Çok Sevgili okuyucularımız!
Sizler için, kısa sürecek ama tadı damağınızda kalacak güzel bir kurgu geliştirdik. Umarız beğenirsiniz her satırı sırlarla dolu olan bu gizemli hikayeyi. Ve umarız bizde bıraktığı muhteşem etkiyi sizlerde de bırakmış olur.
(Kitap kapağı hakkında görüşlerinizi ayrıca merak ediyoruz 😉)
*****
Sabahın erken saatlerinde sisli orman yolunun girişinde dev bir dağ aracı duruyordu. Kapısı açık aracın içinde saçları beyazlamış orta yaşlı bir adam ve araca yaslanmış onunla sohbet eden arkadaşı vardı. İkisi de biraz ileride olan manzarayı tartışıp gülüşüyorlardı.
"Cemil etleri getir!"
Arabadan inen adam önce ağaca bağlı olan üç köpeğinin başını okşadı, ardından onlardan biraz ileride duran gence yaklaştı. Hizmetkarı istediği etleri getirmişti. Etleri adamın elinden alıp tekrar gence baktı.
"Hazır mısın Boran?"
Genç, iri kehribar renkli gözleriyle yaşlı adamın arkasındaki köpeklere baktı. Korkmuyordu elbetteki ancak bu yırtıcılarla kıyaslamada kendi bacak gücüne güvenemiyordu. Yaşlı adama dönerken kaşlarını çatarak başını salladı.
"Aferin oğluma. Sana biraz torpil geçelim. Hadi ona kadar sayıyorum, koşmaya başla."
Genç adam ikiletmeden, ormanlık yola doğru hızlıca koştuğunda saniyeler içinde havlayarak peşinden gelen köpeklerin hırıltısını işitti. Sözüne sadık kalmamıştı sahibi yine, her zamanki gibi onları erken bırakmıştı.
Çamurlu kaygan zemin süratini biraz daha yavaşlatıyordu ama Boran pes etmek niyetinde değildi. Bu ormanı, dağları, hatta Artvin'in gizli geçitlerini bile herkesten daha iyi biliyordu. Çok küçük bir yaşta gelmişti bu topraklara. Hala unutamadığı o lanet günün hemen ardından.
Hayvanlar biraz daha kendisine yaklaştıklarında onları şaşırtacak bir hamle yaptı. Orman tepelerle çevriliydi. Eğer derinliğine doğru inilecekse tepeleri aşmak gerekirdi. İçlere doğru yokuş aşağı upuzun bir arazi açılıyordu.
Kocaman bir tepenin başına vardığında hiç beklemeden aşağı doğru zıpladı. Hemen arkasından gelen hayvanlarda kendisiyle aynı hareketi tekrarlayarak öne atladılar. Boran, hayvanlar ileriye atılır atılmaz saklandığı tepenin altından çıkarak tekrar yukarı tırmandı. Hayvanlar zıplarken fazla ileri zıpladıklarından kokusunu alıp kendisini bulmaları ve tepeyi geri tırmanmaları epeyce bir zaman aldı. Boran ise bu zamanı lehine kullanarak onları fazlasıyla geride bıraktı.
Tekrar uzaktan da olsa araçlarının göründüğü yola çıktığında artık gücü tükenmişti. Zar zor nefes alıyor, ayakları birbirine dolanıyordu ama hala pes etmiyordu. İçinde çok derinlerde bir ses bu işkenceye neden katlandığını haykırsa da o adama bütün hayatını borçluydu. O lanet olası geceden ve katillerin elinden bir tek o kurtarmıştı kendisini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICI wattys2018
FanfictionResmini gördüğü ve hoşlandığı adamla evlenmek üzere evine götürülen genç kız çok geçmeden evleneceği adamın resimdeki genç olmadığını anlar. Evleneceği adam kendi yaşının iki katında zengin bir tüccar, resmini görüp hoşlandığı adam ise onun seyisidi...