsun.. Sonra işte rüyalarıma girdi.. Çıkmaz oldu hayatımdan. Ama tanımıyor beni. Görmedi bile. Ama her gece ağlayıpta uyumaktan sıkıldım. Kalbimin acımasından bıktım. Annem geliyor 'Noldu?' diye soruyor bana. 'Hiç' diyorum.. Böyle saçma salak bir olayı ona anlatamazdım Zeynep. O yüzden de psikologa her şeye anlatmanın zamanı geldi dedim. Belki rahatlarım diye...'

Zeynep şaşkınlıkla Esra'ya bakarken gözünün önüne o anlar geldi.

'Hayvan! Geleceğin körü!' demişti Kerem'e..Zeynep'e çarptığında. Elini çenesine koydu. 'Ne demiştim ben o zaman..' diye söylendi kendi kendine..

'Zeynep?'

'Ha..Pardon ya dalmışım.'

'Önemli değil. Aşığım sanırım Zeynep ha ne dersin?'

'Aşık olmak kolay mı bilmiyorum. Hiç aşık olmadım. Ama tabii ki bu olaylar hakkında bilgilerim var. Şimdi sana sorular soracağım sende 'Yapar mıydım?' diye düşünerek yanıtla tamam mı?'

'Tamam..'

&&&

Berra yavaşça kapıyı arlayaıp Kerem'e baktı. Kerem'in 'Kimsin?'sorusuna 'Benim Berra' dedi ve içeriye girdi.

'Hoşgeldin hayatım bende seni çok özlemiştim' diyerek Berra'yı elleriyle aradı Kerem.

'Burdayım' dedi Berra ellerini tutarak. 

'Gelmen beni çok mutlu etti'

'Ben böyle şeyler konuşmak için gelmedim Kerem'

'Ne gibi şeyler konuşacaksın peki?' diye sordu. Berra Kerem'in ellerini yavaşça bıraktı ve sandalyeye oturarak konuşmaya başladı.

'Ben çocuklarım olsun istiyorum Kerem. Sana benzesin erkek çocuğumuz mesela. Kız da bana.. Gözleri böyle bakıldığında 'Nazar değmesin' dedirtecek kadar güzel olsun. Kirpikleri ise uzun.. Sanki ikimizin kopyası olsun istiyorum. Sen erkek olan ile parka gidip oyna bende kız olan ile evde yemek yapayım. Gelince ikisini bahçemizdeki havuzda yüzdür. Onların saçının teline zarar gelmesin diye gözlerini üstlerinde ayırma. Bende öyle.. Ama bunlar çok saçma hayaller gibi geliyor şimdi Kerem. Hiçbiri olmayacak.. Hiçbiri gerçekleşmeyecek. sen parka gidemeyeceksin koşamayacaksın onunla. Ayağına bak.. Veya onlara zarar gelirken görmeyeceksin bile. Sahip çıkamayacaksın.' dedi ve gidip Kerem'in yanına oturdu. 'Ağlama..' diyerek Kerem'in gözündeki yaşları sildi.

'Bırak' dedi Kerem sinirle.

'Kerem lütfen yapma bak işimi zorlaştırıyorsun..'

'Git tamam mı? Böyle düşünüyorsan sana zaten ihtiyacım yok!'

'Zaten ayrılalım demeye gelmiştim' dedi ve ayağa kalktı Berra.

'Niye gidiyorsun biliyor musun bunlar bu dediklerin palavra'

'Palavra değil Kerem.. Ama niye gidiyormuşum merak ettim doğrusu' diyerek kapının orada durdu Berra.

'Sevdiğim için gidiyorsun. Çünkü kimi seversem gidiyor.' 

KUYTU KARANLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin