21.Bölüm & Kıskançlık &

1K 46 4
                                    

Çok çok kısa bir bölüm olduğunun, bölümlerin uzun arayla geldiğinin farkındayım ama yapacağım bir şey yok. Tatilin son günlerini bilgisayar başında geçiremiyorum :/ Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınız benim için çok değerli.

-Kerem-

Sanki hiçbir derdim,tasam yokmuş gibi bir de Kutay paşa çıktı başımıza. Kim ki bu? Nerden geldi ya! Sanki evren bana 'Asla bu kızla beraber olamayacaksın' gibi mesajlar yolluyor. Yok canım! Almayayım ben o mesajı..

'Kutay kim?'

'Kıskanıyor musun beni?' dedi ve gülmeye başladı.

'Yok canım ne kıskanacağım. Hahah.. Güldürme Zeynep. Merak ettim yalnızca'

Kıskanıyordum tabii ki. Hemde çatlayacak kadar.

'Boşver.. Sonra konuşuruz Kutay'ı. Ama şunu bil benim için çok çok değerli,çok yardımsever, içten biri. Tanıştırırım sonra' 

Hayda.. Bir de tanıştıracakmış. Kalbimi paramparça etmek falan mı istiyorsun Zeynep?

'Olur' diyebildim. 

Olmaz falan desem niye diye soracak. Onu sevdiğimi de söyleyemem. Eh yapacak bir şey yok en kötüsü sevgilisiyle tanışmak.

'Berra'dan haber var mı?' diye sorduğunda yine eski olayları hatırlamak canımı sıkmıştı.

'Yok, olmasında' dedim. Ellerimi kavradığında kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Buna hala engel olamıyordum. Hiçbir zamanda olmayacaktım belli.

'Berra'dan sonra iyi misin Kerem?' 

-Zeynep-

'İyiyim gibi de değil, kötü desem kötü de değil. Mutlu değilim, mutsuz hiç değilim. Moralim bozuk gibi geliyor, sen geliyorsun bir anda gülüyorum. Canım sıkılıyormuş gibi geliyor sonra bir anda içim kıpır kıpır oluyor. Artık nasıl olduğum, ne olduğum hakkında ufak bir fikrim yok, idare ediyorumdur herhalde.' dediği an sanki ona acıyormuş gibi yüzüm bozuldu. Ama acımayacaktım ona. Acırsam ona olan sevgim değişirdi. Asla acımayacaktım.  Ama böyle laflar söylediğinde mahvoluyordum. Acımıyordum ama onun için çok üzülüyordum. Sanki kendime oluyormuş gibi hissediyordum. Ona aşıktım çünkü.. Hemde deli gibi.

'Böyle işte..' 

'Kerem.. Yapma ' dedim ve göz yaşlarımın yine izinsiz aktığını fark ettim. Bu sefer sesim de gözyaşıma destek çıkıyordu. 

'Ağlıyor musun? Ağlama! Zeynep?' 

'Ağlamıyorum.'

'Tamam, çok mutluyum ben bak gülüyorum. Lütfen sende gül. Her buraya geldiğimizde mutsuz dönmeyelim.'

'Tamam, tamam.' 

'Pamukşekerci var mı?' dedi parmağıyla yüzümü ararken. Parmağını tuttum ve gözlerimin altına götürdüm. Gözyaşlarımı sildi..

'Var biraz ileride. Ben alayım.'

'Tamam' 

-Kerem-

'Geldim' dedi ve elime tutuşturdu.

'Diğerini de ver.' dedim. Hafif sesli güldü ve diğerinide verdi.

'Çocukluğuna mı döneceksin' dediğinde bende gülmeye başladım.

'Şimdi, pamukşeker herkesi mutlu eder. Kendi elimle sana vermek istedim. Ben sanki kendim gidip almışım gibi kabul et olur mu?'

'Aa! Kerem ya.. Ne gerek vardı pamukşekere? Çok severim hemde' dedi ve kahkahalarla gülmeye başladık. Beni herkesten çok mutlu ediyordu işte.

Evlerimize döndüğümüzde yarın için planımızı yapmıştık.. Yarın gidip çok sevdiğim Zeynep'imin sevgilisi Kutay'la tanışacaktım. Zeynep  ona deli gibi aşık anlatışından belli. Ben anlarım zaten..Zor bir gün beni bekliyor anlaşılan. Uyku yok bana bu gece..

KUYTU KARANLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin